Herkese merhaba . Bugün size fantastik bir evrenin eşsiz kapısını araladığım bir eserin yorumuyla geldim . Bir gece ansızın arabanızın önüne biri atlasa ve uyandığınızda kendinizi başka bir boyutta bulsaydınız neler hissederdiniz? Dünya dışında fantastik bir evrende,boyutta yaşamak ister miydiniz? " Biz ölemeyiz Helen." Tarih 5 Şubatı gösteriyordu. Annesi Meyra ile arkadaş gibi olan Helen için artık 18 yaşına girme vaktiydi. O hafta sonu bu anlamlı günü kutlamak üzere Şirince'ye gitmişlerdi. Dünya da gerçekleştirmek istediği hayalleri olan, Sanat Tarihi okumak isteyen en önemlisi de "insan" olan biriydi Helen. Ta ki Şirince'den arabalarıyla evlerine dönerken birine çarpana ve ertesi gün uyandığında kendini farklı bir boyutta bulup annesi ortadan kaybolana dek... Peki sizce Meyra arabayla kime çarpmıştır? Hırs,güç,yalanlar, iktidara geçme savaşı ve bir tutam aşk... Helen uyandığında kendini Dolorem adında bir boyutta "yaratıcı" olarak bulur. Kendisiyle aynı gün doğan ve yaratıcı olan görevine bağlı asker Etra ve Prens Leo ile kader onları bir araya getirmiştir. Peki ya kader ağlarını doğdukları gün ördüyse? 4 bin yıl önce kurulmuş, sarayda Vampirler,elfler,periler,cadılar,büyücüler,cinler,devler ve onların yaratıcılarının yaşadığı yıkılmaz bir dağ olan Yüce Dolorem... Helen "yaratıcı" olduğuna inanmak istemez. Kendini bildi bileli insandır. Ama ikna olması ve durumu kabullenip Annesinin ondan sakladığı sırları öğrenmenin vakti gelmiştir. Helen'in annesi Meyra, Prens Leo'nun annesi Kraliçe Meri'den neden uzaklaşmak istemiştir? Hiçbir şey hatırlamayan, güçlerini kullanamayan Helen için artık kendini keşfetme vaktidir. Yavaş yavaş bir şeyleri hatırlamaya çalışırken en çok Prens Leo ona yardımcı olur ve birlikte vakit geçirirler . "Zamanla oynamak hiçbir boyutta iyi değildir." Helen ve Leo sır perdesini aralamak için geçmişte yolculuğa çıkarlar. Leo'nun da annesinde şüphelendiği şeyler vardır. Bir kehanet vardır ki aynı gün doğan yapan üç kadın yaratıcıdan birinin çocuğu Dolerem'in sonu olacaktır. Peki kim dersiniz? Kitabın dili akıcı ve sade. Betimlemeler fantastik bir evren oluşumuna göre gayet güzel. Sadece kitabın bence tek eksiği olaylara aniden girilmiş ve uzun tutulmamış olması . İlk sayfalar da olayları tam oturtamadım kendi içimde, kafam karıştı. Fakat sonradan ilerledikçe bu durum biraz düzeldi. Bölüm bölüm yazılmış olması ve her bölümden önce harika sözlere yer verilmesi çok özel ve güzeldi. Mitolojiyi çok seven biriyim ve kitabımızın Mitolojik ögeler içermesiyle kendimi kitaba daha da yakın hissettim . Kitap, serimizin ilk kitabı . İlk Kitap öyle bir yerde bitti ki Leo beni çok şaşırttı. 2. Kitabı merakla bekliyorum çünkü öğrenmem gereken çok fazla sır ve sorum var . Karakterler içinde şu an favorim Leo . Kitabı okumaya başlamadan önce yazarımızın Önsözünü de mutlaka okuyun, ben çok beğendim 🩵. "Güç her şeydi,aile her şeydi ve en önemlisi taht her şeydi." "Dolorem'in kralı olmazsam kim olurum ki?" Helen annesini bulabilecek mi? Helen eve dönebilecek mi yoksa sonsuza kadar Dolorem de mi kalacak? Dolorem'i neler bekliyor? Hep birlikte bu soruların cevaplarını öğrenmek için bu kitabı okuyalım derim . Tavsiyemdir . Sevgiyle...

Karanlık Son KralGülben Sarı · Mythos Kitap · 202325 okunma

·

34 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gökçe