Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

465 syf.
9/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Öncelikle Vergilius'un yaşamış olduğu dönemi incelediğimizde siyasi çekişmelerin çok olduğu, cumhuriyet yönetiminin yıkıldığı ve yerine yeni bir rejim olan imparatorluğun aldığını görüyoruz. Bu dönemin siyasal açıdan en belirgin özelliği ise sosyo - ekonomik ve kültürel sorunlar bir çok halk ayaklanmasına sebep olur. Roma’daki cumhuriyet idaresindeki iç çekişmelerin çok olduğu, siyasi açıdan senatonun beceriksizliği ve hantal hareket etmesi sonucu dikotomi meydana gelerek cumhuriyet yıkılır. Roma’nın sınırlarının genişlemesiyle birlikte ülkedeki zengin ve yoksul sınıf arasındaki farkın keskin bir şekilde artması, müttefikler arasında gerginleşen sosyal gerilim bir dizi siyasi ayaklanmaları beraberinde getirir. MÖ.50 lerde genişleyen ve değişken kentsel nüfus ile birlikte anayasal uzlaşmalar yerini yeni gerilimlere bırakır... Caesar’ın MÖ.44 yılında suikaste uğramasi ortami daha gergin hala getir. Özellikle MÖ.42 yılında Philippi meydan savaşı sonrasında parçalanmış senatonun ve usanmış halkın kabul etmeye hazır olduğu yeni bir rejim MÖ.27 yılında Agustus tarafından kurulur.(Roma İmparatorluğu). Vergilius, Octavian aracılığıyla saray şairliğine getirilir. Augustus yeni rejim değişikliğinden sonra kültürel hegemonya ağırlık vermiştir. Eğer yeni bir yönetim kültürel hegemonya ile desteklemezse siayasal egemenliğin altı boş olur. Bu yüzden Augustus Horatius’tan saray şairi olmasını ister. Aeneis destanı gibi bir şiir yazmasını ister. Horatius bu teklifi geri çevirir.(Daha çok aşk ve gündelik hayat hakkında şiirler yazdığını dile getirir.) Vergilius saray şairliğine getirilirken, yazmış olduğu Aeneis destanını ile Latin edebiyatının en büyük şairlerinden biri olacaktır. Bu destanı yazarken üslûp, tema, tip ve motif olarak Homeras’tan etkilenir. Vergilius’un başarısını dile getirmek için Hercules'in sopasını çalmanın Homeros’dan bir dize çalmaktan daha kolay olduğu şeklinde ifade edilmiştir. Vergilius’un MÖ. 29’da yazmaya başladığı Aeneis Destanı, Batı’nın kültürel temellerinin inşa edilmesi açısından önemli bir eserdir. Özellikle Ortaçağ ve Rönesans döneminde avrupalıların incilden sonra en çok okuduğu kitap Aeneis destanıdır. Vergilius ise Aeneis (epik destanını) yaratırken, AeneasTroya’nın yıkılışından sonra yeni bir yerleşim yeri aramak amacıyla Troya’dan ayırılır. Bu yolculukta yol boyunca Juno’nun (Hera) kışkırttığı tanrılarla uğraşmış. Denizde ve karada bu sorunlarla mücadele etmiştir. Nihayet bir dizi kralların olduğu Alba Longa’ya (Latium) ayak basar. Ayrıca Tiber nehrine bırakılan ve bir kurt tarafından bulunan ve emzirilen Remus ve Romulus adlı ikizlerin anlatıldığı efsaneden yararlanarak Romulus’un bir kavgadan sonra kardeşi Remus'u öldürüp bu soydan türeyen imparatorluğun çocuklarıda savaş tanrısı Mars'a bağlanmıştır. Troya savaşı'nda Helen (Juno) Akhaların yanında olur. Akhaların savaşı kazanmasına rağmen Troya karşı öfkesi yatışmamıştır. Bu yüzden destan boyunca Aeneas ile çok uğraşır. Yeni vatan arama mücadelesinde birçok zorluklar karşısına çıkarır. Destanın sonuna doğru İuppiter(Zeus) bu durumdan rahatsız olur. Çünkü Olympus’da tanrılar tarafından alınan karar doğrultusunda Aeneas Roma'da yeni bir krallık kurmasıdır.Turnus ile olan mücadelesinde Aeneas'in kazanıp artık yeni krallığını kurması gerekir. İuno bir türlü buna izin vermemektedir. İuno'nun bir şartı vardır. Bu şart ise; " İki ulus getirdiği zaman mutlu bir evlilikle barışı (Peki kabülüm!) ve yasalar, antlaşmalar bağlayınca halkları, ne yerli Latinus adını değiştirecek ne de Troia, Teucerler denecek buraya diye hemen emir ver. Dilini, giysisini değiştirmesin Latinler; Latium olsun, Alba kralları olsun yıllar yılı, İtalya erdemleriyle güçlü bir Roma soyu olsun. Öldü artık Troia, İzin ver de ösün adı da!" Bu bölgede istikrarı sağlamanın en temel unsurda ortak bir dilin olmasıydı, yarımadadaki birçok yerel dil arasında linguafranca işlevi gören Latince’nin sürekli olarak yayılmasına ve giderek diğer dillerin çoğunun yerini almasını sağladı. Horatius’ da, Roma'nın yeniden kurulmasında geçen Juno’nun (Hera’nın) bu koşullarını kendi eserinde de dile getirmiştir. Aeneis Destanı Roma İmparatorluğunun özellikle Roma kimliğinin temellerini oluşturan destan olmakla birlikte, Roma'nın kurucularının geçmişini Troya'ya dayandırmasındaki en büyük sebep ise Anadolu mirasını sahiplenmeleri ve özellikle büyüme hedefi olan imparatorluk içinse Doğu ile Batı'yı birleştirip barıştırarak devletin büyümesine olumlu katkı yapmış olmasıdır. Böylelikle Vergilius bu destanı ile Roma’nın en önemli mitograflar arasına girmiştir Vergilius'un sarayda Aeneis Desta'nın 6. kitabını okurken ressamların tablosuna yansıma örneklerinden bir aşağıdaki gibidir. akg-images.fr/C.aspx?VP3=Sear...
Aeneis
AeneisVergilius · Jaguar Kitap · 2019432 okunma
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.