Soyadı kunduracı anlamına gelen sıradan bir kalem memuru olan ve olmaya ömrünün sonuna kadar devam edecek Başmaçkin veya Akakiy Akakiyeviç , babasının adını taşımaktadır. Akakiy'e ailesi takvimden isim bulmakta zorlanınca bu ismi almaya mecbur kalır Akakiy. Hayatındaki "aynı"lıklar hiç değişmeyen ve yıllardır hiç terfi almamış veya almak için çabalamaya gerek duymamış sıradan bir memurdu.Giyim kuşamına asla özen göstermezdi ve tam çöpler dışarı dökülürken pencerelerin altından geçecek kadar şanssızdı. Sabahlık kadar ince eski paltosundan kurtulup kendine yenisini diktirdiğinde herkes dönüp dönüp ona ve paltosuna baktı ve hatta çalıştığı iş arkadaşları akşamki bir davete kendisini de çağırdılar. Zavallı Akakiy ise ruhu henüz kirlenmemiş , gördüğü manzaraların dehşeti ile yerlerde sürünen paltosunu sırtına geçirdiği gibi çıkıp gider. Karanlık sokaklardan birinde bir grup zırtapoz ona saldırır ve paltosunu alıp kaçar. Ertesi gün sabahlık dediği eski paltosuyla işe gitmek zorunda kalan Akakiy Akakiyeviç bir şekilde mühim adama ulaşır ve ondan paltosunu bulması için kendisine yardim etmesini ister. Ancak Akakiy'e hiç kimse yardım etmez. "Bir böceği mikroskopun altına koyup saatlerce inceleyip onunla ilgili her şeyi öğrenen bilim insanları " bile Akakiy Akakiyeviç'ten habersizdir. Akakiy kahrından ölür ancak çalıştığı devlet dairesi işten kaytardığı düşüncesiyle evinin kapısını çalana dek öldüğünün farkına varmaz ve yerine hemen yeni birini alır. Şehirde paltolara musallat olan bir hortlak belirir . Niçin bu kadar önemlidir Gogol'un Palto eseri? Gogol üslup olarak alay, gülmece kullanan bir yazardır ancak bu eserinde tam bir trajedi işler. Bir dakika ... Trajedi mi dediniz? E , hani soylular? İşte zaten Dostoyevski mi Gorki mi söylemiş belli olmayan "Hepimiz Gogol'ün 'Palto'sundan çıktık " sözü, daha önce soyluları ve onların duygu, düşünce ve hayallerini içeren edebiyatın sıradan bireylerin duygu, düşünce ve hayalleri ile onların resmi kurumlar elinde ölüp giden hayatlarını da konu edinmeye başlaması sebebiyle söylenmiştir. Gerçekten de kendi edebiyatımıza da baktığımızda örneğin Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna'sında Raif Efendi arkadaşlarının kendisiyle alay edişi, iş yerindeki ezikliği ile Akakiy Akakiyeviç'i andırır. Sait Faik ise Lüzumsuz Adam hikâyesinde karaktere giydirdiği palto üzerinden hikâyeyi sürdürür. Sanat her daim içimizdendir ancak Gogol bu sözü sıradan insanın da kurmasına, eserlerde kendini görmesine olanak sağlamış. Biz sıradan insanlar için öyle olmasa da önce Rus yazarlar ardından dünyadaki birçok yazar Gogol'ün 'Palto'sundan çıktı. Fatma Melek Bayraktar

PaltoNikolay Gogol · Ayrıntı Yayınları · 201537,4bin okunma

·

38 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Fmelekk