Herkese merhaba . Bugün size çok farklı bir kurgusu olan, harika bir kitabın yorumuyla geldim . Yazdığınız Hikâyeyi hatırlamıyor olsaydınız nasıl hissederdiniz? Bir insan,nasıl yaptığını hatırlamadan nasıl sayfalar dolusu hikâye yazardı? Hiç bir gece de hayatınız değişti mi? "Kan kırmızısı dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme görünüp kayboldu. Ardından konuştu : Bana bir hikâye anlat." "Anlatırken ömrünü bitirecek bir hikâye..." İki ayrı dünya, iki farklı hikâyeden bahsedeceğim sizlere : Ana karakterimiz Deniz,para kazanmak,okunmak,sevilmek korkusu olmadan sadece yazmak isteyen yazmaya aşık,hikâye anlatmaya sevdalı bir yazardı. İnsanları sevmeyen,onlara tahammül edemeyen kafasındaki seslerle eğlenen bir yazar... "Sigaraya ihtiyacı vardı,alkole ihtiyacı vardı fakat en çok yazmaya ihtiyacı vardı." Deniz bir sabah uyandığında,çarşafının altından bir defter kayıp yere düştüğünde gerçek dünyaya döner. Defterin içerisinde tamamlanmamış bir hikâye vardır. El yazısı Deniz'e aittir. Lakin Deniz böyle bir hikâye yazdığını hatırlamamaktadır. Peki ya dün gece,dün gece ne olmuştur? "Hayalleri korkuya,korkuları gerçeğe dönüşmüştü." ... "Denizlerin uçsuz bucaksız derinliklerinde uçurumlar kralının görkemli şatosu yer alıyordu." Koskoca bir krallık orası. Litica Krallığı. Kral Dragan ve Kraliçe Elda'nın biricik evreni. "Madem tanrılar benden hazinemi esirgedi bende başkasınınkini çalacağım. Kocamın lanetli dölünü..." Kraliçe Elda,Kral Dragan'ın ihanetiyle âdeta yıkılır, fakat bunu kimseye belli etmez. Kocasının çocuğunu kendi çocuğu olarak tüm halkına ilan eder. Eşine kızgın olduğu kadar kızına karşı gerçek bir sevgiyle doludur. Kimdir bu kız? Süslü bebekler gibi değil gerçek bir hükümdar gibi yetiştirilen Geleceğin varisi Prenses Venera... "Prenses olmanın acı çelişkisi,kendinden beklenenler karşısında basit bir hayat istemenin ikilemi..." ... "O kadından uzak durmalısın." "Karşısında sanki dünyanın en derin yerinde saklanan biri vardı. Bir mücevher..." Güzelliği ve samimi davranışlarıyla Deniz dahil Deniz'in biricik arkadaş çevresini de etkisi altına alan Çolpan... Göründüğü gibi olmayan ve Deniz'in hikâyeyi tamamlaması için onu tehdit eden efsanevi kadın... Peki kim bu Çolpan? Neden hikâyenin peşinde ve hikâye neden Çolpan için bu kadar önemli? "Bir yol ayrımındaydı. Bir tarafta şüphe ve delilik,öbür tarafta inatçı bir öfke ve dinmeyen yorgunluk..." Bir yanda Deniz'in içinden çıkamadığı hayatı, diğer yanda hikâye içindeki fantastik Krallık... Oysa Deniz sadece bir hikâye anlatmak istemişti. Farkında olmadan ve sonunu bilmeden... "Kağıtları önüne çekti. Kalemi eline aldığı anda kalbi hızla çarpmaya başladı ama aldırmadı. Bunun son sefer olduğunu biliyordu." Gerçekten öyle bir kitap okudum ki hikâye içerisinde hikâye vardı. Başlarda kitaba odaklanmakta biraz zorlandım. Bunun nedenleri bence hem kitabın yazı puntosunun küçük olması, okurken biraz yorması hemde Deniz'in hayatından aniden Krallık'a geçiş yapılması . "Çok küçük yaşlardan beri (4-5) uykusuzluktan muzdarip bir çocuk olarak rüyalar alemine dalmak için tek yolun kafamda hikâyeler yaratmak olduğunu erkenden çözdüm." Kitabın dili akıcı ve sade. Yazarımızın betimlemeleri o kadar güzel ki, kitabı okurken âdeta sizde kendinizi orada hissediyorsunuz. Fantastik ve Psikolojik unsurlardan oluşan bir roman ilk defa okudum. Ve ikisinin harmanlanması o kadar güzel olmuş ki, eminim zor ve herkesin başaramayacağı bir nokta. Yazarımızın kalemi ve kurduğu evrenin ne kadar güçlü olduğunu buradan anlamışsınızdır . Deniz'in arkadaş grubunu çok sevdim. Her şeye rağmen Deniz'e bu kadar değer vermeleri çok özeldi. Başlarda Çolpan'a çok anlam veremesemde sonradan gizemini çözmüş olmak güzeldi. Krallık kısmında Kraliçe Elda'nın her şeye rağmen güçlü duruşu okurken benimde kendimi güçlü hissetmeme neden oldu. Venera ve küçüklükten beri yanında olan Ruza'nın iletişimi gerçekten Anne-kız gibiydi ve okurken biraz beni duygulandırdı. Krallık kısmında gerçekten çok farklı olaylar oldu ve okurken hepsinde çok heyecanlandım . Ve ana karakterimiz Deniz. Ben Deniz'i de sevdim . Her yazarın kitabı kendine özel ve karşılığını almak istediği bir emeğe sahiptir. Gerçekten 10 yıllık bir emeğin ürünü bu kitap. Fantastik evrene aşık bir yazarın 10 yıllık süregelen emeği... Ben eseri gerçekten çok beğendim. Bu sıradışı fantastik evrene bence sizde dahil olmalısınız. Çünkü anlamanız gereken konular,cevabını bulmanız gereken sorular var. Tavsiyemdir. "İçimizde boş hayallerin peşinde koşan bir deli varsa o benim. Sen sadece benim kurbanım oldun." Son? Sevgiyle...

Bana Bir Hikaye AnlatSinan Kadri Erkal · Perseus Yayınevi · 016 okunma

·

69 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.