Toplum yasası olan ''töre''nin yeterince güçlü olduğu bir çağ ve toplumda yaşayan Santiago Nasar, kitapta üzerine atılan suçun gerçek olup olmadığı teyit bile edilmediği halde namus cinayetine kurban gitmiştir. Santiago Nasar'ın ölümü kitabın ilk cümlesinden açıkça bellidir: ''Santiago Nasar, onu öldürecekleri gün, piskoposun geleceği gemiyi karşılamak için sabah saat 5.30'da kalkmıştı.'' Kitap bu yönüyle kendini diğer namus cinayeti romanlarından ayırmaktadır. Olay, evlendiği günün sabahında bekareti olmadığı gerekçesiyle Angela Vicario'nun kocası Bayardo San Román tarafından terk edilmesiyle başlar. Angela Vicario'nun kasaplıkla uğraşan ikiz kardeşleri Pablo ve Pedro Vicario namuslarını temizlemek için Angela'nın suçladığı Santiago Nasar'ı öldürme kararı alırlar. Fakat Nasar, onlarla birlikte büyümüş, saygı duydukları bir gençtir. Bu durum onlar için büyük bir trajedidir çünkü eğer Santiago Nasar'ı öldürmeyecek olsalar toplum tarafından namus gerekçesiyle dışlanacaklar ama öldürecek olsalar da tanıdıkları ve saygı duydukları bir insanı öldürdükleri gerçeğiyle yüzleşecekler. Bir yanda toplum yasası öte yandan birey yaşamı söz konusudur ve Vicoria kardeşler onurlu bir yaşam için Santiago Nasar'ı öldürürler. Bu süre zarfında cinayeti işlememek için herkesten ve her şeyden yardım beklerler, işleyecekleri cinayeti tüm halka duyururlar, Santiago Nasar'a (benim tahminimce mektup Vicoria kardeşler tarafından yollanmıştır) uyarı bile gönderirler. Fakat pek çok kişi bu cinayeti önlemeye çalıştığı veya önleme imkanına sahip olduğu halde cinayet işlenir. Santiago Nasar neden öldürüldüğünü anlamayan bir ''kurban''dır artık. ''Beni öldürdüler, Wene Hala,'' Santiago Nasar'ın son sözleri olur. Oysa bence katil yalnızca Vicoria kardeşler değildir, cinayetin işleneceğini duyan herkesin de payı vardır. Aslında bu öykü Gabria Garcia Marquez'in küçükken yaşadığı yerde gerçekleşen, fakat ailesinin ricasıyla yıllar sonra kaleme aldığı olaydır. Kitap, bir çok yönüyle benim için ilktir. Marquez'in olayları anlatma şekli ve bakış açısı ilgimi fazlasıyla çektiği gibi zihnimde bir çok soru oluşmasına sebep olmuştur. Kimileri cevap bulmuş, kimileri hala cevabının peşinde koşmaktadır. Son olarak Santiago Nasar'ı ''ölümü 100 sayfa gecikmiş adam'' olarak belleğime alıyorum. Okumanız dileğiyle...

Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202179 okunma

·

6 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

tuğba