Gönderi

136 syf.
·
Not rated
·
Read in 9 days
Kapak tasarımı o kadar güzel olmuş ki. Yapanın ellerine sağlık diyerek, kitap hakkında incelememe geçiyorum. Bu kitapta iki tane öykü var, isimleri ise "Japon Balığı Kargaşası" ve "Yemek İblisi". 1- Japon Balığı Kargaşası: Mataiçi, aile mesleği balık yetiştiriciliği olan biridir. Uçurum kenarındaki gösterişli konakta yaşayan evin kızı Masako ile çocukluktan itibaren tanışmaktadırlar. Çocukken Mataiçi, Masako'yla uğraşmaktadır, hatta belki zorbalamaktadır denebilir. Lakin çocukluk bittiğinde, Mataiçi, Masako'ya farklı duygular beslediğini fark eder. Masako ise dışarıdan bakıldığında ruhsuz, tabiri caizse robot gibi yaşayan bir kızdır. Evlilik onun için yerine getirilmesi gereken bir sorumluluk gibidir. Bir gün Masako ile Mataiçi arasında geçen sıradan bir sohbette Masako'nun belki de öylesine dediği bir cümle, Mataiçi'nin hayatının kalanını etkileyecektir. Aile mesleği balık yetiştiriciliği olan Mataiçi'nin o güne kadar hiç umrunda olmayan bu meslek, Masako'nun Mataiçi'ye japon balıkları yetiştirmesini söylediği andan itibaren -belki de- hayattaki tek ideali haline gelir. Masako'nun babasının burs desteği ile eğitim alır, eğitimi yarıda bırakır ama her sene "en iyi japon balığını" üretmek için var gücüyle çalışır. Mataiçi, Masako'yu hiçbir zaman elde edemiyor ama Masako'dan da hiç vazgeçmiyor. Masako'ya olan aşkını o japon balığını üretmeye çalışarak aslında her fırsatta haykırıyor. Kitapta da geçen iki cümleyle aslında durum çok güzel özetlenebilir: "Sevgilisini kendi elleriyle yaratacak..." (Syf. 57) ve "Gerçek Masako'ya asla sahip olamamasının telafisi olarak neredeyse Masako'yu anımsatan güzellikte bir balık üretme arzusu..." (Syf. 52). Aslında Mataiçi için o mükemmel japon balığı, Masako diyebiliriz. Sonunda balığı üretebiliyor mu, onu da söylersem okumanıza gerek kalmayacak :) Önemli olan yaşanan olay değil aslında bu öyküde, altta yatan mesajlar. Bu öykü öbüründen daha çok hoşuma gitti diyebilirim. 2- Yemek İblisi: Betsuşiro, yemek konusunda çok yetenekli bir adamdır. Varlıklı bir babanın Okinu ve Oçiyo adında iki kızına da yemek dersleri vermektedir. Gel gör ki Betsuşiro'nun varlıksal durumu o kadar da iyi değildir. Zamanında büyüdüğü, gördüğü çevreden etkilenmiş olmalı ki görkemli yaşama özenen bir kişiliğe sahiptir ama asıl hayat motivasyonu "saygı görmek, üstad olarak anılmak"tır. Dışarıdan bakılınca kaba, lafını sakınmayan, kibirli ve egoist görünmektedir. Nitekim iç dünyasında durum şöyledir: saygı merdivenlerini tırmanın gereğinin çevresindekileri ezerek, aşağılayarak konuşmak ve davranmak olduğunu düşünür; bu şekilde yükselip saygı görebileceğini zanneder. Yemek yapma yeteneği onun elindeki en güçlü silahlardan biridir, çünkü kitapta da dendiği üzere "Herhangi bir işte insanlardan daha fazla öne çıkan bir yeteneğe sahip olmazsa varlığını sürdürmesinin tehlikede olacağından duyduğu kaygı, özellikle kalbinin derinliklerinde gizlenen panik ve öfke duygularıyla körüklendiğinde, içi içini yiyen ıstırabın alevleri olup onu yakardı." (Syf. 102). Nitekim tüm bunlar olurken, "Herkes tarafından böyle hoş karşılanırken hiçbir zaman kendisine saygı duyulmadı." (Syf. 103). Bu öyküde Yoşiro veya Betsuşiro (artık saygıdeğer kendileri hangi takma ismini tercih edecekse) ile olmak istediği toplumsal konumdan mütevellit kendisiyle kavgası, hayat ve ölüm arasındaki o anlamı araması işlenmiş. Karmaşıktı diyebilirim.
Japon Balığı Kargaşası
Japon Balığı KargaşasıKanoko Okamoto · İthaki Yayınları · 2022913 okunma
·
57 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.