Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

148 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
"Sen kadınsın. Sen her şeyin üstündesin."
》Bazı kitapların kokusu olur. Diğerlerinden farklı bir kokusu. Toprak kokar, ekmek kokar, emek kokar. Okuduğunuz zaman sanki sepya tonunda bir film izliyormuş gibi hissedersiniz. Kendinizi içinde bulursunuz, hissedersiniz iliklerinize kadar. Acıyı, hüznü, umudu, yaşama azmini... Toprak Ana da benim için öyleydi. 》İçini toprağa dökenlerin hikayesi bu. Kitap baş karakter Tolgonay'ın yaşadıklarını, içinden geçenleri toprağa anlatmasıyla başlıyor. Öyle güzel dinliyor ki toprak onu, anlıyor, dertleşiyor onunla, cevap veriyor... Kitabın ismi de buradan geliyor zaten. Tolgonay anlattıkça ekmeğini o topraktan çıkaranların, evlerini o toprağın üzerine kurmuş olanların, o toprak üstünde başlayan savaşın bir bir izleri çıkıyor. 》Bozkırın ortasında bir Kırgız köyünde geçiyor kitap. Tolgonay, Savankul ve üç oğulları mutlu bir ailedir. Kendi hallerinde yaşayan, her biri birbirinden farklı karakterlerde, ama birbirlerini seven bir aile. Daha sonra en büyük oğullarının evlenmesiyle aileleri daha da genişler. Ve bundan sonra hikaye başlar. 》Köydeki bütün erkekler savaşa çağrılır. Geride kalan kadınlar tüm sıkıntılarla baş etmeye çalışırlar. Yiyecek sıkıntısı, dört gözle beklenen hasat zamanları, hem kendilerine hem de cephedeki askere yettirmeye çalışılan ürünler, boşa çıkan umutlar, sefalet, dayanışma, ayrılıklar, gözyaşları, ardı ardına gelen ölüm haberleri. Yani kısacası bütün karanlığıyla: Savaş. 》Tolgonay bu mücadelenin simgesi olan kişi. 3 oğlu ve eşini savaşa yollamasına rağmen güçlü duruşu, gelinine kendi kızı gibi sahip çıkışı, insanlar için harcadığı çaba, sabrı, inancı beni çok etkiledi. Onlarla birlikte üzüldüm, heyecanlandım, cepheden gelen haberleri onlar gibi merakla bekledim. Evlatlarını, eşlerini, babalarını yitiren çocukların gözyaşlarını gördüm. 》Savaşın ne berbat bir şey olduğunu, sonuçlarını, insanları ne hale getirdiğini, böyle zor zamanlarda bile kötü insanların eksik olmadığını, ama iyiliğin, umudun, dayanışmanın, merhametin olduğu yerde hayata tutunmanın bir yolunun hep bulunabileceğini gördüm. 》Lenin ödülü de alan bu kitap 1963'te yayımlanmış. Yazarın ilk romanı olup, kendi hayatından da izler taşımaktaymış. Benim de Gün Olur Asra Bedel'den sonra okuduğum ikinci kitabı oldu. Devamının geleceğine eminim. Sade diliyle, sıcacık tasvirleriyle, sizi anlamadan kitabın içine katmasıyla, kendimce yazarın başarısını anlamak çok zor olmadı. 》"Tarih kitaplara sığmaz." diyor Aytmatov. Çünkü bazı acıların kelimelerde karşılığı yoktur. Geride kalmak mı zor, yoksa ardında bırakıp gitmek mi? Bir daha geri gelmeyecek olanı beklemek mi zor, kaçıp gitmek mi? Cevabı kitapta mı bilemem ama okunmalı der sözlerimi bitiririm.
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 201861,4bin okunma
··
233 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.