Şu ayet mealini, ürpermeden okumak mümkün mü?
Bütün bu açıklamalar, yüce ve mukaddes kitabımız Kur'ân-ı Kerim'in bildirdiği gerçekleri teyid edici mahiyettedir. Şu ayet mealini, ürpermeden okumak mümkün mü?
«Gökler ile yer, bitişik bir halde iken bizim, onları, birbirinden yarıp ayırdığımızı... o küfredenler görmedi (ler) mi?»
(Bkz. el-Enbiya Sûresi, âyet 30).
Ya, şu âyet-i kerime mealine ne buyurulur:
«Biz, göğü sağlamca kurduk ve biz, onu genişletmekteyiz».
(Bkz. ez-Zariyat Sûresi, âyet 47).
Yüce ve mukaddes kitabımız Kur'ân-ı Kerim'de bildirildiğine göre önceleri, gökler, «buhar ve gaz» halinde idi. Bunlar zaman içinde yoğunlaşarak gök cisimlerini ve Arz'ı (dünyayı) meydana getirdiler. Daha sonra, çeşitli cazibe kanunlarına bağlı olarak, itile çekile, Allah'ın iradesi ile «nizama» girdiler. Bu husus Kur'ân-ı Kerim'in muhteşem ifadesi ile şöyle anlatılmaktadır:
Sonra (Allah'ın iradesi), göğe ki, o, bir buhar halinde İdi, doğruldu da ona (göğe) ve Arz'a "ister istemez gelin" buyurdu. Onlar isteye isteye geldik» dediler.» (Bkz. Fussilet Sûresi, âyet 11).
Böylece nizama giren göklerde, burçlar ve sistemler oluştu ve gök cisimlerine yörüngeler tayin olundu. Bu konulara işaret eden yüzlerce âyet-i kerime var... Biz, sadece, birkaçına işaret edelim:
«And olsun, burçlara mâlik olan göğe». (Bkz. el-Bürûc Sûresi, âyet 1).
Güneş de kendi karargahında (yörüngesinde) cereyan etmektedir». (Bkz. Yasin Sûresi, âyet 38).
«And ederim Güneş'e ve onun aydınlığına ve (ışık almada) ona tabi olan Ay'a».
(Bkz. es-Sems Süresi, âyet 1, 2).
-Güneş'i ziyalı, Ay'ı nurlu yapan, yılların sayısını ve hesabını bilmeniz için ona, menziller tayin eden O'dur». (Bkz. Yunus Sûresi, âyet 5).
«Geceyi, gündüzü, Güneş'i, Ay'ı yaratan O'dur ve bütün bunlar, kendi dairesi içinde yüzmekte (devretmekte)dirler..
(Bkz. cl- Enbiya Sûresi, âyet 33).
Sayfa 54
·
390 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.