Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Akran Zorbalığı, kesinlikle ülkemde çok daha fazla ciddiye alınmalı!
Uçurumdan kurtulmanın tek yolu ona bakmak, derinliğini ölçmek ve kendini o boşluğa bırakmaktı." Demişti ihtiyar Pavese. Haklıydı. (Sayfa 188) .. Uzun zaman sonra en kısa sürede bitirdiğim ilk kitap oldu, 2,5 günde okudum ve şu an çok mesudum! :) Tuna Kiremitçi'nin polisiye yazarı kimliğiyle de tanıdığım kitabı aynı zamanda. Ben kendisi aşk ve ayrılığı, bu ikisiyle başa çıkışlarını hem kitaplarında hem de şarkılarında okumuş ve buna alışmış biri olarak; hem başta garipsedim, hem de "adam bunda da başarılı olmuş. Helal olsun!" Dedim... :)) Ciddi anlamda çok sürükleyici ve yazı dili tam Tuna Kiremitçi'ye yakışır halde; yine edebi ve de yormayan şekilde dinlendirici idi! Hani eski bir dostu özlemiş de kavuşmuşsunuz gibi, okuyucu yazar kavuşması yaşadık resmen... Polisiye kitaplarının üçünü de Eylül ayının ortasında Gemlik Kitap Fuarına söyleşi ve imza töreni için geldiği günde aldım. İmza töreni öncesi Polisiye yazarlığı kimliğine geçiş dönemini ve yazarken ilham aldığı noktaları anlattı. Bunları dinlemiş olarak daha da dikkatli ve hevesli idim okumakta. Girişinden gelişme ve sonucuna kadar güzel bir polisiye başlangıcı idi benim için! Bir lisenin mezunlar buluşması gününde işlenen cinayetle başlıyor hikaye. Önce intihar sanılıyor, sonra çok geçmeden cinayet olduğu anlaşılıyor. Mezunların öldürülmeye devam edilmesiyle hikaye seri katil cinayetlerine bağlanıyor. Enteresan olan en güzel yan, bir kitapta "akran zorbalığı" konusunun işlenmesi idi benim için; içeriğinde anlatılan her ne kadar kurgu olsa da, iliklerime kadar benzer ve belki de tıpatıp aynısı hikayelerin ülkemizde yaşandığına inanıyorum. Biz hepsini görmezden geliyoruz tabi... Çünkü ne kadar bir kısım bizzat kötülerden korksa da, cesaretini eline almaya yüreklendirilmeye hazır akran zorbalığına zorlanmaya müsait "yetişme çağındaki insanlardan da korkmalı". Biliyorum ve biliyorsunuz; o zaman ki hissedilen, bastırılamayan ve de akranlar arası desteklendiği anda içinden saf kötülüğü çıkan, akılcı veya sakin düşünebilir diye hiç görülmemiş "ve de sözlerde yönlendirilmemiş!" Kişiler bu gençler. Kanı deli akıyor diye geçiştirilen gençlik, içindeki bombayı aktif ettiğiniz anda şiddeti etkilenen tarafın ömrü boyunca hissettikleri hayatına sirayet ediyor... Tuna beyin kurgu dünyası buradaki saf kötülüğe çok güzel değinmiş. Melekler denilen kötülüğe hizmet edilen timin başında hep desteklenmemek, sevilmemek ve sadece kötüye doğru odaklamak varmış. Çocuğunuzu sevmemekten korkun, yalnız bırakmaktan korkun ve de büyür geçer demeden akran zorbalığına bir sebep de olmasın diye belirtmek isterken; "neler olabileceğinin" karamsar ama tam gerçekçi kurgusunu yazmış sevgili yazarımız... Okuyun okutun derim. Tuna beyin kalemine sağlık. Ben Serinin diğer kitaplarını okumak için 1-2 hafta ara vereceğim. Bu kadar aksiyonu üst üste depolamak benim hayrıma olmayabilir, alışık değilim malum. :)) Bir de Akran zorbalığı benim zaten kabusum, çocukluğumdan kalma; bir süre bu durumu çok uzun düşüneceğim bence... Lütfen çocuklarınızı çok ama çok sevin. PUANIM 10 ÜZERİNDEN 9,5; BİRAZ DAHA AYRINTI ALABİLMEK KATİLİN SORGUSUNU DAHA DERİN DAHA FAZLA OKUMAK İSTİYORDUM GALİBA. SADİSTLİK Mİ Kİ BU? Değil bence... Sevgiler.
Mezun Cinayetleri
Mezun CinayetleriTuna Kiremitçi · Doğan Kitap Yayınları · 2021321 okunma
·
213 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.