Gönderi

296 syf.
10/10 puan verdi
Adı Mercan ~ Shahzadeh N. İgual "Koca koca nesiller yakılır mesela, güç bende diyebilmek için. Şehirler silinir haritalardan, halkıyla hem de! "Gitsinler"cilik oynanır, soykırım diye yazar tarih mesela bir asır sonra. Esir alınır kültürü, dili, tarihi güçsüz toplumların. Garp uygun görür ve Şark birbirinin kanına susar. Irak'a, İran'a saldır denir, Körfez Savaşı çıkarılır itinayla. Rus, Afgan'ın çarkına çomak sokar, Filistin İsrail'le alıp veremez yıllarca. Lübnan kırk yıl alev alev yanar; Suudi, terörist doyurur, bölgeye salar. Halklar durmaksızın muktedirlerinin iktidarları uğruna savaşır, ölür. Savaşmayan da yine sahibinin icazetiyle sömürülür bir güzel! Kırmızı fiyonklu paketlerde demokrasi getirenler özenle istismar eder bu kaderine müdahale edilmiş halkları! Sömürgecilik olduğu bilinir aslında herkesçe, fakat mutlak teslimiyetten gayri çarebırakılmaz yuvaları işgal edilmiş ev sahiplerine! İngilizler gelir oturur kadim Hindistan'da, senelerce uğraşır, lisanını dayatır, çayına süt kattırır, görgüsünü belletir garip Hindu'ya. Ha, bir vakit sonra ödül verir bir de! Mesela nadide Britanya'sının yolunu açar ahvali münasip olana. Hulasa, Fransız'ın Faslıya, Martinikliye lütfettiğinin benzerini o da Hint fukarasına lütfeder!" Polonya'nın işgali, Sibirya sürgünleri, İran'ın sıcak misafirperverliği... Tüm bu unsurlar, insanlığın en zorlu anlarında bile dayanışma ve insanlık değerlerine nasıl sıkıca sarıldığını gösteriyor. Kitap, savaşın yıkıcı etkilerini işlemesiyle öne çıkıyor. Karakterlerimiz Rahel, Helena ve Sara gibi Polonyalılar, vatanlarını terk etmek ve sürgün edilmek zorunda kalıyorlar. Bu trajik olayların insanların hayatlarını nasıl alt üst edebileceğini ve bu zorlu anlarda bile nasıl direnebildiklerini derinlemesine konu alıyor. Ancak kitap sadece zorlukları değil aynı zamanda insanın dayanıklılığını ve umudunu da anlatıyor. Sibirya'da ve sonrasında İran'da yer alan bu sığınmacılar, imkansız koşullarla karşı karşıya kalıyorlar. Ancak bu koşullara rağmen hayatta kalmak ve yeni bir hayat kurmak için inanılmaz bir irade ve kararlılık gösteriyorlar. Beni etkileyen kısım ise; İran'ın içinde bulunduğu zorlu koşullarda bile bu insanlara kucak açması oldu. Üstelik o kadar yokluğun içinde ve salgın hastalıklarla boğuşurken bile! İran halkının yabancılara gösterdiği sevgi ve yardım elini uzatma çabası, insanlığın en güzel yönlerini yansıtıyordu. Kaldı ki bu insanlar yeni bir ülkede kendilerine kucak açan bir toplum bularak yeni bir başlangıç yapacak olmaları okurken gözlerimi doldurdu. Savaşın etkilerini, insanın direncini ve insanlık değerlerini içten bir şekilde ele alan bu kitap; okuduğum en etkileyici romanlardan biri olmanın ötesinde, insanlığın dayanma gücünü ve sevginin gücünü bir araya getiren büyüleyici bir eserdi. Dönemin zorlu ve tüm olumsuz yaşanmışlıkları, insana dair en temel soruları sormamıza neden olan ve derinlemesine düşündüren aynı zamanda ise uzun süre unutulmayacak izler taşıyordu. İnsanlığın sınandığı ve insanların dayanma gücünün zirveye çıktığı unutulmaz bir zaman diliminin böylesi bir şekilde gözler önüne serilmesi gerçekten çok etkileyiciydi. Evlerinden kovulan, esir tutulan, ölüme terk edilen, öldürülen ve sürülen bir grup Polonyalıların gerçek yaşam hikâyelerinden yola çıkıp savaşın savurduğu tüm insanların dramını şiirsel bir dille ele alan yazarın kalemi, okunmaya değer ve değerliydi. Kesinlikle herkesin bu kitabı okumasını tavsiye ederim. Şimdiden okuyacak olanlara keyifli okumalar diliyorum.
Adı Mercan
Adı MercanShahzadeh N. İgual · Mona Kitap · 019 okunma
38 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.