Gönderi

GERÇEK ATATÜRKÇÜLÜK
Siz Türkiye'nin ve Türk ulusunun bütünlüğünü her türlü dış ve iç tehlikelere karşı koruyabiliyor musunuz? Her zaman bilimin gösterdiği yoldan gidebiliyor musunuz? Ulusal gelirin adil dağılmasını sağlayacak demokratik devrimleri, köklü bir düzen değişikliğini gerçekleştirerek zenginlerle fakirler arasındaki korkunç uçurumu kapatabiliyor musunuz? Ayrıcalıksız bir toplum yaratabi­liyor musunuz? Amerika'ya ikili anlaşmalarla verilen ayrıcalıkları geri alabiiyor musunuz? Tüm dünya uluslarıyla dostluğa dayanan ve hiçbir devletin dümen suyunda gitmeyen bağımsız bir dış politika izieyebiliyor musunuz? "'Yurtta barış, dünyada barış" ilkesine bağlı kalabiliyor musunuz? Yurdumuzun ekonomisini IMF (Ulusla­ rarası Para Fonu)' nin ve diğer uluslararası finans kuruluşlarının güdümünden kurtarabiliyor ve ekonomik bağımsızlığı gerçekleştirebiliyor musunuz? Gerçek çok partili, çoğulcu, özgürlükçü demokrasiyi benimsiyar ve onu tüm kurumlarıyla işler hale getirebiliyor musunuz? Emekçi sınıfların da tıpkı kapitalist sınıflar gibi örgütlenmesine ve demokratik yollarla iktidara gelmesi ­ne ve kendi düzenlerini kurmalarına razı olabiliyor musunuz? Her çeşit fikrin açık ve seçik tartışılmasını istiyor, fikirlere copla, silah­la, kelepçeyle, zindanla değil, fikirle cevap verebiliyor ve düşünce suçunu tarihe karıştırabiliyor musunuz? Ekonominin kilit nokta­larını ve yeraltı servetlerini devletleştirebiliyor musunuz? Sosyal adaleti en iyi biçimde gerçekleştirebiliyor musunuz? Bu yurdun in­sanlarını insan gibi yaşayabilecekleri bir gelire kavuşturabiliyor mu­sunuz? Mali güce göre vergi alma ilkesini, yani çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alma ilkesini uygulamaya geçirebiliyor musunuz? Kırtasiyeciliği, " Bugün git, yarın gel"i, tembelliği orta­dan kaldırarak tıkır tıkır işleyen bir devlet mekanizması kurabiliyor musunuz? Tüm yurttaşlarımızın geleceğini -doğumlarından ölümlerine dek- güven altına alabiliyor musunuz? Herkese aynı fırsatı tanıyabiliyor, fırsat ve olanak eşitliğini ve yasa önünde eşitliği gerçekleştirebiliyor musunuz? Tüketime ve ezberciliğe dayanan eskimiş eğitim sistemi yerine çağımızın ve yurdumuzun gerçeklerine uygun, yaratıcı ve üretici, yepyeni bir eğitim sistemi yaratabiliyor musunuz? Köklü bir toprak reformu yaparak ortçağ artığı feodaliteleri, ağaları, beyleri, şeyhleri tarihe karıştırabiliyor musunuz? Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu "üvey evlat" olmak­ tan kurtarabiliyor musunuz? Cehalet ve setalet isimli canavarları öldürebiliyor musunuz? Kooperatifçiliği geliştirerek üretici ve tüketicilerin aracı ve tefeciler tarafından sömürülmesini önleyebiliyor musunuz? Sanayileşmeye önem veriyor ve yurdun dört bir yanını fabrikalarla donatabiliyor musunuz? Kentleşme ve gecekondu sorunlarına bir çözüm yolu bulabiliyor musunuz? Her çeşit kaçakçılığı (silah, uyuşturucu madde, gümrük, altın, vergi, döviz vb.), karaborsacalığı, vurgunu , soygunu, sömürüyü, torpili, rüşveti, yiyiciliği, nemelazırncılığı, vurdumduymazlığı önleyebiliyor musunuz? işsizleri işe, ekmeksizleri ekmeğe, evsizleri eve, yolsuzları yola, susuzları suya, köprüsüzleri köprüye, okulsuzları okula, öğretmensizleri öğretmene, kitapsızları kitaba, deftersizleri deftere, kalemsizleri kaleme, kütüphanesizleri kütüphaneye, ışıksızları ışığa, ilaçsızları ilaca,doktorsuzları doktora, hastanesiz­leri hastaneye, arabasızları arabaya, tiyatrosuzları tiyatroya, sine­masızları sinemaya, televizyonsuzları televizyona, radyosuzları ra­dyoya, telefonsuzları teletona kavuşturabiliyor musunuz? Ağasız, beysiz, şeyhsiz, kompradorsuz, aracısız, tefecisiz, vur­guncusuz, soyguncusuz, sömürücüsüz bir Türkiye yaratabiliyor musunuz? İşte budur gerçek Atatürkçülük ... Gerisi masaldır, hikayedir, lafebeliğidir ...
Sayfa 155Kitabı okudu
46 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.