Gönderi

Okunması gereken bir alıntı.
Romantik islamcılığı bekarken de havsalam almazdı. "Sakalından damlayan abdest suyunu şalımla sileyim sözü bugün olduğu gibi dün de absürt gelirdi bana. Fakat benim de tav olduğum sözler vardı. "Kitaplar da çeyizden sayılsın" mesela. Nasıl hoşuma giderdi bu söz! Ben fetişleştirilmiş örfe başkaldıracak, çeyizimi asla dantel mantel, tığ işi ivir zıvır ile doldurmayacaktım. Tabi ya! Ben entel bir kızdım. Dantelle ne işim olurdu? Benim gibi kitap okumayı çok seven bir kocam olacaktı. Evlenince kütüphanelerimizi birleştirecek, Hz. Ali'yle Hz. Fatima'nın 21. yy versiyonu olacaktık.Akşamları, ben kocama Freud'un psikanaliz kuramından, kocam da bana Edward Said'in "Oryantalizm" kitabındaki kesitlerden bahsedecekti. Evlilik bir cihattı, nikâh kıyan imanının yarısını kurtarıyordu diğer yarısında da Allah'tan korkuyordu ve sonra hop cennete. Hele bir de Allah'a kurban edeceğin İsmail'ler, doğurdun mu? Cennetten köşk seç, beğen, al! Tabi canım. Aynen böyle slogan üstüne slogan atılan parti kongresi gibi bir şeydi evlilik.Bebek olunca kakadan çıkmayan ellerinle bir makarna haşlayamadığın gün, işten gelen kocan söylenmeyecekti. Sakallı mücahitler söylenir mi hiç? O sakaldaki abdest suyu, fayansa damlayınca kocana bağırmayacaktın. Saliha kadın sesini hiç yükseltir mi hiç? Kocan da erkek kasiyer sana para üstü uzattı diye kıskançlık krizine girip nükleer öfke patlaması yaşamayacaktı. Cemil Meriç "Bu Ülke"de öfke nöbetlerinin nasıl yönetileceğine dair bir şey yazmamış mı? Farabi'nin "Medinet'ul Fazıla"sında diş macununu ortadan sıktığı için eşine sataşan kadın ve konuyu birden 2 sene önce düğün alışverişinde alınan pahalı perdelere getiren adamın faziletiyle ilgili tek bir satır yok mu? Eeh! sen mi çekeceksin bu entel adamın çocukluk travmalarını? Bu nasıl bir cihat böyle? Ulvi hayallerle baş koyduğun evlilik, imanının çeyreğinden dahi Şüpheye mi düşürmeye başladı? Ama böyle anlatmamıştı yeşil sarıklı ulu hocalar değil mi? Realite ile değil de sloganik söylemler, konserve düşünceler ve uçarı nasihatler ile başlanan evlilik temelden çürüktür. Bize realite, her şeyden önce de şahsın iç dünyasına yönelişi, ruhunun derinliklerine yolculuğu lazım.
··
3 artı 1'leme
·
1.828 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.