Gönderi

240 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
Natalia Sanmartin Fenollera, Bayan Prim'i uyandırırken beni de uyandırdı sanırım. Kitabı okurken de son sayfayı kapatırken de hissettiğim buydu. Toplu taşımada az kalsın ağlamama sebebiyet verecek derecede etkiledi kitap beni. San Ireneo adlı, küçük bir kasabaya kütüphane görevlisi olmak üzere gidiyor Bayan Prim. Akademik anlamda oldukça başarılı, lisans eğitimleri, doktoralar hepsi künyesinde. Sanat, tarih, edebiyat; hepsi hakkında da bilgi sahibi, gayet kültürlü bir insan. Aynı zamanda da eskiye çok düşkün. Yanlış zamanda doğduğunu, eskilere, eskilerin güzellik ve zarafetlerine uygun olduğunu düşünen birisi. Modern dünyada, şehir hayatında bunu bulamaması sebebiyle San Ireneo'ya kaçıyor. Her ne kadar işvereni Koltuktaki Adam, eğitimli birini işe almak istemese de işe başvuruyor ve şans eseri kabul ediliyor. Uyanış da burada başlıyor. Öncelikle San Ireneo hakkında konuşmamız lazım. Kendi kendisine yeten, ürettiği de tükettiği de içeride kalan, şehirden uzak bir kasaba daha önce başka kurgularda da yer almış, muhtemelen dünyanın en özgün fikri değil. Fakat yazarın San Ireneo'yu yazışı diğerlerinden farklı. Bir "ütopya" yazar gibi anlatmıyor. Varlığına, insanlarına inandırıyor. Hatta kitap hakkında genel olarak bunu söylemek mümkün. Başka yazarların ideali yazarken yazdığı gibi yazmamış. Nasıl açıklanır, sebebi nedir bilemiyorum ama okurken hislerim çok farklıydı. Başka biri hayat hakkında bu kitaptaki gibi bir şeyler yazsa "İyi diyorsun doğru diyorsun ama söylemesi kolay işte. Gerçekte böyle olmuyor." derim. Ama yazar beni ikna etmeyi başardı. Bayan Prim=Ben. Tüm kitap boyunca bunu düşündüm. Onun katılığını, modern hayat altındaki görüşlerini anlamak beni okurken hem rahatlattı hem yordu. Ona gelen cevapları ben de almış oldum ve bu cevaplar çoğu zaman güllük gülistanlık değildi çünkü. Fakat kendi kötü yanlarımı, değiştirmem gereken durumları başka bir karakter üzerinden görüp kendime değil de başkasına kızabilme imkanına sahip olmak da oldukça rahatlatıcıydı. Eğitim, alıştığımız şekilde verilmek zorunda değil. Aile tarifleri gizli kalmasa, paylaşılsa da olur. Bunlar gibi küçük büyük birçok zihinsel çıkmazıma ışık tuttu, diyebilirim. Hele feminizm... San Ireneo Feminist Kadınlar Topluluğu (tam isminin bu olduğundan emin olamasam da) beni şaşkına uğrattı. İyi anlamda. Modern toplumda yaşamanın, çalışma hayatının, kadın olmanın, güzel, zarif olmanın, feminist olmanın üzerimize bindirdiği yükler öyle çok ki. Tüm bunlar yüzünden öyle kızgın, asabi, sert ve asık suratlıyız ki... Biz derken, Bayan Prim ve kendimden bahsediyorum, kimseyi zan altında bırakmak istemem. O yüzden güzel bir uyanıştı, demek istiyorum. (Bu arada Taylor Swift'in Anti Hero'daki "It's me, hi, I'm the problem it's me!" sözü nasıl da güzel denk geldi kitap ile) Kitap, bana terapi olarak gelmesini bir kenara bırakırsak, kendi başına da oldukça keyifliydi bence. Dedikleri çok yeni şeyler değil ama deyiş şekli etkileyici. Bu tarz şehirden kaçış, kendini buluş öyküleri seven insanlar keyifli vakit geçirir, diye düşünüyorum. Kişisel durumumun gölgesi altında bırakmayayım kitabı yorumumla. Ayrıca kitaba yapılan bir yorum görmüştüm "Hayatında aşkın olması için dindar olmak gerektiğini anlatıyor kitap." minvalinde. Evet, dini referansları olan, içerisinde dindar karakterler olan bir kitap. Herhangi bir spoiler verme niyetinde değilim fakat kitabı anlayan bir insanın böyle bir yorum yapacağını düşünmüyorum. Bayan Prim de ben de belli bazı anlarda dini tavsiyeler aldığımız için rahatsız olduk, evet. Hayatla ilgili tavsiye verirken genel ve evrensel olunmalı çünkü. Bir dini referans, Allah'a/Tanrı'ya havale etmek gibi şeyler yer almamalı. İnanmayan olabilir. Fakat kitapta buna çok güzel bir cevap veriliyor ve olayın dinle hiç alakası olmadığı anlatılıyor. Birisi bir tavsiye verirken sadece yolu anlatır. Onun bu yolu giderken yanında Tanrı vardır ama seninkinin olmak zorunda değil. Zaten mesele de bu değil. Anlatan kişi içine dini de koydu diye yol doğru olmaktan çıkmaz. Koltuktaki Adam buna benzer bir şeyler söylüyor. Ve gerçekten okurken mest ediyor. Benim için çok güzel ve keyifli bir okuma oldu. Ne yalan söyleyeyim böylesi etkilenmeyi beklemiyordum.
Bayan Prim’in Uyanışı
Bayan Prim’in UyanışıNatalia Sanmartin Fenollera · Kafka Kitap · 202232 okunma
93 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.