KABUĞUNU KIRAN İNCİ-NADIA HASHIMI, 520 sayfa ”Deniz suyu yalvarır inciye, Kabuğunu kırsın diye.” Mevlana Celâleddîn Rûmî’nin “Birkaç Öpüş Vardır İstediğimiz” şiirinden. Kitap,baskıya,eşitsizliğe,hatta kaderlerine karşı savaşan iki genç kadının unutulmaz öyküsünü anlatıyor….. Afganistan….Çilesi bitmeyen kadınların ülkesi….Bu dünyada kadın olmak çok zor ama Afganistan’da çok daha zor. Dünyanın en bahtsız ülkelerinin başında gelir herhalde Afganistan.Önce,emperyalist ülkelerin en acımasızları olan Amerika ve İngiltere’nin elinde,sonra Rusya en sonunda da Taliban’ın elinde oyuncak olan ülke… Bu ülkede kadınlara eziyet eden sadece erkekler değil,eziyetin en büyüğü yine hemcinslerinden geliyor.Erkek çocuk doğurmayıp sadece kız doğurdu diye (cinsiyetin erkek kromozomunun belirlediğini günümüzde bile halen bilmeyen insanlar var) eziyet eden,kız çocuklarının 8-10 yaşlarında evlendirilmesine ses çıkarmayan-çünkü kendileri de öyle evlendiği için- evde köle gibi her işi yaptıran yine kadınlar. Ne zaman Afganistan veya Ortadoğu ile ilgili kitaplar okusam sonunda Atamıza minnettar olup,çok teşekkür ediyorum ve Allah’a şükrediyorum böyle bir insanı biz Türklere gönderdiği için. Bacha Posh;Afganistan’ta erkek çocuğu olmayan ailelerin kızlarından birini,ergenlik çağına gelene kadar erkek gibi giydirip,erkekmiş gibi davranmasını sağlayan bir gelenektir. Rahima, bu geleneğin uygulandığı ,babanın madde bağımlısı olduğu kendisinden başka dört kız kardeşi daha olan ve hiç erkek kardeşi olmayan bir ailenin çocuğudur.Ablaları hiç sokağa çıkamaz,okula gidemezken Rahima bu bacha posh geleneği ile erkek gibi davranıp hayal bile edemeyeceği bir özgürlüğe kavuşur.Tabi bu da çok kısa bir süreliğinedir. Ailede bu geleneği uygulayan ilk kişi Rahima da değildir.Yüz yıl önce büyük büyük büyükannesi Shekiba da onunla aynı kaderi yaşamıştır.Shekiba bu gelenek ile annesi ve kardeşleri öldükten sonra babası ile tek başlarına kalıp babasının ailesinin baskılarından uzaklaşıp ıssız bir köydeki güçlükler ile dolu hayatını yaşarken babasının ölümü ile amcalarının ve babaannesinin baskıları sonucu o evde yaşamaya başlarken ilerde hayal bile edemeyeceği bir dünya ile karşılaşacağının farkında değildir. Baskının,şiddetin,hor görmenin,değersizleştirmenin normal olduğu bu toplumda bu iki kadının verdiği mücadele onları özgürlüğüne kavuşturacak mıdır? Ya tam tersi olursa hayatları nasıl devam edecektir? Aynı özgürlük cesaretini gösteren bu iki kadın ne derece amaçlarına ulaşacaktır? Kitabın dili sade,akıcı ve çabuk ilerliyor.Konusu hayal ürünü olmayıp Afganistan ‘ın gerçek yaşamı olması daha okunur olmasını ve ilgi çekmesini sağlıyor.Bugüne kadar Afgan yaşamı,gelenek ve görenekleri hakkında dört beş kitap okudum ve favorim tek kelimeyle “Bin Muhteşem Güneş” olmuştur.Kitabı üzüntü ve sinir karışımı gözyaşlarıyla okumuştum.Bu kitap ile hiç duymadığım “Bacha Posh” geleneğini öğrendim.

Kabuğunu Kıran İnciNadia Hashimi · Arkadya Yayınları · 20191,219 okunma

·

59 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Banu SEZER