Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

568 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
2020 yılında ezoterizm eğitimi sırasında okuma listeme almış olduğum güzel bir kitap ile bir kez daha karşınızdayım. Araya başka araştırma ve merak konuları girince bu kitabı okumak biraz zaman aldı. Gnostik İttifak adlı bu kitaptaki konular iyi araştırılmış, delilleriyle ortaya konulmaya çalışılmış, güzel ve sağlam kaynaklar kullanılmış olduğu kanaati oluştu. Her kitabı tarafsız, konuları doğru kaynaklarla araştırarak okumanızı önererek kitabımızı yorumlamaya geçelim. Yazarımız: “Hristiyan ve Müslüman Gnostiklerin iki dinin ortak noktalarında birleşmeye çalıştıkları, bu bağlamda semâ dönen Hristiyan bir papaza veya Mevlevihane’de piyano çalınmasına rastlandığında çok da şaşırılmaması gerekir.” diyor ve ekliyor; “Mısır’dan Babil’e, Helenizm’den Hristiyanlık’a;  Budizm, İslamiyet ve Museviliğe kadar pek çok öğreti Gnostisizm çatısı altında dualist felsefeyi oluşturmuştur.” “İslâm tarikatları ile Hristiyan kökenli ezoterik örgütleri bir araya getiren ortak nokta: Gnostisizm’dir.” Gnostisizm, yüzyıllar boyunca semavi dinleri, pagan öğretilerini, hermetizmi, neoplatonizmi, Babil, Mısır, Hint, Yunan ve Yahudi mistisizmini, okültizmi, astroloji -anladığımız popüler astrolojiden daha çok ilmi astroloji-, doğal şifa yöntemleri-bilgileri, tanrının bilgisine ulaşmayı, kadim bilgileri ve sırları içine alan, insan tekamülünü kapsayan ortak bir noktadır, mistik bir öğretidir, dini felsefi gelenektir. Yazar kitapta inançlar arasındaki benzerlikler, birbirleriyle olan ilişkileri, öğreti alışverişini mümkün olduğunca önyargısız ve tarafsız anlatmaya çalışmış. “Doğu Batı ekseninde ticaret, siyaset, kültür, din gibi pek çok alanda bu gizemcilikten ilk uygarlıkların beşiği olan Anadolu’nun etkilenmemesi mümkün değil.” İki dinin Gnostik karakterlerinin İstanbul’daki izleri, İstanbul’a gelen Gnostik Hristiyanların İslam tarikatları ile ilişkileri, İstanbul’da yaşadıkları evleri, inisiye edildikleri tekkeleri, ders aldıkları şeyhleri, İslam üzerindeki Gnostisizm etkisiyle tarikatların nasıl evrildiği, tarikat yapılanmalarının sosyal ve siyasi amaçlarını nasıl gerçekleştirdiği gibi konulara da çokça değinmiş. Eserde güzel kaynaklar da gösterilmiş. İlgili konulara meraklı olanların kitabı okumasını tavsiye ederim. Araştırmacı gazeteci olan yazarın emeğine sağlık demek isitiyorum. Gnostik İttifak’a kadar bu konuları bu kadar derli toplu aktaran bir kitap görememiştim. Kemal Kaplan bu ihtiyacı gidermiş demek istiyorum. Kitaptaki konu başlıkları ve açıklamalar ise şu şekilde: I. BAŞLANGIÇ- AYAKLARINDAN KUYUYA ASILAN İKİ MELEK (Harut ve Marut): Truvalılar’ın Dönüşü, Pagan Roma Pagan Byzantion (Hristiyanlığın kabulü), Ayasofya’daki tarikat (İsa’ya değil Vaftizci Yahya’ya inanan gnostik Mikhail Psellus), Gnostik yapılanmanın ilk nüvelerini oluşturan Harraniler (Sabiiler)- Harran’daki mabed. II. KADİM SIRLARIN ORTAK NOKTASI: GNOSTİSİZM: Hristiyan Gnostisizmi, İslam Gnostisizmi, Sarmoung Kardeşliği, İhvan-ı Sâfa Kardeşler, Suikastçı Batıniler, Hz. Ali Meselesi, Luviler- Işık Taifesi, NeoPlatonculuk, Tapınakçılar Süleyman Mabedinde ne buldu?, yüzlerce yıl yaşayanlar, Türkiye’deki Gnostik-Batıni akımlar… III. KELTLER VE GNOSTİSİZM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ: Anadolu’dan Britanya’ya kadar tüm eski topluluklara etki eden Keltler’in (günümüzde İç Anadolu’da halen yaşıyorlarmış) pagan inancının Hristiyanlık ve İslamiyet üzerindeki etkileri, Druidizm, Britanya’daki Müslümanlar… IV. GNOSTİK İTTİFAK: Tarikatlar, Tekkeler, siyasi ve sosyal yapılanmalar vb. (bu kısım beyin yakıcı) Bazı gnostik isimler; Mistik zampara: Giacomo Giralomo CASANOVA, Helena Petrovna BLAVATSKY, Hitler’in Yahudi medyumu Erik Jan Hanussen, Üç bin yaşındaki Kont Alessandro di Cagliostro, kilisenin şeytanla iş birliği yapmakla suçladığı okültist Faust, Da Vinci’den Michelangelo’ya, Arşimed’den Newton’a kadar simyayla uğraşan başka bir simyacı Nicholas Flamel, diğer önemli isim simyacı okültist Paracelsus, “Her şeyi bilen ve asla ölmeyen bir adam” Saint Germain Kontu, Türk vatandaşı Alman Baron Bektaşi Rudolf von Sebottendorf, Hz. Muhammed’e verilen sır, Aleister Crowley ve oğlu Atatürk Crowley, Türkiye’de öğrendiği tekke işleyişini uygulamaya başlayan yüzlerce müridi bulunan ‘Dördüncü Yol’ şeyhi- Ortodoks Rufai Şeyhi Georgi Gürciyev, Abdullah Quilliam, tarihin akışını değiştiren istihbarat subayı Gürciyev’in müritlerinden biri olan John Godolphin Bennett, Mehmet Nazif Efendi, Mu’tezile mezhebine bağlı okültist Prens Sebahattin ve Satvet Lütfi Tozan, Enis Behiç Koryürek, Beş Hececi şairin peygamberliği: Kenan Rıfai, Fecr-i Ati (Geleceğin Şafağı) adlı edebi grup üyeleri: Refik Halid Karay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Şehabettin Süleyman, Ahmet Haşim, Mehmet Fuad Köprülü, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Kadınlar tekkesi, Mevlevi mi, Bektaşi mi? Yoksa Melami mi? diye tartışılan ATATÜRK… V. GNOSTİK ETKİ: Anadolu’daki Şamanizm, İslam üzerindeki gnostisizm etkisi ve bu etkiyle tarikatların nasıl evrildiği anlatılıyor. Okültist şeyhler, Hoca Ahmed Yesevi, Babalar Dönemi, derisi yüzülen şair Nesimi, Gaziantep Barak Baba, Harf ve sayı gizemciliği Hurufilik (numeroloji gibi), Pisagor, Akşemseddin’in kısa tarikat bilgileri var simya ve tıbbi geçmişi hakkında bilgi yok, Akşemseddin ile Fatih’in tanışması. Hacı Bayram Veli’nin şeyhi Somuncu Baba… VI. TEKKENİN SIRRI: “Anadolu’daki kadim sırların koruyucusu ve saklayıcısı Luviler, bunları Erdebil (Safavi) Tekkesi’ne taşımış, Somuncu Baba, Hacı Bayram ve Akşemseddin gibi mutasavvıflarla öğretiler yeniden Anadolu’ya gelmiştir.” Bektaşi şeyhi Gül Baba (Cafer), Bektaşi velilerinin ortak kutsalı tahta kılıç, Kadiri tarikatının kurucusu Abdulkadiri Geylani, Ahmed b. Hambel ve Kadir’in oyunu, Ruh’ül Kudüs’ü içinde Taşıyanlar, Dinlerarası diyalog, Alparslan Türkeş’ten Faik Türün’e Arusi dervişler, Nakşibendiler Sarmounglar mı? Tarikatlar üstü tarikat: Melamiler, Melamilerin en ünlüsü Aytunç Altındal, Tarikat siyasallaştığında, Ledun İlmi-Hızır,  Anadolu’da Arap İslam’ı mı hakim? Gnostik Padişahlar… “Kıbrıslı Şeyh Nazım, Prens Charles’ın Müslüman olduğunu söylemiştir. Siyasi sebepleri olmakla birlikte mistik bir yakınlaşma da söz konusu olabilir. Kraliçe Elizabeth’in soyunun Endülüslü bir prensese dayandırılarak oradan Hz. Muhammed’e kadar uzandığı İngiltere’nin ciddi yayın organlarında yayınlanmıştır.” VII. RİCAL’ÜL-GAYB/ÜÇLER, YEDİLER, KIRKLAR VIII. ‘DUVARCI USTALARININ’ GNOSTİSİZMİ: Büyük Mason Mahfili, Konstantinopolis Şövalyeleri, Masonlar Bektaşiler ve Mevleviler, Masonluk ve İslam, Fesli masonlar (Shriner), Masonluk ve İttihat Terakki, Mason locaları neden kapatıldı?, Türkiye Masonlarıyla görüşme-soru cevap (Bu kısım bana yeterli gelmedi. Sorulara verilen cevaplar klasik beklenen cevaplar olmuş, onlarda zaten gizli olanı halka açacak değiller ya… ) IX. SANSASYONEL GNOSTİKLER DÖNMELER: Sabetaycılık, Sazanikos (Son Dönmeler), Bir Sabetayistin kabristan ziyareti, Atatürk’ün öğretmeni Şemsi Efendi, Sabetayistlerin mezarlığı: Bülbüldere. Yazarımız Türkiye’deki Masonluk, Sabetayistlik, Gül ve Haç üyeliğine suç ve ihanet unsuru gibi bakılmasını, onlara karşı yapılan ön yargıyı ve etiketlemeyi eleştirmiş. İstanbul Bülbüldere’ deki mezar taşlarının ilginç ve sanatsal yapıda olmasının komplo teorisi olarak veya farklı tarafa çekilmesinin anlamsız olduğuna da değinmiş. X. ATATÜRK VE GNOSTİSİZM: Yazar bu bölümde, bazı belgelerle Atatürk’ün inancını sorgulamadan hem dine bakışını, hem de gnostik yanının olup olmadığını ortaya koymaya çalışmış. Kitapta bahsedilen Alevi Bektaşi Federasyonu Genel başkanı Ali Balkız’ın dediği: “Alevi inancında var olan reankarnasyon ile Aleviler Hz Ali’nin Atatürk olarak geri döndüğüne inandıkları” kısmı tüm Alevilerde mi yoksa Hatay Arap Alevilerinde mi var? Bunun araştırılması gerektiğini düşündüm. Araştırmacı Retoulas’ın araştırmasına göre; Zübeyde Hanım Mevlevi dergâhlarına gidiyormuş, küçük yaşta annesi M Kemal’i göndermeyi çok istemiş ama M.Kemal istememiş vs. Yazarın görüştüğü tarihçi yazar Gürkan Hacır’a göre; Atatürk’ün annesi Bektaşi, babası Mevlevi, M.Kemal’ in kendisi de Melami’ymiş. (üst tarikat gibi) Aslında Atatürk’ün dine bakışı hep tartışılagelmiştir. Atatürk’ün vefatından sonra onun görüşlerini iki tarafta kendi tarafına çekmeye çalışmış, ateistler onu modernizme dayalı dinsizleştirmişler,  dindarlar da onu belli yönlerini kullanarak inançlı birisi olarak göstermeye çalışmışlar. Hâlbuki o çok evrensel birisi. Bir kez daha ona hayran oldum. 1932-1933 yıllarında ABD büyükelçisi Charles H. Sherrill’in Atatürk’le yaptığı görüşmede onun dinle ilgili düşüncelerinin olduğu kısmı beğenerek okumuştum. O agnostik inancı reddediyor. Kainat’ın mucidi ve tek hakimi tek Tanrı’ya inanmak olduğunu, beşeriyetin böyle bir tanrıya da inanmaya ihtiyacı olduğunu, ona dua etmenin iyi olduğunu belirtmiş. Tüm ruhban sınıfını kaldırarak, geriye müezzin olarak camilerde namaz kıldıran imamların kaldığını söylüyor. Türk gençliği için ilk, ortaöğretim ve üniversitede medrese sistemini yaydığını, Hz. Muhammet’in hayat hikayesini, daha ahlaklı yaşama konusunda dini eğitimler verildiğini, Yeni ve Eski Ahit’te tasvir edilen diğer büyük dinler ve Budist dini kitapları da dahil ettirdiğini söylemiş. Kitapta ayrıca ‘Gizli Örgütle Görüşme’ kısmında Atatürk’ün pelerin olayını da yazmış; ama ne yazık ki eksik yazmış. Ya bilerek kesmiş, sonunu vermemiş ya da algı yaratmak istemiş olabilir. Başka kaynaklardan edindiğim bilgiyle konuya ek bilgi yapmak isterim. Atatürk davete icap etti ama boynuna ip geçirildiği an bunu kabul edemedi ve orayı derhâl terk etmiştir. Bana göre, Atatürk’ün kimsenin boyunduruğu altına girecek bir karakteri yok. Atatürk’ün gitme amacını bilemeyiz ama şunu düşünebiliriz; belki hakikat arayışı içindeydi belki de düşmanını yakında tutma/tanıma taktiği… Yazarın Atatürk hakkındaki şahsi kanaati; onun ‘gnostik bir anlayışa sahip’ olmasını da yazmış. (bu konuya katılıyorum, M. Kemal askeri yıllarında cifr denilen ebced/numeroloji dersleri alması, gizli ilimlere olan merakı, tarihi ve mistik araştırmaları varmış) Ayrıca yazarın “Atatürk’ün ‘evrensel bir gnostik yapılanmaya mensup” fikri de beni düşündürdü! Atatürk’ün yazdığı söylenen 500 sayfalık siyasi vasiyeti süresi dolduğu halde hala kilit altında olması çok düşündürücü değil mi? Bazı bilgiler her yerde ve herkese anlatılmaz Her birey kendi bilincine, kapasitesine ve çabasına göre doğru zamanda bilgiye ulaşacaktır. Farkındalığınızın günden güne artması dileğiyle...
Gnostik İttifak
Gnostik İttifakKemal Kaplan · Hermes Yayınları · 20207 okunma
·
149 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.