Gönderi

779 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Hayatımda okuduğun en iyi kurgulardan diyebilirim. Bakış açınızı değiştirecek ve duyguların içerisinde kaybolacağınız bir kitap. Bu kitaba kesinlikle şans vermelisiniz 779 sayfalık bir eser ve kitabın her sayfasına değer cümleler. Bu sayfaların arasında kaybolacaksınız adeta ben kendimi sayfaların arasında bıraktım… Mesele kadın veya erkek olmak değildi arkadaşlar… Kesinlikle hisler o kadar önemli ki çok kitap okudum gerçekten hepsinde farklı şeyler hissettim ama hiç bu kadar çaresiz ne mutlu ne mutsuz ikilemede kalmadım içim o kadar boş ki güneş gerçekten batmış ama nasıl doğacağını bilmiyor sanki İki erkek birisi kendinden oldukça emin öz güvenli birisi ürkek ve kırılgan. İkisinin ortak noktası aynı ama yolları kesiştiği günden sonra hayatları aynı olmayacaktı. İkisi de değişecekti ikisi de duygusal anlamda değişecek ve ait oldukları yeri bulacaklardı. Birisinin korunmaya ihtiyacı vardı diğerinin onu korumaya. Sevgi bizim için bu kadar basitken onlar İçin ulaşılmaz olacaktı. Charles, gözükürde 24 yaşında bir doktor ama o çevresindeki insanlar tarafından yok sayılmaya alışmıştı kendisi vardı ama bir o kadar hiçlikten ibarettiki. İnsanların söylediklerine ve ona karşı bakışlarını umursamamayı en azından onların karşısında onları önemsemiyor gibi yapmayı öğrenmişti. Zayıftı, güç denilen şey onda yoktu bunu inkar etmiyordu ama kabül de etmiyordu. Sadece anlaşılmak istiyordu ama etrafında bunu yapacak kimsesi yoktu. Sadece yalnızlıktan ibaretti. Gecenin karanlığından korkuyordu ama ıssız bir ormanın içerisinde tek başına yaşayacak kadar da cesurdu. Etrafına göre çelimsiz işe yaramaz bir oğlandı aslında değildi bunu sadece kendisi görebiliyordu bir erkek değildi öyle hissetmiyordu. Ama bir doktordu ellerinde bir sürü insana hayat verip can alıyordu. Aslında mesleğini kendinden kaçmak İçin yapıyordu en çok. Tâki bir katil ile yolları kesişip ondan kendisini öldürmesini isteyene kadar. Bir katilin ellerinde hayat bulacaktı onu hiç sorgulamadan hayatına kabul etmişti. Aynı şekilde David’de öyle. Onu ilk gördüğünde güvenip ona gerçek ismini Evan olduğunu söylemişti. Çok yakışıklıydı kendine özgü güzelliği vardı en önemlisi güçlü ve kendine güveniyordu. Karanlıktı gece kadar ürkütücü ama bir o kadar da çekici. Onun da kendi benliğinde bulması gerekenler vardı. Charlies ile karşılaştığı geceden sonra ondan ne kadar gitmek istese de bunu asla yapamıyordu. Zamanla içerisinde ona karşı büyüttüğü hislerden kendisini kurtaramayacaktı. Charlies daha on bir yaşında ilke tecavüzünü yaşamıştı bir Bodrum katında altı sene boyunca bu böyle sürmüştü. Ondan kendisine ait her şeyi almışlardı. Böyle bir çocukluktu onun ki bu yüzden bu kadar ürkek ve kırılgandı. Herkese sohbet edemez kimseye güvenemezdi. O hariç Evan. O onun İçin büyük adamdı onun ilgisine ihtiyacı vardı. Ama o büyük adam Evan. Charlies onun arzuladığı her şeye çok yakındı. Ama Charlies’ın geçmişi onun her zaman gölgesi gibiydi. Bundan kurtulamıyordu. Bu yüzden Evan ona ne kadar yaklaşmak istese her zaman onu korkutmamak İçin bir adım geride kalıyordu. Kitap boyunca ikisinin de bakış açısından okuyoruz. Öyle ki ikisinin de duygularını net şekilde anlayabiliyoruz. İkisinin de geçmişinin derinliklerine iniyoruz. Birbirinin acılarını nasıl kendi acıları gibi gördüklerimi görüyoruz yeni açılacak acılardan bi haber olarak…
Güneşin Öldüğü Gün
Güneşin Öldüğü GünE. Coral · Lora Yayıncılık · 202317 okunma
·
1 artı 1'leme
·
414 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.