Tesbihatında, nefsini terbiye, zühd gayretinde olanlarla bir derdimiz yok. Biz de bunları yapma çabasındayız.
Ama adını koyalım ki Tasavvuf İslam'dan ayrı bir dindir, denildiğinde coşanlar, dinlerinden habersiz olanlardır. Tüm Tasavvuf literatürü bunu, İslam'a benzetilmeye çalışılan bu dini anlatır.
Vahyin (İslam vahyi, kendi düzinelerce şârilerinin vahiyleri değil) tam tersini kural olarak koymalarının bir örneği daha.
Yaradan ve yaratılanlar şeklindeki Kur'an tanımı, görüldüğü üzere "Tasavvuf Akidesi" ne göre "Şirk" miş.
Şu muvahhid tanımını Allah Rasulunun yanında yapabilir miydin? Hele ki yanında Hz Ömer de varken? Diyebilir misin Hz.İbrahim'e, Allah Rasulune, gelen saysız peygambere, "Kırmayın putları, çünkü put dahil neye taparsan tap, neticede Allah'a tapmış olursun", diyebilir misin?
Ama bugün diyebiliyorsunuz. Dinimizin adını kullanmadan deyin ama bunu İslam ayaklarında yapmayın.
İşte Allah Rasulunun yanında ağzınızı açamazsınız ama Bestami'ler, Hallac'lar, ibni Arabi'ler, Rumi'ler, Attar'lar, Tebrizi'lerin geçmişte konuştuğu gibi bugün konuşursunuz. Sahi kim sizin önderiniz?
Allah'ın vahyinde bildirdikleri rehber olarak yetmediği için mi bu sözde kamil insanların dostluk, barış, kardeşlik, Lgbt li, yensin içilsin li sözde eserlerini iman esasları olarak kabul ettiniz?
Efendim bunlar hal durumu. Allah aşkından öyle bir hal yaşıyorlar ki kendilerini kaybediyorlar, diyorsunuz. Ne dediğinizi bilene kadar namaza yaklaşmayın diyen Allah, bu tüm ömrünü şarhoş geçirenlerin tavır ve düşüncelerinden razı olur mu? Bunların aşk sarhoşluklarının hikaye olduğu da yazdıklarını okuyan herkesin malumu. Neredeyse bildiğin gerçek alkolikler.
Yalnız kendisini birleyenlere "Muvahhid" adını veren Allah'a karşı, "yok, herşey Allah'tır diyendir muvahhid tanımı". Bunların dininde böyle. Tekfirin babasını yaparlar ama lafa gelince tekfirci olan başkaları.
Tüm delilleri, iş arkadaşıymış gibi sürekli Allah Rasuluyla görüşüp ondan ilim aldığını söyleyenler, Allah'ın doğrudan kendisine yazdırdığını söyleyenler, haşa Allah'ı görme iddialarını geçtik, O'nun kadın, oğlan suretinde ziyarete geldiğini iddia edenlerin sözde "keşifleri".
Bu çakma ilahlar;
Ayetler; Hiçbir şey O'na benzemez derken, O herşeydir, herşey O'na benzer derler.
Ayetler; Firavunun kafirliğini, uğrayacağı azabını anlatırken, bunlar adamın hasıydı, kamil mümindi derler.
Ayetler; yandıkça derilerini değiştireceğiz derken, o uyuz kaşıntısı gibi hissedilir derler.
Ayetler; tadın azabı derken, bunlar zevki tadacağız derler.
Buraya abartısız yüzlerce madde yazılabilir.
Bunların bir kısım cüreti, kendi dinlerindeki ödül ceza sisteminin kolaylığı, çarpık şefaat anlayışlarından kaynaklanır.
Uçan kaçan, yeryüzünün düzenini sağlayan, yağmura, mahsule vs bile hükmeden, her an her yerde olabilen, gaybı avucunun içi gibi bilen, her türlü fayda ve zarar vermeye kadir olduklarına inandıkları Gavs, Kutub vs şeyhlere tapınmaları da bu yüzdendir.
Dünyadaki işlerini aracılarla, torpille yaptırmaya alıştıklarından mıdır nedir, adeta ahireti de bunları araya koyarak şimdiden garantiye almaya çalışıyorlar.
Bir ayetin 70 batıni manası var deyip oranızdan buranızdan dininize hüküm kanırtacağınıza, önce "yalnız sana kulluk ederiz" le işe başlayın.
Tersten haklı kardeşim, bak. Evet biz senin dininin kafiri, müşriğiyiz, elhamdulillah. Alemlerin Rabbinden inen ve bizi sorumlu tuttuğu Vahyinde ne yazıyorsa onun mümini/muvahhidiyiz.
"O'nun benzeri hiçbir şey yoktur" Şura 11
On sözünün dokuzu doğru olan ama adı Şeytan konanın, on sözünün sekizi doğru ve adını Tasavvuf koyduğu dininden beriyiz.
Allah'ım sen bunlara da bize basiret ver, hidayet ver ki çok muhtacız.