Gönderi

Nüfus Patlaması ve Siyasal Gerilim
İngiliz Thomas-Robert Malthus'un on sekizinci yüzyılın sonralarında geliştirdiği ünlü kuramı hemen herkes biliyor: Nüfusun geometrik dizi halinde (2, 4, 8, 16, 32, 64, 128, 256 vb.) çoğalmasına karşılık, insanoğlunun yaşaması için gerekli tüketim maddeleri arihnetik dizi ile (2, 4, 6, 8, 10, 12, 14 vb.) çoğalmaktadır. Öyleyse bu gidişin doğal sonucu, insanlığın açlığa mahkum olmasıdır. Böyle bir sonuca ulaşmamak için, varlıklılar çocuk yapmalı, yoksullar ise bundan kaçınmalıdır. Çünkü yoksullar, doğacak çocuklarını doyuracak, gereği gibi besleyecek olanaklara sahip değildirler. Öte yandan, Malthus fazla korkulmamasını, çünkü bazı doğal süreçlerin nüfus arhşını ayarlayacağını söylüyordu. Nüfus artınca işsiz sayısı çoğalacak, işe istem fazla olacağı için ücretler düşecekti. (Çünkü aynı işi daha az ücretle yapmaya hazır bir işsizler ordusu bulunacaktı.) Ücretler düşünce de yoksullar daha az çocuk yapmak zorunda kalacaklardı. (Oysa genellikle tersinin olduğunu, yoksul toplumlarda doğurganlık oranının çok daha yüksek bulunduğunu ve aynı toplum içinde varlıklı kesimlerin genellikle daha az sayıda çocuk sahibi olmayı tercih ettiklerini biliyoruz.) Zaten savaşlar, salgın hastalıklar, depremler, su baskınları gibi doğal afetler de nüfus artışını ayarlamada rol oynayacaklardı. Bunlar hiçbir zaman kanıtlanmayan, kanıtlama olanağı pek bulunmayan, günümüzde de çok eleştirilen görüşlerdir. Ama "doğum kontrolü" ya da "nüfus planlaması" savunucularının sayısının çokluğu ve çok sayıda ülkede bu alanda gösterilen çabaların boyutları, bu eski kuramın pek de temelsiz olmadığını, abartılmış olsa da belirli bir gerçek payına sahip bulunduğunu göstermiyor mu?
17 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.