Gönderi

Kalanlar
göğsümü yalayan gül alevinden silinmez izler kalır. gökte bulutla oynayan çocuk öksesine yıldız çakan melek kalır. akşam üstüler ki çöker kıyıya toplanmış halatlar yığılmış zincirler kalır. yapraklar dağılırken saçlarından denize atılmış çelenk kalır. duvarda gölgeler öyle ıpıssız hücremde kırılmış ekmek ve bir kuru ağaç kalır. uçsuz bir dinleyişle dinle üstlen çöllerdeki rahmeti ey gürleyen yalnızlığımız yolumuzu gözleyen toprağa girdiğimiz vakit uğultulu derinlikler kalır. duy unutuş rüzgârının açtığı son kapı benim çekilince kalbimin suları geriye senden başka ne kalır. Alaaddin Özdenören
·
14 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.