Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

341 syf.
8/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Akşam Güneşi.
Bilinir ki, güneşin en güzel, en tatlı, en mahzun ve en yumuşak hâli akşamüstündeki hâlidir. Bu akşam güneşi insana ne çok uzaktır ne de çok yakın ama öyle güzeldir ki... Hovardalıkları, haşarı halleri ile neşe dolu bir genç olan Nazmi'nin hikâyesi bizi karşılar romanın başında. Zabit oluşu ve kendini maceradan maceraya sürükleyişi, aşkları, yurtdışı hevesleri.. Derken bir hastalık peyda olur kendisinde ve deli dolu zabit, evine kapanıp emekli olmaya mecbur bırakılır. Genç yaşta emekli olup eski hareketli hâlini devam ettirmemesi gerektiği tavsiyesini doktorlardan alan Nazmi, M.S adasındaki, ailesinden kalan Ayazma Çiftliğine gidip orada sakin bir hayat yaşama hayalinden başka bir şey düşünememeye mecbur kalır. Adaya gitmeden önce, kopmayı hiç istemediği eski yaşamından, aşkından ve eğlencelerinden acı ile ayrılır ve çiftlikteki yeni yaşamına, bir hayat arkadaşı ile başlar. Asıl hikâye de işte buradan sonra başlayacaktır. Hayatının pek küçük bir bölümünde tatlı hatıralarda yer edinen Küçük Jülide ile, bir şekilde yolları kesişecek ve onları, tahmin edemeyecekleri bir şekilde değiştirecektir. . Her şeyden önce, Jülide ile Eniştesi Nazmi'nin baba-kız ilişkisini, ilişkilerinin oldukça kötü bir hâlden; açık bir iletişim ve empati ile çok daha güzel bir hâle evrilişini okumak çok keyifliydi. Nazmi'nin Jülide'de kendi gençlik akislerine rastlaması, geçmişine olan özlemini onda dindirmesi, hayatta kendisinden başka hiçbir insanın onu anlayamayacağını düşünmesi... Gerçekten de birbirlerine çok benziyorlar ve bu benzerlik, onları birbirlerine bağlayan yegâne şey. Jülide'nin karakter gelişimini okumak, o on beş aydaki muazzam değişimi, haşarı hallerinin yerini bir hanım efendiliğin alması, vakarlı ve içten bir genç kıza dönüşmesi... çok çok keyifliydi. Jülide'yi değiştiren şeyin, bir sır gibi, hastalık gibi taşıdığı aşkı olması gerçeği ise tıpkı Jülide gibi, eniştesi gibi, sizi de okurken çaresiz bırakıyor. Fakat yine eniştesi ile ortak bir noktaları var: Nazmi'nin ağır ve vakarlı biri olmasına sebep olan şey kalp rahatsızlığı, hastalığı. Aynı şekilde Jülide'yi de değiştiren, kendi tabiri ile, bir hastalık. Aşk. Belki de Jülide bu aşkı içinde duymasaydı hep aynı kalırdı, başına başka işler gelirdi. Belki de Jülide bu aşkı içinde duymasaydı Nazmi günden güne derin bir buhran içinde geçmişine duyduğu özlem ile ölüp giderdi. Fakat böyle olmadı. Beraber geçirdikleri o yılları neşe ve huzur içinde, ailesi olmayan kimsesiz bir genç kızın geçirebileceği en güzel bir şekilde; ve bir yaşlı eniştenin geçirebileceği en neşeli hâli ile geçirdiler. Jülide, bir akşam güneşi gibi batmaya pek yakın ama en güzel hâli ile eniştesinin gönlünde son kez ışıldadı ve onu uğurladı. Bu sırrı ise sadece Nazmi ve Ayşe bildi :) Tavsiye ederim.
Akşam Güneşi
Akşam GüneşiReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Yayınları · 20023,695 okunma
·
88 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.