Gönderi

240 syf.
·
Not rated
Kitabı okumaya başladığım günün sabahında namaza kalkınca içimde bir yerde "tokat" kelimesini buldum; mecazî bir toplu iğneyle ruhuma tutturulmuştu sanki. Hem gerçek hem de mecaz anlamıyla o kadar sık kullandığımız, gerçek ve mecaz anlamıyla hayatın akışında o kadar çok maruz ve karşı karşıya kaldığımız, gerçek ve mecaz anlamıyla öznesi be nesnesi olduğumuz bir kelimeydi ki tokat. Neden daha önce "tokat" üzerine bir düşünme denemesi yapmadığıma hayıflandım. İlerlemek, (bir roman veya gündelik konulara değinen deneme okumalardaki ritmi tutturmak anlamında söylüyorum) kolay olmadı. Kütüphaneden ödünç alınan kitaplar için belirlenen süre bazen insan üzerinde psikolojik bir yıpranmaya neden oluyor. Acele etmek ile istifade etmek arzusu arasındaki medd ü cezîr, tereddüt, pişmanlık, boş vermişlik gibi duyguların sökün ettiği, hislerin kitap okumanın önüne geçtiği, okumaktan umulan gevşemenin yerini metafizik bir gerginliğin aldığı bir psikolojik savaşa dönüşüyor. Keşke bu kitabı kütüphaneden ödünç almasaydım. Ama bunda da bir hayır umuyorum... Neden mi? Çünkü bu kitabın bende açtığı yaraları hatırladıkça kitabın elimin altında olmayışına şükredeceğim... Kitaptan ziyade kitabın açtığı yaraları hatırlamak bana daha iyi gelecek. Muharrem Sevil bizim mahallede de çok bilinen bir sîma değil malesef. Daha önce tesadüfen kütüphanede karşılaşmış ve bulduğum bir iki kitabını okumuştum. İsmini rafta görünce heyecanlandım eski bir dostu görmüş gibi. Muharrem Sevil ve Büyüyen Ay... Bu kadar etkileneceğimi kesinlikle beklemiyordum... Hoşça vakit geçirmek ve gevşemeyi umarken yediğim dayağın yorgunluğunu hissediyorum şimdi. Herkese tavsiye etmiyorum bu kitabı kesinlikle. Belirli bir okuma düzeyine sahip olmak gerekiyor, hiç okuma yapmamış birinin henüz ilk sayfalarda anlayamamak ve anlamlandıramamaktan yorgun düşeceğinden eminim. Keskin ve kısa göndermeleri fark edip ne anlama geldiğini bilmemek insana yabancıymış gibi hissettiriyor. "Ne okuyorum ben?" hissi kadar kitap bıraktırıcı başka bir his var mıdır acaba? Ey bu kitabı okumaya niyetlenen okuyucu! Kendini tokatlara hazırla. Son yıllarda böylesini okumadım. Acaib ve hatta acaib'ul acaibat bir özeleştiri metnini eline alacaksın... "Daraltılan bir ilim meclisi azgınlaşmış bir hikmetçiliğin habercisidir." Ben mesela hala bu tokatın acısını duyuyorum...
Acabaibü'l-Acaibat
Acabaibü'l-AcaibatMuharrem Sevil · Büyüyenay Yayınları · 20191 okunma
·
1 plus 1
·
151 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.