Büyük bir duygu yoğunluğu ile okuduğum, her satırının beni etkilediği bogazımdaki yumrunun bile tatlı geldiği harika bir kitapla geldim bugün. Özlem, kalp kırıklıkları, dram, kalp çarpıntısı, aşk, pişmanlık offf ne ararsan vardı kitapta. Böylesine akılda kalan, etkileyen, iz bırakan kitaplari seviyorum.En güzeli ise serinin ikinci kitabına da aynı karakterlerle devam edecek olmamız. Zira ben çok zor ayrıldım onlardan Alaska'da yaşayan pilotluk yapan Wren başka bir yerde yaşayamayacağını eşi Susan'a söylemişti fakat Susan evliliklerinin başlarında bu duruma alışmış gibi gözükse de bir müddet sonra iki yaşındaki kızı Calla ile birlikte daha fazla kalamayacağını belirtip Toronto'ya taşınır. Susan Wren'i bekler yanına gelmesi için Wren ise Susan'ı.Aradan yirmi dört yıl geçer.Herkes iyi kötü hayatına devam eder.Taki Alaska'dan gelen bir telefonla Calla hiç görmediği babasının yanına gitme, onunla bir hafta kalma kararı alana kadar. Calla'nın Alaska'ya gitmesi, yaşadığı yerden çok farklı bir yere adapte olması, farklı iklimi, farklı insanları, vahşi, doğal yapısına alışması zor olsa da sıcacık insanlarıyla hemen kaynaşır tek kişi hariç.Onu tek kişilik uçağıyla almaya gelen, gördüğü anda sinir etmeyi başaran, gür sakalları yakışıklı yüzü ile Johan. Ben bu hikayeyi çok sevdim.Calla'nın üvey babası Simon ile olan sağlam bağı, öz babası ile geç kalmış da olsa yeniden bağlanmaları, pişmanlıkları, aile olmanın sıcaklığı ve Alaska'da aşkı bulması her şey çok ama çok güzeldi. Son yüz sayfada tüm duygularım tavan yaptı.Wren'in Calla ile olan o duygusal konuşması, Calla'nin Johan'i geride bırakıp Alaska'dan ayrılması aşırı duygusaldı.Bu türde bu yılın favorisi ve tavsiyemdir.

Alaska'ya GiderkenK. A. Tucker · Ren Kitap · 2023149 okunma

·

204 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ergecsadumanslibrary