Gönderi

Cemal Paşa’nın Selahattin Beye yakın ilgisi:
Bin beş yüz kadar deve, bir miktar at ve on beş kadar da Arap tutulmuş, gönderdiğim kuvvet de gelmişti. Fazla kal­m akta sebep de kalmamış, ateş kesilmişti. Tertibatla Dera is­tikametinde dönüşe geçtim. Dera’ya girdiğimde beni heye­canla karşıladılar. Jandarm a dairesinin camları kırılırcasına vuruluyor, hükümet konağının bazı pencerelerinden ‘yaşa’ di­ye bağrılıyor. Hüküm et konağının karşısındaki meydanda bir tabur piyade, ayrıca bir makineli tüfek bölüğü (o zaman ayrı teşekkül halindeydi), iki kudretli Cebel Bataryası içtima etmiş bulunuyordu. Jandarm a tabur komutam ve beni tanıyan me­mur arkadaşlar, bana sarıldılar, “Geçmiş olsun” dediler. Ben yine bunları hayretle seyrediyordum. “Ne oluyorsunuz ya­hu?” dedim. “Senin şehit ve bütün askerinin mahvolduğunu söylediler, ağlaştık” dediler.Biraz heyecandan sonra tabur kom utanı koluma girdi ve olanları şöyle anlattı: “Siz gittikten iki gün sonra Cemal Pa­şa, Selahattin’den haber var mı, diye sordu. ‘Yok’ dedik. ‘Çabuk teması temin edin, her gün sabah ve akşam bana ha­ber verin’ dedi. Seni bulmaya imkân yoktu. Bir şey yazama­dık. Bizzat telgraf başında beni buldu. ‘Selahattin Bey nere­de, sizden kuvvet istedi mi, ihtiyat kuvvet hazırladınız mı? dedi. ‘Paşam haber alamadık’ der demez bize çok fena söv­dü saydı. Tekrar şiddetli emirler verdi. ‘İrtibatı siz temin ede­ceksiniz’ dedi.”“İhtiyat kuvvetleri hakkında da yeni emirler verdi. Beş gündür aynı derdi çekiyoruz. Hele bu öğlen yine sıkıştırdı. ‘Haberimiz yok’ deyince çok fena halde haşladı: ‘Şimdi İtti­hat Terakki’nin bir üyesinden makine başında bir tel aldım. Bütün aşiretler kendisini çevirmişler, çatışma saatlerce sür­müş. Bir zat dörtnala Aclun’a gelerek makine başında bana haber verdi, dedi. Askeri mevki komutanına emir vererek bu kuvveti hazırlattı. Bana da, ‘Bizzat gidecek, Selahattin’in inti­kamını alacaksın. İcap ederse ayrıca kuvvet göndereceğim’ dedi. İşte ben de hazırlandım gidiyordum.”Ben, “Buna lüzum kalmadı. Muvaffakiyetle geldim” de­dim ve izahat verdim. Fakat gerek mevkii komutanı ve gerek­se jandarma tabur komutanı o kadar heyecanlıydı ki, “Aman Cemal Paşa’ya ne yazabiliriz, ne de makine başında söyleye­biliriz? Paşa çok heyecanlı ve çok asabi halde bulunuyor. Se­nin istirahatini temin ederiz. Bu askerle beraber siz de gidiniz. Bizi sıkıntıdan kurtarınız” dediler. Getirdiklerimi orada bı­raktım. Çabuk kısa rapor da yazdım. “Bunu yazsınlar” diye­rek Jandarma Tabur Komutanı ve tertip edilen müfrezeyle beraber Aclun ilçesine doğru hareket ettik.
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.