Gönderi
Barba Rossa Hızır Hayreddin Reis...
370 sayfa boyunca Efsane romanı ile Türk Osmanlı tarihinin parlak dönemlerine bir yolculuğa çıkıyor ve anlatıcımız Saint Alkala ile 1511 - 1546 yılları arasında yaşanılanlara şahitlik ediyoruz .. Ana karakterimiz Barbaros Hayreddin Paşa ve onun denizcilik kahramanlıkları olsa da tamamlayıcı hikayeyi anlatıcı Saint Alkala'nın Beatrix aşkında buluyoruz.. Bir yanda Barbaros kardeşler ile Akdeniz 'in adeta bir Türk gölüne dönüş hikayesine şahit olurken diğer yanda Alkala ve Beatrix ile de yaşanamamış bir aşkın hikayesini takip ediyoruz.. Bir yanda Barbaros kardeşler ve özelikle Hızır Reis ile İstanbul, Madrid, Roma, Cezayir, Tunus, Gırnata ile Akdeniz coğrafyasında gemilerle, toplarla, kılıçlarla yol alırken diğer yanda Alkala ve batrix'in yıllara yayılan o naif, birgün mutlaka kavuşacaklarına dair özlem dolu aşklarına İskender Pala'nın kaleminde eksik olmayan Tanrı'ya sığınış, yakarış ve manevi duyguların yol gösterici olduğu gönül gözüyle şahit oluyoruz.. Bir yerlerde yine üzülüyor, öfkeleniyoruz... Acı detaylarda bir yanda arap aşiretlerinde, devletlerinde yaşanan nankörlükler, hıyanetler, arkadan vurmalar, Endülüs halkının dramı derken diğer yanda sömürgecilik, kölelik, sözde dini sebeplerle yapılan onca vahşet, adı olmayan mal gibi alınıp satılan kadınların dramları.. Tarihi detaylarda Hızır reis'in Cezayir emirliğine yükselişine, Andrea Doria ile denizlerdeki müthiş rekabetine, Hayreddin Paşa oluşuna, Preveze deniz zaferine şahitlik ederken bir parça da olsa o zamanın mazlum halkları adına tebessüm edecek bir sebep bulabiliyoruz .. Denizcilik terimlerinin çok oluşuna karşın yazım dili oldukça yalındı., zorlamadı.. Ben okudum, bilgilendim, denizciliğe giriş yaptım, tarihi biraz araladım ve yıllara meydan okuyan bir aşka saygılarımı sundum... sıra sizde.. iyi seyirler, iyi okumalar...
·
26 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.