Gönderi

"Gördün işte, sonunda eve dönmek o kadar zor değilmiş, hah... Seni durduran neydi?" "Vay canına... Bu sert oldu!" "Hey! Sana diyorum! Seni durduran neydi? Tam olarak sorunun neydi?" "Sorunun mu? Çok basit, sorunum..." "Anlat!" "Sorunum, bana ihtiyaçları varken onları terk etmiş olmamdı. Bana güvendikleri halde onlara yalan söyledim. Sorunum bu... Sen ne sanıyordun ki?" "Anlat!" "Daha ne anlatayım, amk? Çocukluğumun ne kadar sıkıcı olduğunu mu? Kendimi, bizim köyün sokaklarının benim gibi bir adam için çok dar olduğuna ikna etmemi mi? Mussolini'nin bizim küçük kasabaya yaptığı ziyaretin, benim için bir çıkış yolu olduğunu düşündüğümü mü? Bunu mu söylememi istiyorsun?" "Sana kalmış." "Babamın gözlerinin içine baka baka Afrika'daki savaşa katılmak istediğimi söylememi mi anlatayım? Bunu mu bilmek istiyorsun? Gözleri... Bakışları ve hemen ardından suratıma attığı yumruk... Sonra bir tane daha... Bir tane daha... Babamı hiç o halde görmemiştim. Böyle biri olabileceği aklımın ucundan geçmezdi. Her zaman çok sakindi... Çok mülayimdi... Ne anlatmamı istiyorsun? Babamın gözleri..." "Peki, ya sen?" "Ben mi? Çocuk gibi ağladım ki aslında daha çocuktum da. Anlamıyordum ama ağladım ve böyle bir şey yapmayacağıma, hiçbir yere gitmeyeceğime söz verdim. Söz verdim." "Peki, sonra ne yaptın?" "Ertesi gün şafak vakti Afrika'ya giden ilk gemiye bindim hiç kimseye bir şey söylemedim... Ve hepsine yalan söyleyip gittim. Üzerimde çok fazla baskı vardı. Mutlaka bilmediğim başka seçenekler de vardı. Yeni bir hayata başlamak ve bir daha asla geri dönmemek istedim. Bu yüzden kimseye tek kelime etmeden gittim... Beni hor görmelerini, nefret etmelerini, unutmalarını istedim... Geri dönmemek için elimde iyi bir nedenim olsun istedim... Gerçek bir neden... Ben bir kaçağım ama yoruldum ve eve geri dönmek istiyorum. Kardeşimin o otoparkta beni beklediğini görünce, rahatladım... Beni almaya gelmişti... Bu kaçışa bir son vereceğini biliyordum." "Peki, ya baban?" "Şey babam... Anlamam yıllar sürdü." "Neyi anlaman?" "Gözlerini, yumruklarını... Onun, korktuğunu söyleme şekli buydu... Benim için korkuyordu ve beni korumaya çalışıyordu. Onun için beni önemsediğini belli etmenin yolu buydu... İşte bu... Benim sorunum bu... Büyük sıçış, değil mi? Ya sen? Çok zeki gözüküyorsun ama şu hayatta hiç sıçmadın mı? Ha? Her şey ters giderken kimi suçlayacağını biliyor musun? S.ktir! Tek başarısız olan ben miyim? Hey! Cevap ver, lanet olası!"
Sayfa 194 - Kara Karga YayınlarıKitabı okudu
·
32 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.