Gönderi

Tevrattaki Süleyman şarkıları
Tevratta Süleyman'ın Şarkılar Şarkısı bölümünde bulunan açık saçık aşk şiirlerinin neden böyle dini bir kitaba girdiği konusu yüz yıllar boyunca bu alanda çalışan bilginleri düşündürmüş durmuştur. Ancak ilk olarak İstanbul'da bulunup yayımlanan iki aşk şiiri ve onlara benzer diğer şiirlerin bulunmasıyla bunun açıklanması sağlandı.¹¹ Çünkü bu şiirler konu, stil hatta cümleleri bakımından Tevrattaki şiirlere çok benziyordu. Her ikisinde de seven kral ve çoban, sevilen onun gelini ve kız kardeşidir. İkisinde de süslü cümlelerle tek, karşılıklı ve toplu konuşmalar vardır. Tevrattaki ilk satırlarda geçen "beni yatak odasına götürdü", "beni ağzının öpücükleri ile öp", "aşkın şaraptan daha iyidir", "seni yücelteceğiz, seninle keyifleneceğiz", "sevgilini şaraptan daha çok öveceğiz" gibi anlatımlar Sumer şiirlerindeki satırlara çok benzemektedir. Sumer mitolojisine göre, yılın yarısını yeraltında geçirmeye mahkum olan Tanrı Dumuzi, yılın diğer yarısını yeryüzünde geçirmek için çıkınca, karısı Aşk Tanrıçası Inanna ile birleşiyor. Bu birleşme sonucu bütün canlılar, bitkiler verimli oluyor, ürüyorlar. Bu yeni bir yılın başlangıcı sayılıyor. Bereket getirecek bu olayı kutlamak için Tanrı yerine kral, Tanrıça yerine bir başrahibe geçerek kutsal evlenme töreni yapıyorlar.¹² Bu törende rahibenin ağzından krala, kralın ağzından rahibeye hitap eden şiirlerden çalgılar eşliğinde şarkılar söyleniyor, danslar yapılıyordu. Bizim şiirler de bu şarkılardan. İşte bu şiirler şu veya bu şekilde Tevrat'a girmiş ve Süleyman'ın şarkıları olarak isimlendirilmiştir. Tevrattaki şiirler arasında bulunan şu satırlar, güzelliği kadar savaşçılığıyla ün yapan Aşk Tanrıçasına tam uymaktadır: "Ay gibi güzel, Güneş gibi temiz, Sancak açmış ordu gibi korkunç, Bu kadın kimdir?" Tevrat yazıldıktan çok sonra din adamları tarafından incelenerek birçok kısmı dinle ilgili değil diye çıkarılmış olduğu halde bu şiirlerin bırakılması, bereket kültünün İbraniler arasında hâlâ geçerli olduğunu kanıtlıyor. Bu kutsal evlenme töreninin izleri bizim halkımız arasında da bulunmaktadır. 6 Mayıs'ta Hıdırellez denilen, aslında Hızır ve İlyas'ın birleşmesi olarak yorumlanan ve çeşitli eğlencelerle kutlanan bu birleşme, Tanrıça Inanna ile Dumuzi'nin birleşmesi ve yapılan şenlikler de kutsal evlenme töreninin bir devamı olmalıdır. Bazı yerlerde o gece bir niyet tutup iki yıldızın birleşmesi gözlenir. Aşk Tanrıçası Venüs yıldızını, Dumuzi de Çoban yıldızını temsil ettiğine göre bu da aynı konunun izleridir. Edremit'in Tahta- kuşlar köyünde Hıdırellez töreni yemekler, oyunlar ve çalgılarla mezarlıkta yapılıyormuş. Bu da Dumuzi'nin yeraltından çıkışını kutlamanın bir uzantısı gibi görünüyor. Dumuzi'nin adı da Temmuz olarak takvimimizde devam edip duruyor hâlâ 11 Tevrattaki "Şarkılar Şarkısı nda bu birleşmenin baharda olduğu şu satırlaris açıklanıyor: "Sevgilim, güzelim kalk da gel, Çünkü işte kap geçti, Yağmurlar geçip gitti. Yerde çiçekler görünüyor. Terennüm vakti geldi." 12. Kutsal evlenme töreni için bkz. S.N. Kramer, The Sacred Marriage Rite, London 1969, aşk şiirleri için bkz. S.N. Kramer, History Begins at Sumer, s.247-248, 318.
Sayfa 256 - Kaynak yayınlarıKitabı okudu
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.