#Okudum #KitapYorum #YolArkadaşın #ŞadanKöse #Roman #OdessaYayınevi #189Sayfa Merhaba arkadaşlar, Bugün sizlere Odessa Yayınevi'nden çıkan şair ve yazar Şadan Köse' ye ait "YOL ARKADAŞIN" isimli romanla geldim. Daha önce de "AŞKIN KÖR NOKTASI" adlı romanını okumuş, çok beğenmiştim. Yine bu eserde de hammadesi insan olan, onun doğasına ait tüm bilimleri, tarihi, felsefesi, psikolojisi, sosyolojisi, coğrafi yerleşkesini kapsayan çok yönlü bir birleşimle okurlarına kapsamlı bir roman sunmuş Şadan Köse. Yer yer Atatürkle ilgili anektodlarla da zenginlik katmış esere. Araştırmacı kimliği olan yazarların kitapları bana göre bir kat daha değerli. Kitabı sanki hep güneye, güneşe bakan evlere benzetirim bu yönüyle.. Okurun zihin ve kalp odaları hep aydınlık ve ferahtır. Nemden, kasvetten uzaktır. Altın dokunuşlar yapan kalemler ne özeldir!... Roman, gerçekten okuyan herkese yoldaş, arkadaş, yaren olacak şekilde hazırlanmış. Bazı kitaplar yazda serinlik, kışta sıcaklık hissettirir. "YOL ARKADAŞIN" 'da bu cinsten bir roman. Hepimizin içinden samimi, saran, kalbinizi ve ruhunuzu sarmaşık gibi kavrayan türden. Kahramanımız Ali'nin yaşam hikâyesi anlatılanlar. Sanki bir otobiyografi gibi. Çocukluğundan, gençliğinden başlayıp ölümüne dek hayat çizgisinin tüm kıvrımlarını sade, ince, duygusal bir dille anlatmış yazarımız. Bir parça kendi hayatı olabilir mi diye düşündüm sayın Köse'nin... Yazmak için biraz da kendi hayatımızın kesitlerinden, düşlerinden, yararlanırız. En sevilenlerin hamurudur gerçeklik. "YOL ARKADAŞIN" bence okura hitap eden bir başlık. Kişiler, olaylar, yerler, mekânlar kendi içimizden. Sanki kendi köyümüz, evimiz, şehrimiz gibi. Damı akan, sobası tüten, sacın üstünde ekmeği mis gibi kokan fakir bir ailenin oğludur Ali. Yazın yayla da çadırlarda zaman geçirip geçimini hayvancılık yaparak sağlayan bir toplum. Ardından geçen yıllar ve Ali'nin otaokul için halasında okumaya gidişi. Mücadele, azim, sabır gerektiren ve zor bir başlangıç. Sonrasında astsubaylık okuluna girip anestezi teknisyeni oluşu. Tayini çıkan pek çok il, tanıdığı pek çok insan, hayatlar, hatıralar... Erzurum, Ankara, Konya, Mersin rota noktaları... Ali kimlerle tanıştı? Ailesinde hangi gelişmeler yönünü değiştirdi? Ev arkadaşları kimlerdi? Çıktığı o uzun yolculuk sonunda neler yaşandı? Dönülmez gidişin akibeti nasıl bitti?.. Dingin bir denizin, git gide yükselen dalgalarında Ali nasıl mücadele etti? Hepsi bu romanda. Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözü aklıma geldi. "Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir." (say. 82) Evli yörük kadınının hakları, Mor Cepken Töresi ile korunurmuş! Kadın ihanete uğrarsa, kötü muamele görürse, ağır bir haksızlığa uğrarsa, cehizindeki Mor Cepkeni giyip obanın görünür bir yerine otururmuş! Bunun anlamı “Ben ihanete uğradım, ya da kötü muamele gördüm veya ağır haksızlığa uğradım! Kocamı boşadım!” anlamına gelirmiş! (say. 107) 13. Yüzyılda, Anadolu'yu aydınlatan ilim adamlarının arasında yer alanlardan biri de Karamanoğlu Mehmet Bey'dir. O yıllarda Türkçe sadece Anadolu da halk arasında kullanılırdı. Devlet daireleri de dahil kendini aydın zanneden kişiler Türkçe konuşmazlardı. Karamanoğlu Mehmet Bey bir ferman çıkartarak Türkçeyi resmi dil ilan etmiştir. (say. 105)

Yol ArkadaşınŞadan Köse · Odessa Yayınevi · 20231 okunma

·

77 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Işıl Işık