Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

256 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Mutlu Yurttaş İmalatı
Hayata, sonsuz bir mutluluk denizi içinde yaşamaya, yaşamın her ânını bir mutluluk duygusu ile anlamlandırmaya gelmediğimiz; hatta buna belki de ihtiyaç bile duymadığımız açıktır. Mutluluk, zihnimizin bazı zorluklar karşısında direncimizi körüklemek ve bizatihi zihinsel varlığımızı korumak amacıyla bilincimizi bir şekilde motive etmek için evrimleşmiş kimyasal bir durumdan ötesi değil belki de. Oysa bu durum, doğrudan duygu dünyamızı bile bir pazara çevirmek isteyen; bu en mahrem alanımızı bir hizmet alanı, bir ürün grubunun doğal pazarı olarak görmeye çalışan sistemin eline düşmemize engel olamamıştır. İnsanlık “insan” varlığını tanıdıkça, onun zaaflarına ve beklentilerine uygun düşecek hizmetler ve ürünler pazara sürmekten asla geri durmamıştır. “Mutlu Yurttaş İmalatı”, son zamanlarda moda bir tabir ve medyatik bir alan haline gelen “pozitif psikoloji” ile ilgileniyor. Mutlu insanların içsel bir sorgulaması ve metodolojik incelemesi yapılırsa mutluluğun duygudurum olarak değerinin ve mekanizmasının anlaşılabileceğine, bu mekanizmanın tamamen kendi süreçleri kullanılarak manipüle edilebileceğine ve böylece mutluluğun herkesçe bulunabileceğine dair kanaatten oluşan bir pazar var. Pozitif psikologlar, kişisel gelişimciler ve yaşam koçlarından, onların seminer, video ve kitaplarından oluşan; ayrıca yüklü seans ücretleri ve danışmanlık bedellerinin de şekillendirdiği milyarlarca dolarlık bir pazar üstelik… Kitapta, bu pazarı oluşturan bileşenler ardı ardına analiz ediliyor ve bazı referanslarla bu analizler değerlendirilmeye çalışılıyor. Kişisel gelişim alanının kendisi için kullandığı argümanların da sorgulandığı bu çalışma, hedef olarak “mutluluk pazarı”nı seçmiş gibi görünse de aslında bize manipülasyon piyasasının pozitif tarafını gösteriyor. Korkutarak ürün ve hizmet satmak, güvenlik ve sağlık endişelerini körüklemek madalyonun bir yüzüyse, diğer yüzü de insanları bu aldıkları hizmet ve ürünlerin onları huzura, mutluluğa ve sevgiye götüreceğini söyleyerek pozitif beklentiler uyandırmaktır. Seçilen argümanlar ve referanslar oldukça kuvvetli olsa da, kitabın iki yönüyle beklenenden daha zayıf olduğunu belirtmek zorundayım. İlki, seçilen referans ve alıntıların büyük kısmının fazla gündelik ve pazarlama amacıyla yazılmış olduğu belli olan metinlerden geliyor oluşu. Karşıt görüşleri verecek bilgiler bazı yerde pas geçilmiş, bazı yerde de amacından biraz saparak, belki az da olsa aşırı yorumlanarak kullanılmış. Oysa iyi bir tez için ne kadar güçlü bir argüman ve karşı argüman silsilesine ihtiyaç duyulduğu açık. İkincisi ise, yazarların, kitabın sonuç bölümüne kadar kendi düşüncelerini ve yargılarını vermekten neredeyse imtina etmeleri; sonuç bölümünde ise birkaç sayfa içinde kitapta söylediklerinden daha fazlasını söyleme gayretlerinin bende yarattığı mental yorgunluk. Verileri kullanarak çıkarım yapmak elbette normal; beklentimiz bu düşünce ve yargıların kitabın geneline dağıtılmış olması; her başlığın altında yazarların açıklaştırılmış düşünce ve yargılarını, o bölümün argümanları özelinde değerlendirme özgürlüğüne sahip olmak. Düşünce kitaplarının yazarlarının bile iktidar âletlerinin keskinliği karşısında kendi içseslerini dizginlemeye çalışmaları; en azından okurda bu hissin oluşmasına izin vermeleri, eleştirdikleri neoliberal politikaların onlar dahil herkeste şöyle ya da böyle işe yaradığının bir göstergesi değil mi? Açık ki, iletişim olanakları daha da geliştikçe, insan zihni ve psikolojisi daha da kullanışlı bir hale gelecek. Belki “telepati” bir ütopya olarak kalacak ama “telefect” -uzaktan etkileme- bizi farklı arayışlara yönelmeye, farklı ama çoğunlukla birörnek olarak davranmaya, istenen ürünleri tüketmeye ve istenen görüşleri içselleştirmeye bilinçaltımızı kullanarak koşullandırmaya devam edecek. Böylesi bir kitap için bile bu kadar akıcı ve pürüzsüz bir dil tutturabilmiş olan çevirmen sayın Tufan Göbekçin ve editör olarak kitapta adı geçen sayın Bahar Siber’e teşekkür etmek isterim. İşini iyi yapmanın değil, sadece yapmanın önemli hale geldiği bir dünyada halen işlerini iyi yapmaya çalıştıkları için teşekkürü hak ettiklerini düşünüyorum.
Mutlu Yurttaş İmalatı
Mutlu Yurttaş İmalatıEva Illouz · İletişim Yayınları · 202325 okunma
·
297 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.