Gönderi

480 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
intihar olgusu
Sanıyorum bu kitap ile, intihar gibi psikolojik gözüken ve döneminde anlamını kavramaktan uzak olunduğu düşünülen bir olguyu açıklaması ile sosyolojinin önemini ihtiva eder. İntiharın sadece kendi başına bir olay olmadığını, hem insanların hem de toplumun ve toplum yapı inşaasındaki kurumların değişen doğasını temsil ettiğini gösterir. İntihar, toplum inanç ve bağlılıklarını temsil ettiğinden, intihar sayesinde; aile, din, siyasal görüşler, evlilik, cinsiyet ve birçok farklı kurumu dönemine göre ve genel olarak anlamlandırmaya çalışmış. İçeriğe fazla girmeksizin, dönemindeki fikirlerin neden makul açıklamalarla ilerlemediğini ve bir temelden yoksun olduğunu anlattıktan sonra mantıklı izahlarla ve "delil"ler kullanarak sebeplerini göstermiş ve en sonunda da bunun ne derece ahlaklı ne derece ahlaksız olduğu, durdurup durdurulmaması gerektiği gibi sorulara yanıt aramış. Kitap, aslında ayrı ayrı 3 kitabın birleşiminden oluştuğu için epey uzun. Çeviri bazı yerlerde minik kusurlara rağmen oldukça başarılı, daha çok emile durkheim'ın anlatımındaki - genelde modern/postmodern her felsefecide nedense beliren - yoğun ve karmaşık dili belki sizi biraz yorabilir. Kitap tek çırpıda okunacak değil, üzerinde bugünün toplumundaki toplumsal yargılar ve ana akım olayları ve sebepleri gibi konulardan ipucu bulunacak, sizi düşündürmeye yöneltecek pek çok parça bulunuyor. Yavaş ve üzerinde düşünerek okunması yarar sağlar. Şimdi biraz felsefi ve sosyoloji alanında ve kendi düşüncelerime gireyim. Emile Durkheim anlatım biçimi açısından ve genel yorumları açısından oldukça başarılı hatta hayatımda okuduğum en iyi 3.kitap olabilir. Lâkin sonuç bölümüne doğru (3.kitap), toplum anlayışı - belki de zamanındaki insanlara sosyolojiyi ve önemini kanıtlamak için takınması gereken bir tavır olarak - oldukça daralıyor. Bilimi kendi kafasında - sanıyorum bizden - farklı bir şey olarak tasavvur edip insanlığın çoğunluğunu toplum ile açıklayabileceğine o kadar emin hale geliyor ki, diğer her türlü etkene karşı bir önyargı ile hareket ediyor. İnsanları saran bu güce toplum derken bilimin dinleri ve diğer manevi inançları kabul etmeyip adeta toplumu din seviyesine çıkararak toplumu ayrı bir varlık olarak görüyor, manevi varlığı ile tanrı yerine koyuyor. Zamanı inanç algısı ve kiliseye olan karşıtlık buna itmiş olabilse de topluma bu kadar anlam vermek bir tezatlık doğuruyor. Bireylerin toplumdan farklı oluşu ve etkileri, ortalama birey toplumdur değildir gibi görüşleri oldukça makul olmasına rağmen açıklamaya gelince çok sevdiği bilimsel yöntemi aniden bırakıp kendi fikirlerini sunuyor ve aslında sadece birer ön kabul olan bu fikirleri de sorgulanamaz bilimsel bilgi gibiymişçesine davranıyor. Kitabın büyük çoğunluğu deliller ve sosyoloji ile kavrulduğundan, bu parça gözden kaçabiliyor ancak son kitap özellikle bir felsefi parça niteliğinde. Sosyoloji bilim değildir, lakin pek çok bilimsel bilgiden daha işe yarar bilgi sağladığı açık.
İntihar
İntiharEmile Durkheim · Cem Yayınevi · 2011756 okunma
·
36 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.