Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.26
Gönderi
Sosyalizm ve insan (insan insanla güzel)
Her şey insan için.
Günümüz dünyasında ise her şey para için. Yalnızlığın yüceltilmesi, insanın insandan uzaklaşarak bireyselleşmesi, güvensiz ve sevgisiz bir dünya anlayışının hüküm sürdüğü zamanımızda okuduğum bu kitap tam da tersi duyguların var olduğunu bir kez daha hatırlattı bana.
Sadece kendisine yönelmiş, bencilleşmiş insan, kimlerin işine yarar, kime iyi gelir ki?Bu tür duygular neden özendirilir ve devamlı körüklenerek, insanların beynine adeta kazınır.
Çok da fazla düşünmeye gerek olmadığını sanıyorum.
Kendini diğer insanlardan soyutlayarak, yalnızlığı seçen insanı sistem ister ve sever.
Kapitalist sistemin özendirerek , yarattığı insan, yalnız insandır.
Üreten ama ürettiğini birlikte paylaşmayan insandır. Haksızlıklara karşı , örgütlenemeyen insandır.
Sessiz insandır. Boyun eğen, sadece şükretmeyi bilen, isyan etmeyen, sorgulamayan, sormayan insandır.
Oysa her şey insanla güzel, he şey insanla anlamlı ve değerli. Bir araya gelen insan, sevmeyi öğrenir, ürettiğini, birlikte paylaşmasının gerekliliğini bilir.
Çevresine duyarlıdır. İlgili , meraklı, geleceğe açıktır. Sosyaldir, örgütlü yapılarda yer almanın gerekliliğini kavrar. Bilinçli ve duyarlıdır.
Düzen bu insanı istemez. İletişimin bir parmak uçu kadar yakın olduğu zamanımızda bile , insanları birbirinden uzaklaştırmayı başarır.
Yıl 1920
Yer Sovyetler Birliği,
Var olan Çarlık düzeni 1917 Ekim devrimiyle yerle bir olmuş, yerine Sosyalizm sistemi inşaa edilmeye başlanmıştır. Yıllardır devam eden, egemen güçlere hizmet eden, Çarlığın çarpık kalıntılarından kurtulmak, hiç de öyle kolay değildir. Sosyalist yapıyı inşaa etmek, yeni insanı yaratmak, her alanda büyük bir gayret , emek ve sabır istemektedir.
İşte tam da bu dönemde , örneğinin zor görülebileceğini düşündüğüm, bir eğitim çalışmasının, hayata geçirilişinin hikayesidir, Yaşam Yolu’nda anlatılan.
Normalde insanların umudunu kestiği, kimsesiz ve suçlu çoçukların eğitilerek topluma kazandırılmasının gerçek hikayesi.
okullarda , durmadan değiştirilerek, içi boşaltılan eğitim sistemiyle, çoçukların ve gençlerin neler yaşadığının birebir taşıyanıyız. Mutsuz ,umutsuz, geleceği karanlık bir gençlik, ne yapacaklarının bilinmezliğini yaşamak, kaderleri olmuş.
Oysa bilinçli , insan odaklı bir eğitim sistemiyle her şeyin nasılda farklı ve güzel olabileceğinin başarılı örneklerden bir örneğini yakından tanımak, doğrusu insanı umutlandırıp, mutlu kılıyor.
Evet tüm eğiticilerin, tüm anne ve babaların örnek alacağı bilinçli bir eğitim sistemiyle sunulan , yaşam tarzını sunan, müthiş bir kitap. Elbette buradaki eğitim anlayışını toplumda uygulayabilmek için sistemin de insan odaklı olması gerekiyor.
Bana göre sıradışı bir anlayış ve bakış açısıyla karşı karşıya kalınan bir başarı öyküsü.
1920 yılı güz sonlarında,
Eğitim Bakanlığı , genç öğretmen Anton S.Makarenko’yu , kimsesiz ve suçlu çoçukları biraraya getirerek bir topluluk oluşturması ve onları eğiterek topluma kazandırması görevini verir.
İşte bu kitap Makarenkonun bu büyük mücadelesinin hikayesi. Nasılda yaşamdan umudunu kesmiş ,kimsesiz, mutsuz , yaşamak için, her yanlış yolu denemek zorunda kalan, ya da buna niyetli çoçukları ve gençleri yeni bir yola, aydınlık ve açık bir yola başlatmasının dev bir hikayesi bu kitap.
Değerli yazar Gorki, hep yardımcı olmuş, hatta topluluğun adı bile Gorki topluluğu diye anılmış . Suç işleyen, suçlu gözüyle bakılarak toplumun dışına itilen çoçuklara burada suçlu gözüyle bakılmadan, geçmiş kötü anıları gözlerine sokulmadan birlikte üreterek, birlikte paylaşarak yaşanabileceğinin , deneyimlenerek iyileşen ve hayatta karışan çoçukların gençlerin hikayesi.
Hiç de kolay olmuyor. Bakanlığın ayırdığı bir miktar bütçeyle yola çıkıyor Makarenko. Kendilerine gösterilen bir bölgede, yanında bir yardımcıyla başlıyor çalışmaya. Bütçeleri sınırlı olduğu için öğretmen bulmakta zorlanıyor. Biri kadın iki öğretmen geliyor topluluğa. İlk gelen çoçuk sayısıda çok fazla değil fakat sayı zaman geçtikçe artıyor. Kitapda öne çıkan, topluluğu etkileyen çoçuklarında hikayelerine tanık oluyoruz. Zaten yaşanan her şey hikayenin bir parçası.
Makarenko toplulukta müdür görevinde, tabiki bizim bildiğimiz masa başı müdürlerinden değil. Topluluğu var eden. onu yöneten , şekil veren, insan seven, yılmayan. güvenen insana , değer veren bir eğitmen bir insan. insanın en bilinçlisi, en sevgi dolu olanı, insandan umudu kesmeyeni .
Toplulukta kimi zaman görmezden gelir çoçukların yanlış davranışlarını, kendilerinin görüp anlaması için, onları suçlamadan kendilerinin anlaması için bir fırsat verir. Bazende affetmez yapılan yanlış davranışları. Disiplinli bir yaşam tarzı oluşturmaya çalışır toplulukta.
Kimi zaman eğitbilişsel görüşlerin dışına çıkarak çoçuklara sert davranır. Her şeyin kitaplarda yazıldığı gibi olmadığını, gerekirse farklı davranmak gerekliliğini Yaşar ve uygular. Amaç sadece çoçukları doğrul davranışa yönlendirmektir.
Bu kitap anlat anlat bitmez, Okuyun okutturun derim. Hayatın içinden çıkmış, yaşanmış bir hikaye. Evet sosyalizmde insana verilen önemin, her şeyin insan için olması gerektiğinin örneği bu kitap.
“Benim dünyam başkalarıdır.” diyen bencil duygulardan uzak bir eğitmen, Makarenko
“Çalışmak yaşamaktır, yaşamakta çalışmak” diyerek hedefini koyan,
“Yaşamı sevdiğim için yaşıyorum, geceyi, gündüzü seviyorum, uğraşıp didinmeyi seviyorum. İnsanın büyümesini doğayla buluşmasını, özellikle de kendi doğasıyla boğuşmasını seyretmeyi seviyorum.” sözüyle varlık nedenini anlatan,
“İnsan her şeyden önce insan olmalıdır. Sözcüğün tam anlamıyla insan olmalı gerçek bir insan” diyen insanı arayan ve bulan insanın kaybolan insani değerlerinin oluşmasını sağlayan, yeni yolların her zaman olabileceğini kanıtlayan bir eğitici Anton S. Makarenko,
yeni insanı, yüce insanı yaratabilmeye amaç edinmiş ve onu yaratmayı başarmış bir eğitmen.
Gorki her zaman Makarenko’ya yön veren ve onu aydınlatan biri olmuş en büyük destekçisi.
“Sevgili Anton Semyonoviç, kitabınızı sevinç ve coşkuyla okudum. Çocuklara karşı duyduğunuz sevgi ve sevecenlik, insan ruhunu ne denli iyi tanıdığınızı yapıtınızın her sayfasında görülmekte, sizi bu kitabınızdan ötürü iştenlikle kutlarım. “ diye kitap hakkında düşüncesini belirten Maksim Gorki
Kitapda söylendiği gibi,” İnsan , sevgi dolu bir ortamda karşılıklı haklara saygıyla yücelir. Eğitim , varlıkların tekelinden çıkıp tüm topluma yönelmedikçe ne kişi kişiliğini, ne de birey toplumunda saygınlığını bulabilir.”
·
159 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.