Gönderi

68 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Jack London'ın okuduğum diğer kitapları gibi oldukça akıcı olan "Kızıl Veba", sayfa sayısının da az olmasıyla gün içinde bitirebildiğim bir kitap oldu. Bu yazıyı kitabın incelemesini yapmaktan ziyade kitabı okurken Profesör James Howard Smith'in ya da torunlarının seslendiği adıyla "Granser"in içinde bulunduğu durum hakkında hissettiklerimi yazmak için kaydediyorum. Eğer kitap hakkında detaylı bilgi almak için okuyorsanız bu yazı size bir şey ifade etmeyecektir. Bir insan için anlaşılmanın ne kadar önemli olduğunu daha önce hiç bu kadar düşündüğümü hatırlamıyorum. Etrafınızda başkalarının bilmediği bilgileri biliyorsunuz kimsenin bilmediği bir yaşama ait anılarınız ve bilgi birikiminiz var ama etrafınızdaki insanlar sizin konuştuğunuz zaman kullandığınız kelimeleri dahi anlamıyor. Ve belki de daha önemlisi bu anlayışa sahip olmadıkları için sizi kendilerinden düşük görüyorlar. Hani bir söz vardır ya "Sen ne anlatırsan anlat anlattıkların karşındakinin anladığı kadardır." diye. İşte kitapta tasvir edilen ortam da tam olarak bu (Burada bir parantez açmak istedim. Yazarın kitapta anlatmak istediği bundan çok daha fazla ancak ben beni etkileyen kısımdan bahsediyorum.). Kitabı okurken anlaşılamamanın verdiği ıstırabı derinden hissettim neden bu kadar Profesör Smith ile empati kurduğumu bilmiyorum. Sadece bu satırları yazmak ve hissettiğim sıkıntıyı paylaşmak istedim. Kısaca fikrimi belirtmek gerekirse oldukça akıcı ve çarpıcı bir kitap olan "Kızıl Veba" okunmaya değer bir kitap. Son olarak söylemek isterim ki kitabın sonlarında yer alan "Barut tekrar gelecek. Bunu hiçbir şey engelleyemez. Aynı eski hikaye yeniden yeniden yaşanacak." cümleleriyle başlayan paragraf kitabı özetler nitelikte.
Kızıl Veba
Kızıl Veba
Jack London
Jack London
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202033,2bin okunma
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.