Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

256 syf.
·
Puan vermedi
Bugüne kadar insanlarla olan etkileşimlerimizde hangi süpergüçlerimizi kullandık ve belki de farkında olmadan hangilerini bastırdık? Süpergücü çocukluk çağında içimizde doğuştan var olan şekliyle hatırlıyoruz. Ancak zamanla toplumun beklentileri ve kuralları bizi kısıtlamaya başlıyor. Kendimizi belki de "uyumlu" olarak tanımlıyoruz lâkin bu içimizdeki potansiyeli oldukça fazla etkiliyor. Kendimizi toplumun kuralları ve beklentileriyle kısıtlamak, içimizdeki gücü bastırmak ve hayatın akışına boyun eğmek... Peki neden böyle yapıyoruz ya da yapmak zorunda hissediyoruz? Bu noktada Zoe Chance, tam da bu soruların cevaplarını aramamıza yardımcı oluyor ve içimizdeki süpergücü tekrar keşfetmemizi sağlıyor. İnsanlarla nasıl daha etkili bir iletişim kurabileceğimiz, karizmayı nasıl geliştirebileceğimiz ve manipülatörleri nasıl tespit edebileceğimiz gibi pek çok konuda ilgi çekici örneklerle dolu bu kitap genel anlamda hem düşündürüyor hem de sorgulatıyor. Bana kalırsa sadece bir kitap değil, bir dönüm noktası olacak nitelikte. Kendimizden taviz vermeden istediğimiz gibi davranmayı, sınırlarımızı zorlamayı ve hayatın akışını değiştirmenin mümkün olduğunu ele alıyor. Kitabın başlarında, davranışlarımıza rehberlik eden iki iç sistem olan "timsah" ve "yargıç"ı tanıyoruz. Bu ikili tüm kararlarımızın ve davranışlarımızın %100'ünü oluşturuyor. Timsah; hızlı, bilinçsiz, sezgisel, duygusal ve alışkanlık sahibi. Yani yaptığımız işlerin yaklaşık %95'inin arkasında o var ama bilinçsiz olduğu için algılayamıyoruz. Yargıç ise; yavaş, bilinçli, kasıtlı, zahmetli ve görünüşte rasyonel ve nesnel. Bu demek oluyor ki; hayatı bilinçli olarak yaşadığımız için kendimizi yargılama modunda deneyimliyoruz. Ancak davranışlarımızın yalnızca bir kısmından sorumlu ve büyük ölçüde timsahtan etkileniyor. Yargıç, önemli olan gerçekleri ve verileri işliyor ama yargıç ikinci bir tahminci. Timsah, ilk etapta hangi bilgilere dikkat ettiğimizi etkileyen ilk yanıtlayıcı olarak işlev görüyor. Nesnel, rasyonel kararlar verdiğimizi düşünüyoruz ama yaptığımız şeylerin çoğu timsahın tercihlerini rasyonelleştirmek. Birini etkilemeye çalışırken önce o bilinçsiz, duygusal, alışılmış timsah sistemine odaklanmak çok önemli. Bir de pek çok insanın yapmakta zorlandığı bir şey olan hayır demenin önemi ele alınmış. Özellikle bu bölüm benim için bonus değerinde oldu. Çünkü hayır deme konusunda epeyce zorlandığımı daha öncesinde okuduğum başka bir kitapta da ifade etmiştim. Peki etkileme becerileri herkesin hayatında önemli bir rol oynar mı? İnsanların davranışlarını sizler yönlendirebilir misiniz? İkna etme konusunda ne kadar iyisiniz? İnsanları etkilemek adına kendinizden taviz verir misiniz?
İnsanları Etkilemek Süpergücünüzdür
İnsanları Etkilemek SüpergücünüzdürZoe Chance · Kronik Kitap · 202317 okunma
89 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.