Eğlendirici, arsız, cüretkar bir masallar seçkisi...
Yazarlar:
Meave Binchy
Zoe Fairbairns
Ivy Bannister
Mary Dorce
Leland Bardwell
Mairide Woods
Feminizm:
18. yüzyılda Fransa'da filozoflar ve kadın yazarlarca ortaya atılan ve savunulan, daha sonraki yüzyıllarda her toplumda yandaş bulan, kadının siyasal ve toplumsal haklar bakımından erkekle eşit olması gerektiğini öne süren ve bunu gerçekleştirmeye çalışan akım.
Feministlere Masallar
Atla Rapunzel'in Sırtına
Bir varmış, bir yokmuş, birkaç yazar oturmuş eski masalları yeniden yazmış.
Çevirmenin başarılı bir çevirisi olmuş; bütün masallar sanki bir tek yazar tarafından yazılmış gibi bir his uyandırdı ben de. Mışlı, mişli anlatımı sanki küçükken büyüklerimizden dinlediğimiz ve çok sevdiğimiz masalları okuyormuş hissi veriyor.
Bildik, tanıdık, kahramanlar çocukluğumuzda dinlediğimiz ve ilk okumalarımızı yaptığımız zamandan, ama günümüze uyarlanmış bazen eğlendirici, bazen düşündürücü hoşça vakit geçirebileceğimiz bir masallar seçkisi.
Başta Rapunzel, (Zaten kitabın alt başlığı da "Atla Rapunzel'in Sırtına) Pamuk Prenses, Uyuyan Güzel, Kırmızı Başlıklı Kız, Kurbağa Prens ve pek çoğu...
Nasıl sevdiğimiz bir sanatçının bir albümünü aldığımızda içinde en çok sevdiğimiz bir parça ve daha az beğendiğimiz parçalar olduğu gibi; bu masal seçkisinde de çok beğendiğim, daha az beğendiğim, eh idare eder dediklerim ve olmasa da olur dediklerim var.
Bütün kahramanların bir arada toplandıkları; neden bir prense ihtiyacımız var ki dedikleri prenseslerin tartıştığı masal en beğendiklerimin arasında...
Burada Uyuyan Güzel, hiç olmadığı kadar uyanık, hiç olmadığı kadar sorgulayıcı. Kırmızı Başlıklı Kız'ın (masalda Kırmızı Şapkalı olarak geçiyor) bir prensi yok, ama onunda kendisini yemek isteyen kurtla sorunları var. Ya Pamuk Prenses, yedi tane erkekle baş etmek kolay mı yani, diğerleri bir erkekle başa çıkmaya çalışırken...
Bir prens ya da çok zengin olduğunuza güvenmeyin; "Her kuşun eti yenmez." diye bir atasözümüzü hatırlayalım. Prens oluşana güvenip yeni hizmetçi kıza yakışıksız şakalar ve sözler yaparsanız, bir anda kurbağa çevrilebilirsiniz.
Kadınların neye alınabileceği hiç belli olmaz. Fasulye sırığındaki Jack'ın annesi Dev'in söylediği "Burada bir İngiliz adamını kokusunu alıyorum" sözünde, İngiliz lafına neyse de adam kokusunu benzetilmek onu çileden çıkartıp, saklandığı dolaptan çıkıp devi bir güzel pataklatabilir.
Olmasa da olur dediğim Lir'in geçtiği masal; beğenmediğimden değil insanın sinir katsayısını yükselten bir masal olmuş.
Son söz:
Feminizmden o kadar korkup,çekinmeyin bir yerde bir haksızlık varsa bu haksızlığa karşı olacaklar da elbette çıkacakdır. Bekar bir adamın kız arkadaşını evine davet ettiğinde, eğer bekar evinde kalıyorsa evi baştan aşağı, ya da ailesiyle kalıyorsa kendi odasını nasıl tertemiz ve düzenli bir şekle sokmaya çaba harcadığını bizzat görmüşlüğümüz veya yapmışlığımız vardır. Kız arkadaşımız için yapmaya çekinmediğimiz bu hareketi neden evlendikten sonra eşimiz için yapmayalım? Eşiniz için bir gün temizliği siz yapın, ona güzel ve sevdiği bir yemek hazırlayın; göreceksiniz çok daha mutlu, mesut olacaksınız.
Bir Teşekkür
Bu kitap için mutlaka bir inceleme yazmamı isteyen ##$##okurKadiler:Asya_$$#$$ kardeşimize teşekkür ederim.
Keyifli Okumalar...