Merhaba Bugün sizlere Canan Çınar kaleminden Sonun Başlangıcı Tarsus kitabı ile geldim. Yazarımız ile daha kitap çıkmadan tanışmıştım,kitabın çıktığını duyduğumda da çok heyecanlanmıştım çünkü kitabın ismini ilk gördüğümde çok dikkatimi çekmişti bir Mersinli olarak ve Sonun Başlangıcı Tarsus'u çok merak etmiştim.Canan hanım o kadar tatlı ki çok güzel sohbetler ettik tabiki kitabın içeriği hakkında hiç spoiler vermedi ve daha da çok merak ettim Bugün sevgili yazarımızın doğum günü bende onun için çok değerli olan bu kitabı doğum gününde paylaşmak istedim Doğum gününüz kutlu olsun nice nice sağlıklı yıllara Kitabımıza gelince yazarımızın kalemine bayıldım ilk kitabı olmasına rağmen dili, anlatımı harika kesinlikle,aksiyon,gizem,macera,heyecan ve her sayfasını merakla çevirdiğiniz kurgusu,daha neler neler kesinlikle okuyun derim Timuçin,İstanbul üniversitesi Sanat Tarihi bölümünü bitirmiş ama iş bulamayınca da memleketi Tarsus'a geri dönüp,çalışmaya başlayıp,tanıştığı ve aşık olduğu Ada ile de evlenip çocukları olmuştu ve babasından kalan o evde mutlu bir şekilde yaşıyorlardı. Yıllar önce babasının fahşice katledilip,kız kardeşinin de esrarengiz bir şekilde kaybolduğu o evde. Taki o geceye kadar! Timuçin anlamsız çığlık sesleri duymuş ama hayal mi? Gerçek mi? bilemiyordu. Komşuluğun ve mahalle ilişkilerinin halen devam ettiği mahallede yaşayan Timuçin,bu çığlığı duyan tek kişi değildi. Bir gün herkesin derdine koşan Halil abi Timuçin'in önünü kesip onu uyarmıştı çünkü o çığlığın sebebini Timuçin'in eşine ve çocuklarına bir zarar verdiğini düşünmüştü ne kadar açıklamaya çalışsa da anlatamamıştı kendisini,oysaki bazılarının efsane dediği bazılarının da gerçek burası gizemli şehir Tarsus dediği yıllar önce yaşanmış esrarengiz olaylar vardı. Timuçin her geçen gün korkuyla uykusuz gecelerin esiri olmuştu ve birşeyler yapmalıydı aklına çocukluk arkadaşı işinde çok başarılı olan Göbeklitepe de kazı yapan Ege geldi. Arayıp herşeyi anlatarak onu Tarsus'a çağırdı. Ege gençken de zaten o evde bir gizem olduğunu düşünüyordu işlerini halledip hemen Tarsus'a geldi ve araştırmalara başladılar. Evde farklı şeylerde olmaya başlamıştı bir gece eşini ve çocuklarını salonun ortasında bir ayin yapıyor gibi yerde de Nefertiti dizilimi ve heptagramı görmüştü, Ege'ye anlattığında da Ege "Atum uyanmak istiyor"demişti. Ege,bir gece eve gider ve farklı birşeyler olduğunu hisseder,içeri girer Timuçin ve ailesi yoktur ama evin salonunun tam ortasında koca bir delik tam şaşkınlıkla bakerken arkasından bir kız gelir Eylül! Daha fazla anlatmak istemiyorum spoiler verebilirim yoksa Eylül kim? Orada ne işi var? Timuçin ve ailesi nerede? Ege ve Eylül o kara deliğe girdiklerinde nelerle karşılaştılar? Sizce bu efsanenin gizemini çözebilecekler mi? Evin altında neler var? Cevapsız soruların cevaplarını,sırların ortaya çıktığı bu kurguya ben bayıldım kurgu sizi bırakmıyor resmen Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim Anunnakiler, Sümerler, Yunan mitolojisi, tanrılar,Simyacılar,NASA,Uzay bilimi ve daha neler neler ve Tarsus'ta yaklaşık bir yıl süren ve hakkında hiç bir açıklama yapılmayan esrarengiz kazıdan yola çıkılarak kurgulanması da beni ayrıca etkiledi. Kaleminiz daim olsun Canan Çınar "Görmezsen müdahale edemezsin,kendini savunamazsın,yolunu bulamazsın, sağ kalmazsın." " Düzenim bozulur; hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden bilebilirsin hayatının altını üstünden daha iyi olmayacağını?"#Şemstebriz