Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Açelya Yıldırım'ın Sevdiğine Veda Mektubu ve Ruhuna Mektup
"Sevdiğim, okumaya başlamadan önce şunu söylemek istiyorum. Bu yazıyı bir kere oku sonra da fotoğraflarımla, yazışmalarımızla beraber yok et çıkar hayatından. Beni hatırlatan her şeyi yok et. Kendini en kısa sürede toparla. Ölmeden saatler önce, umarım düşündüğüm gibi yapıp sana son kez sarılabilmişimdir. Sen artık bıktın benim gelip gitmelerimden biliyorum. Haklısın. Öyle bir dönemdeydim ki; ne yapacağımı, kime gideceğimi, kime ne anlatacağımı bilmiyordum. Keşke böyle yapmasaydım, evet ama senin de benim yüzümden çok yorulduğunu ve canının gerçekten çok yandığını gördüm. Şu an belki mutsuzsun ama ben hayatından çıktıktan bir süre sonra toparlayacağına inanıyorum. Sen beni engelleyemezdin, elin gitmezdi mesela. Bir şeyler değişti demek ki. Ya da benimle video paylaşamazdın ama arkadaşın, senin elinde sigara varken bile paylaşırdı. Dürüst olacağım. Beni değerli gibi hissettirdiğin çok zaman oldu. Kendimi b.. gibi hissettirdiğin zamanlar da ama her şey için teşekkür ederim. Kimse bu kadarını yapmazdı benim için. Seni ölene kadar seveceğim ve öldükten sonra da seveceğim. Seni hep seveceğim. Bana kalsa hiçbir kızla konuşma ama çok bencilce olurdu değil mi? Hem kendi gidiyor. Hem de bana kızlarla konuşma diyor. Öyle demiyorum. Umarım hayatına birisi girer ve bizim aksimize toksik değil de sağlıklı bir ilişkiniz olur. Sen sevince çok güzel seviyorsun. Seni seven de güzel sever umarım. Çok ağlama ama tamam mı? Çünkü ben bazı şeyleri hak ettim. Sınır koymayı bilemedim. Kendime bazen hakim olamadım. Sinirlendim, ayrıldım, üzdüm ama seni çok sevdim. Beni unutman lazım sevdiğim, en kısa zamanda ve çok mutlu olman lazım çünkü sen hak ediyorsun. Bende bunu hak ettim. Seni çok seviyorum bir tanem. Seni çok özleyeceğim. Her ne olursa olsun, iyi ki hayatıma girdin. İyi ki böyle bitti. He bir de sevdiğim, dershaneden sevgilisi olan birisiyle otobüse kadar yürümekle iki kız arkadaşla kafede saatlerce oturup sohbet etmek aynı şey değil. Nolur ne hissettiğimi anla." (24 Eylül Pazar 2023, 19.30) Sevgili Açelya, anneni seni beklerken gördüm. Her an kara bir haber gelecekmiş gibi tedirgin saniyeleri geçmezken, o, elinde bir telefon, umutla fotoğrafına bakıp duruyordu. Geleneksel ve muhtelemen cefakar bir Anadolu kadınını böyle ömürlük bir cehennem azabına gark ettin. O anacığının sinir sistemi bunu kaldırabilecek mi, kaldırabilse neye yarayacak, belki babana bir felçli hasta bırakmış olacaksın. Belki kanserli. Belki bunları anana bırakmış olacaksın. Belki de kendinle beraber ikisini de öldürdün melek. Seni annenin hastanede o ilk kucağına alışı ve sana Pazar geceleri yaptırdığı dalin kokulu banyolar, binbir güçlükle ve yıllarca hazırladığı beslenme çantaları, kırtasiye masrafların için belki babandan dilendiği üç kuruş ve belki ördüğü saçların, herhalde bambaşka ümitlerin çabaları olsa gerekti. Bunları düşündükçe üzülüyorum. Bu dünyada anası ve babası üzülmesin diye yaşayanlar kulübü sinek avlamaz melek, zira burası sineği bol bir bataklıktır. Açelya, bir kelebek olup cennete uçacağına, buralarda, şu sazlığımızda, bizimle, biraz daha bir sinek gibi uçmanı çok isterdik. Zaten bir gün mutlaka gidecektik. Seni yargılamak haddim değil, yanlış anlama. Saygı duyuyorum ve sitem ediyorum. Madem böyle oldu, çok yorulmuşsun demektir. Biliyorum, aslında sen ardında bıraktığın satırları yazarken can veriyordun. Ve son olarak, seni çok sevdiyse, hayatından çıkmakla ona kendini unutturacağını ve onu böylece rahatlatacağını sanman ne büyük bir gaflet... Bir ahiret varsa, o kalabalıkta seni bulup mutlaka sohbet etmeye çalışacağım. Hoşça kal. (28 Eylül Perşembe 2023, 20.18)
·
80 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.