Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Okuyunca Heyt Be!Demiştim
Allah'ın en çok sevdiği cihat,zalim hükümdarın yüzüne haykırılan doğru sözdür hadisi bana bu sahabenin duruşunu hatırlattı. “Ömer (ra), Kadisiye’nin öncesinde Sa’d ibni Ebî Vakkas’a mektup yazıyor: ‘Sakın savaşa hemen girme,aradaki engeller sulh yoluyla kaldırılabilecekse elçiler gidip gelsin.’ diye belirtiyor.Rüstem Mizal’a bazı elçiler gidip geliyor. Olumlu netice alamıyorlar. Bunun üzerine Ömer’in (ra), tavsiyesiyle Sa’d ibni Ebî Vakkas, on dört kişilik bir heyet seçiyor. Başlarına da Numan ibni Mukarrin’i emîr tayin ediyor ve İran’ın şahı Yezdi Cerd’e gönderiyor. Yezdi Cerd, ‘Buraya neden geldiniz?’ diye soruyor. Numan, ‘Biz sizi kula kul olmaktan kurtarmaya geldik. İman et, dinde kardeşimiz ol. Ya da aramızdan çekil, senin kavmine bu dini ulaştıralım. İkisini de kabul etmezsen aramızda kılıç hakemdir.’ diye cevap veriyor. Yezdi Cerd kızıyor ve ‘Siz Araplar ki biz size değer vermez, sözünüzü kale almazdık, uç beylerimize emreder onlar sizinle konuşurlardı. Siz ne konuştuğunuzu bilmiyorsunuz, bu sözlerin faturası ağır olur.’ diyor. Numan, ‘Doğrudur, biz değersiz bir topluluktuk. Ancak Allah aramızda peygamber çıkardı. Onunla şerefi ve izzeti bulduk, kula kul olmaktan kurtulup, Allah’a kul olduk. Yaşadığımız izzeti sizinle de paylaşmak istedik.’ diye cevap veriyor. Yezdi Cerd, kızıyor ve askerlerine, ‘Götürün bunları, birkaç yiyecek ve giyecek verin, ihtiyaçlarından dolayı buraya gelmişler.’ diye söylüyor. Numan, ‘Hayır, biz bunun için buraya gelmedik, kula kulluktan kurtarmak için buraya geldik.’ diye aynı şeyleri ifade ediyor. Bunun üzerine Yezdi Cerd, ‘Aranızda en soylunuz kimdir?’ diye sorunca Asım ibni Amr, tahkir cezası verileceğini tahmin ederek, ‘Benim.’ diye kendini öne atıyor. Yezdi Cerd, ‘Bunların hepsini alın, en soylusu olan şu gencin sırtına da toprağımızdan bir çuval toprak koyun ve şehrin ortasında yürütün. Halkım, İslam askerlerinin ne hâle düştüklerini görsünler ve alay etsinler.’ diye emrediyor. Askerler aynen denileni yapıyor. Asım ibni Amr ve diğer on üç kişi şehrin içerisinde dolaştırılıyor ve hakarete maruz kalıyorlar… Bu heyetin dönüş zamanı geliyor, Asım ibni Amr sırtındaki çuvalı indirmiyor. Kadisiye’nin meydanına kadar götürüyor. Orada meydanda bir tepeye çıkıyor, ‘Ey iman edenler!’ diye sesleniyor. Bakışları üzerine çekince ve insanlar etrafında toplanınca şu şekilde sesleniyor: ‘Ey iman edenler! İran’ın toprağını sırtımda size getirdim, gerisini siz kılıçlarınızla getireceksiniz.’ Bu sözü duyan sahabeler tekbir getiriyorlar…” Subhanallah, Asım ibni Amr’ı duraklatmadan,sırtında çuvalı taşıttıran şey nedir? İman sevgisi ve heyecanıdır.Öyle bir heyecana sahipti ki, başkalarını da heyecanlandırıyordu.Bu kıssayı okuduğumuzda bıktık, yorulduk demekten çekinip utanmamız gerekmez mi? Dava için ne yapıyoruz ki yoruluyoruz? Haftada birkaç kere derse gelerek, birkaç hizmet ederek, birkaç kişiye davet götürerek yoruluyorsak Resûlullah’ın ve ashabının hizmetini nasıl değerlendireceğiz?
·
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.