Duygu Bursoy
Merhabalar
Toplum ve aile değerlerini sorgulayan duygu yüklü eserleri okumayı sever misiniz arkadaşlar?
Gürbüz Karayel,özel bir şirkette yazılımlar hazırlayan ama hayatının algoritmasını bile çıkaramamış,yanlışı ve doğruyu ayırt edemeyen otuz yaşında bir adam
Gürbüz,babasını geleceğe taşıma görevini üstlenmiş ama başkalarının hayatlarını alt üst etmek yerine,kendi korkak hayatının içinde kaybolmus biri
Defalarca terk edilen Gürbüz,Eylül ün gidişiyle bütün rutinleri bozulup,iyice dağılıyor
Yine dağıldığı bir gecenin sabahında halasından telefon alan Gürbüz,suan kimseyi hatırlamayan,kanserin son evresinde ki babaannesini artık onun evine getirmek istediğini,bundan sonra babaannesiyle onun ilgilenmesini istediğini söylüyor ama yola çıkamadan daha babaannesi hayata veda ediyor
Annesinin gidişinin ardından ablası ve Gürbüz e sahip çıkan babaannesinin suçlayıcı bakışlarından hiç bir zaman kurtulamayan iki kardeşe,insanların yanında canlarını acıtacak sözler söylesede,acı veren yaraların döküntüleri olan bu iki kardeşi,yaşına rağmen ele güne muhtaç etmeden büyütmûştü
Babaannesinin vedasıyla geçmişini bolca sorgulayan Gürbüz,
kendisini terk eden sevgilisi Eylül un evine gidiyor ve bugüne kadar hiç anlatmadığı geçmişini,yirmi bir sene evvel annesinin onları terk ettiği günden başlayarak anlatmaya başlıyor.
Babasının annesine yaşattıklarını okurken,o vicdansız adamın başından aşağıya kızgın yağ dökmek istedim arkadaşlar
Annesinin gidişinden sonra hiç ağlayamayan o yavruyu sıkıca sarıp sarmalamak istedim..
Gürbüz,geçmişini kabullenip,çocukluğuyla kucaklaşabilmek icin Eylül ün önerisiydi psikoloğa gitti mi?
Annesinin gidişinden sonra hayatında ki tum kokuların çıkıp gittiği,sadece beyaz sabun kokusunun beynine mıh gibi kazındığı Gürbüz,anneciğine ulaşabildi mi?
Cevaplar kitapta #okuyun #öğrenin arkadaşlar
@dstultitia
