308 syf.
8/10 puan verdi
Yaşamak İçin - İnceleme
Bu kitap yazarımız 
Yeonmi Park 'ın otobiyografisi. Aslında kendi doğumundan önce kendi dedeleri anneannesi ve babaannesinin annesinin ve babasının hikayelerine de değiniyor.
Kuzey Kore her ne kadar en başından beri bir diktatörlük olmuş ve insanları Songbun diye bir sistemle 50 farklı kategoriye ayırmış olsa bile, 1970 ve 1980li yıllarda Rusya ve Çin'den destek alırken en azından komünizminde etkisiyle vatandaşlarını besleyen ve onlara bakan bir ülkeymiş. Fakat bu komünist düzen Rusya ve Çin'in verdiği desteği kesmesiyle son bulmuş. Dolayısı ile 1990larda başlayan ve muhtemelen hala var olan büyük bir ekonomik kriz Kuzey Kore'yi vurmuş. Devlet vatandaşlarına kendi halinize bakın demiş.
1993 doğumlu yazarımızın çocukluğu ise her zaman sefalet içinde geçmiş. Babası tüccarlık yaptığı için ara ara ellerine para geçse de, geçen para onlara ancak yetiyor gibi görünüyor. Fakat babasının yakalanıp toplama kampına gönderilmesiyle ailenin yüzü bir daha gülmüyor. Annesi her ne kadar işleri toparlamaya çalışsa bile, 10 ve 12 yaşlarında çocukları evde aylarca yalnız bırakıp yemek ve para bulmaya gidiyor. Çocuklar ise acıktıklarında dağa bayıra çıkıp böcek yakalayıp onları yiyorlar. Babası toplama kampındaki görevlileri kandırıp (kaçıp) ailesine kavuşunca da, anne baba ortak kararlar çocuklarının Kuzey Kore den kaçmasını istiyorlar.
Eğer Kuzey Kore göçmenleriyle ilgili minik bir araştırma yaptıysanız daha öncesinde, Kuzey Kore'den Güney Kore'ye direk kaçış olmadığını biliyorsunuzdur. Bu iki ülkenin sınırında dağlar vardır ve bu dağları geçmenin herhangi bir yolu yoktur. Dolayısı ile göçmenler ya Çin'e yada Rusya'ya kaçmak zorundadırlar. Fakat her iki ülkede de yakalandıkları koşulda Kuzey Kore'ye geri gönderilirler. Dolayısı ile yakalanmadan Moğolistan, Tayland yada Myanmar'a ulaşmaları gerekir. Bu 3 ülkeye ulaştıklarında Güney Kore'ye ulaşma imkanları vardır. Güney Kore Kuzey Kore halkını da kendi vatandaşı saydığından Güney Kore'ye sorunsuz göç edebilirler. Bildiğim kadarıyla 2. göç seçenekleri de Amerika. Amerika'da Kuzey Kore göçmenlerine vatandaşlık veriyor. Fakat işin aslı Kuzey Kore'den kaçarken insanların bir çoğunun bu bilgileri bilmemesi. Sadece karınlarını doyurabilecekleri bir yer arayışındalar. Kendilerini bir bilinmezliğe atıyorlar. Ve şanslılarsa Güney Kore'ye gitmeleri gerektiğini öğrenip oraya göç etmenin yollarını arıyorlar.
Yazarımızın başına gelende bu aslında. İlk plan yazarımız Yeon mi ve ablası Eun mi'nin Çine kaçmasıyken, Yazarımız hastaneye düşüyor ve ameliyat edilmesi gerekiyor. Bu sırada ablası Çin'e kaçmanın bir yolunu buluyor ve Yeon mi yi yanına almadan bir arkadaşıyla birlikte yola koyuluyor. Geride kalan Yeon mi tek başına gitmek istemiyor, dolayısı ile annesiyle birlikte Çine göç ediyorlar. Maalesef Çin'de insan kaçakçılarının eline düşüyorlar ve satılıyorlar. Fakat sonra tanıştıkları başka bir Kuzey Koreli göçmenden Güney Kore'ye göçmeleri gerektiğini öğreniyorlar ve Moğolistan'a doğru yola çıkıyorlar. Ve Moğolistan'dan da başarılı bir şekilde Güney Kore'ye geçiyorlar.
Güney Kore'yi anlattığı bölümlerde açıkçası pespembe bir dünya görmek istemiştim. Fakat görünen o ki Güney Kore halkı Kuzey Kore göçmenlerini pek sevmiyor. Dolayısı ile Yeon mi gittiği okulda diğer öğrenciler tarafından ayrımcılığa uğruyor. Öğretmenleri onun yapamayacağını ve çok başarısız olacağını söylüyor. Yani birden kızın hayatına bir sürü taş koyan yeni insan karşısına çıkıyor. Fakat yazarımız azmiyle bir fark yaratıp lise ve üniversitede gayet güzel dereceler yapıyor ve başarılı oluyor. Bunun yanı sıra Kore'de Kuzey Kore göçmenlerini misafir ettikleri bir televizyon programına katılıyor. Amacı bir şekilde yıllar önce kaybettiği ablasına ulaşmak. Ablası ise annesi ve Yeon Mi den 2 3 yıl sonra Güney Kore'ye ulaşmakta. Güney Kore de yaşadığı dönemde ingilizce de öğrenen Yeon Mi artık uluslar arası alanda da Kuzey Kore ile ilgili konuşmaya başlıyor. Ve bu kitabı da yazmaya başlayıp bildiğimiz bu günkü Yeon Mi haline dönüşüyor. Ayrıca kendisinin 1milyon takipçili bir youtube kanalı var.
Geçmişindeki acılara ve korkutucu hikayesine rağmen, yazarımızın bu gün güzel bir yerde, maddi sıkıntılar yaşamıyor ve bir tane de oğlu var. Benim endişelendiğim nokta, Yeon Mi'nin eylemlerinin ise Kuzey Kore'de kalan akrabalarını çok kötü etkilediği yönünde. Eğer idam edilmedilerse bile, Songbunları oldukça düşmüş ve doğru dürüst para kazanamayan, açlıktan sefil olmuş bir halde olmalılar. Yeon Mi kendi hikayesini anlatarak bir farkındalık oluşturmak istiyor ve kesinlikle oluşturuyor da. Fakat bunun karşılığında maalesef acı çeken bazı insanlarda var. Bunu da unutmamak lazım.
Kuzey Kore ile ilgili en çok üzüldüğüm nokta ise yaşadığımız 2000li yıllarda, bilgi çağında bile böylesine dışa tamamen kapalı, insanlarına bu şekilde resmen eziyet eden bir devletin varlığını sürdürebilmesi. Ve bunu engellemek için hiç kimsenin bir şey yapmıyor/yapamıyor oluşudur. Özellikle 2011 yılında yönetimi devralan Kim Jong-Un'un sınır bölgesindeki kontrolleri sıkılaştırması ve 2019 da baş gösteren covid sonrasında, 2009larda yaklaşık yılda 3000 göçmen Kuzey Kore'den kaçabilirken günümüzde yılda 100 tanesi ancak bu korkunç ülkeden kaçabilmektedir. Maalesef, 25 milyon insan kaderleriyle baş başa bırakılmış ve terkedilmiş bir şekildeler.
Yeon Mi'nin kalemi oldukça akıcı, sade ve her şeyi oldukça açıklayıcı bir şekilde yazmış. Size anlatacağı bir şeyi anlayacağınızdan emin olmak için konuya ilişkin açıklamalar yapıyor. Özellikle bizimde gidişatımızın kötüye gittiği bu günlerde bu kitabı okuyup oradan ders çıkarabilirsiniz. Maalesef ki Kuzey Kore ve Türkiye arasında bazı benzerlikler var. Bu da oldukça korkutucu bir yolda gidiyoruz demektir.
Herkese şiddetle bu kitabı okumasını tavsiye ederim.
İyi Okumalar.
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.