Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
sen erkeklerin yüz karasısın şarl.
Madam Bovarye haksızlık etmek istemiyorum. Ben bayan bovary olsaydım diye başlayarak onu anlamaya çalışmaya çalıştım. Pek başarılı olamadım bunda. Bir bovary koley yetişmeyiii.. Klasik bir inceleme yazısındaki gibi size konusunu etkileyici olaylarını geride bıraktıklarını yazmayacağım. Kitabı kah dinleyerek kah da okuyarak bitirebilidim. Bitirebildim çünkü okurken bir kadın tarafından yaralanmış onca okur gibi ben de bovary boğup atmak onu orada kitabın bilmem kaçıncı sayfasında orada bırakıp hızla uzaklaşmak yeni bir hikaye edinmek istedim. Ya da acıdan yediği vurgundan canı yanan bir okur gibi benim de bovary gibi birine sahip olup sürünüdürmek istedim. Bovary ler ölmüyor yedi bin yedi yüz yetmiş yedi canlıdır. Aramızda dolaşıyor ve bize sevdiklerini söylüyor. En harbi bovarylerden bunları duymamamış olsak bile en azından neden hala benimle sorusunu akıllara getirtmiyor. Bir derdi sıkıntısı olsaydı bana açardı. Ya da beni bırakıp giderdi. Sana anca lion rodalp gibiler yarar anca onlar hakkından gelir diyeceğim. Ve tüm yaralı okurlar adına derin bir oh çekeceğiz. Emma emma emaa ne seksi ne güzel bir isim. Türkler neden koymaz böyle bir isim. Emmadan emine türemiş olabilir bizde de. Emineler de fena olmazlar. Uysak ve saf görünüşlerinin altında fırıl fırıl fırıldak bir kadın oturmuştur. Görmesini bilene. Bay Şarl siz erkek misiniz be. Sizin içiniz ölmüş. Erkekliğiniz de tahminim. Bir adam karısını hiç mi sormaz merak etmez neredeydin demez başkasıyla konuşurken kulak misafiri olmaz onu uzaktan dikizlemez. Mesleğini sevmen güzel bir şey ancak herkeslerin baktığında hayran olacağın bir kadının var. İnsan böyle bir kadınla evli olup da en yakınındakilerden bile sakınmaz mı. Pis moruk ölü herif. Sen adnan olursan behlüller peşine düşer. Sen kör olursan behlül kaçar.. Bir oraya bir buraya inceleme mi olur diyeceksiniz. Durun bu benim ilk incelemem, ilk birilerine okuyacağım diye söz verip bitirememe endişesi taşıdığım roman. Senin gösterin yapılsa portakal elma atardım sahneye emmacığım.. Sana hak veriyorum bazen. Senin yüreğin sanatçı ruhla dolu. Sen ateşli bir bedende genç ve dinamik bir hayat yaşamak istedin. Ancak doktor doktor doktorrr diye senin karşına çıkartılan ve senin de doooktooorr ooo may got alurum bir dal dediğin adam yılgın ruhsuz yaşama enerjisini kaybetmiş kendisini işine evine hapseden karşısındakilere dikkatli bakamayan göremeyen, değişiklikleri fark edemeyen fikirleri hiç de ince sayılmayacak kalas türevi bir şeyden yapılmış bir maddeden ibaret olan dışı ve en sevdiği karısı tarafından bile iğrenti içerisinde bakılan garip biri olup çıkmış. Emmacığım da demiş ki bana sevdiğini söylemezsen beni özlemezsen beni sadece standarta binmiş günlerde beraber olursan ve heyecan duygusundan yoksun bir ilişkidir bu. Bende arzularımı kırbaçlayıp beni şaha kaldıran bir birden fazla kişiye varırırım ( veririm de denebilir buna ) demiş. Sevgili emma. Masumca sevilme isteği sadece içindeki ruhu yatıştırma isteği mutlu olmak isteği için Bir kaç yabancı öpücüğe razı gelir olmuş. Keşke boşanıp gitseydin parislere emmacığım. Şimdi şu düştüğün durumlara bak. İyi mi oldu. Sana işkence mi etmeliyim yoksa eşinin yüzüne mi tükürmeliyim bilemiyorum. Benim için ikiniz de suçlusunuz. Şarl sen erkeklerin yüz karasısın oğlum. Bütün tüfekler üstüne. Bam bam bam. Hiç bulunur mu mutluluk. Evet bir gün karşına çıkar dedi rudolf.. böyle kadınlar evinde sıkılmış eşinden ilgiyi sevgi görmeyen fark edilmeyen kadınlar üç dört tatlı söze bakar mı gerçekten. Kendisine edilen süslü lafların peşinde takılır gelirler miydi. Ya sonra emma. Yazın dediğni hurmalar kışın seni rahat bırakır mı. Senin bir çocuğun bir evin doktor bir kocan var. Görevin toplumun kabul ettirdiği biçimde davranmak mutluymuş gibi bir hayat sürmektir. Boşan emma.. elini tutan mı vardı. Hem ayranıma bir şey olmasın hem yoğurdum organik yapılsın. Olmaz öyle emma. Biz mutlu bir hayat mı yaşıyoruz sanki. Asgari ücretle işe girip un olarak toz olarak makinelerden geçip çıkmıyor muyuz evimize. Eşimiz de gözümüzün içine bakıp hadi bana bir şey söyleyiver yiğidim diye bakarken yemek de ne var diye boşuna mı söyledik.. Pencerelerini kapa perdelerini sıkı sıkı çek emma. Eczacı bile sana güzel bir laf etse sırf şarla olan öfkenden yakınlaşacak kadar öfkenden... Sen intikam arıyorsun emma . sen sana yaşatmayan bir hayatı başkalarında arıyor buluyorsun ama çok sürmüyor. Çok sürmez bu. Aşkın ömrü ne kadar emma.. aşk evliliği bitirmez miydi o zamanlar. Aşk üçgeninin tam ortasındasın. Ama bu bir üçgen sayılmaz çünkü eşin çizginin bir kenarı başlangıç nokta sayılır mıydı. Aklındaki yanındaki ve uzağındakini kimi istiyorsun sen.. kim zahmetli davranıyor kim suskun kalmayıp aşk fısıltılarını bırakıp şarkılar söylemey başlıyorsa o diyorsun . kim bana bir din gibi taparsa ona diyorsun.. hangisi sana uygun .. rodolf mu lion mu kocan mı. Toprağı süren mi toprağın başında bekleyen mi yoksa gelecek seneki verim mi. İyi üretimlerin tümü diye bağırdı başkan.. yetmiş frank gübreler.. aşklar şişeler.. emma lütfen elini kurtar bunlardan diye çırpındım. Seni kurtarmak seni kötü yola düşmakten kurtarmak istedim. .göz göre göre okuya okuya gittin uzaklaştın kendiliğinden orsp. Oldun.
Madame Bovary
Madame BovaryGustave Flaubert · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201933,2bin okunma
·
117 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.