Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Son Vagon; konusunu 8 Temmuz 2018 yılında Uzunköprü- Halkalı seferini yapan trenin Çorlu'da yağış nedeniyle rayların altındaki toprağın kayıp, 5 vagonun devrilmesi üzerine yazılmış bir kitap. Kazada 25 kişi hayatını kaybetmiş, 317 kişi de yaralanmıştı. Her şeyi olduğu gibi çoğumuz tren kazasında hayatını kaybedenleri de unutmuşuzdur. Biraz hafızaları zorlama biraz da vefat edenleri anmak üzere yazılmış. 25 kimimiz için bir sayı olsa da, kaybı yaşayanlar için... Çorlu'da yaşanan tren kazasında hayatını kaybedenleri saygı ve rahmetle anıyoruz. Orhan Gülsoy; yatılı okullarda okumuş, aile sevgisi nedir bilmeden büyümüş, aynı şeyleri çocuğuna yaşatmamak için, evliliği kötü de gitse, çocuğu için elinden gelen her şeyi yapmaya çabalayan bir baba. Çok sevdiği tren yolculuğu ile il dışındaki işinden evine dönerken, diğer yolcular gibi başına geleceklerden habersiz yolculuk yapar. Kazada ağır yaralanır. Hastaneye kaldırılır. Eşi ve annesine bir şekilde ulaşılır. Yoğun bakım bölümü önünde beklerken, 11 yaşındaki bir çocuğun da kazada hayatını kaybettiğini ve annesinin durumunu görmek onlara olayın boyutunu hissettirir. Orhan Gülsoy'un anne, baba ve kız kardeşi ile eşi ve oğlunun, yaşamlarını sorgulamaları, kayıp ya da kaybetme korkusuna verdikleri psikolojik tepkiler çok güzel analiz edilmiş. İnanması zor gelse de o da bir zamanlar çocuktu, bir evi, annesi ve gül kokusuyla farkını her daim ortaya koyan yatağı vardı. Doğmamışlar ölemez; ölüler ise doğmuş olduklarını reddedemezlerdi. Eyleme niyet, eyleme ehliyet, eylemin tamamen ya da suç oluşturmaya yetecek oranda kısmen gerçekleşmiş olması durumlarının hepsine birden cevap verebilir, sorumluluk alabileceği bir evreye tasallut ederdi. Ayfer, iş bilmezliğin, baştan savmacılık kültürünün işe uygun adam yerine kendisine yakın çevreden adam seçme hastalığının, ülkeyi baştan sona bir kanser gibi sardığını biliyordu. Hatırlamamak lanettir Ayfer; bu zamana kadar isteyerek unutabildiklerin için ne kadar şükretsen az... İstediğin halde hatırlayamadıkların için de artık çok geç... Polislerden korkan, çalan kapıya irkilen, kendi cep telefonu ve bilgisayarı dışındaki tüm diğer iletişim araçlarından adeta kaçan Enis, zihninde geliştirdiği mahremiyet duygusunu korumak adına gizlenmeyi, sanal dünyanın dışında varlık göstermemeyi, fiziki evrenin bir parçası olduğunu bile reddetmeyi normal görüyordu. Ayfer, ölümü de yaşamı da sorgulamıyor; başına gelen iyi ya da kötü her şeyi yaşamın doğal bir parçası olarak görüyordu. Onun için hepsi birdi. Mahcubiyet değil de çaresizlik miydi bunun sebebi, yoksa bedene vurmaya başlayan derin keder miydi, o an için bunu tahlil etmek güçtü. Bir ailenin üç kuşağının varoluşlarını sorgulamaya başladıkları; birbirlerini nasıl etkileyip dönüştürdüklerini fark etmeden, kestirmeden birbirlerini suçladıkları ama tüm bu hesaplaşmayı zihinlerindeki seslere söyletmekten ileri gidemedikleri bir sarmala sıkışıp kalmış insanların hallerine tanıklık ederken, çevrenizdeki insanlardan da kendinizden de parçalar göreceksiniz.
Son Vagon
Son Vagonİlker Balkan · Kanon Kitap · 202357 okunma
·
105 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.