Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Duyguyu yaşamak değil anlamak ve yönetmek değerlidir zihnimizi yönetemediğimizde düşünceler ve duygular bedenimize etki etmeye ve birtakım değişimlere yol açmaya başlar Böylece bedensel hastalıklar ortaya çıkar Ayrıca hayatımızın kalitesi de fazlasıyla düşer Dolayısıyla zihnimizi Yönetmeyi öğrendiğimizde ve buna bağlı olarak hangi duygunun hangi ihtiyaçtan dolayı neden ortaya çıktığını anlayıp doğru analiz edebildiğimizde sadece zihinsel ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olmayız yaşam kalitemizi de yükseltiriz. . Reminasyon zihinde tekrarlayıcı bir şekilde devam eden olumsuz düşüncelerdir meditasyonda ilerlediğinde ve artık farkındalığın yükselmeye başladığında yaşadığın olayların içerisindeki anlamları görmeye başlarsın zihninin çok fazla hikaye yazmasına müsaade etmeden ama hala arkada hikaye yazma kabiliyeti devam eden bir zihne sahip olduğunun bilinciyle yaşadığın olayı fark etmeye başlarsın başına gelen şeyi neden yaşadığını karşısındakinin sende Neyi tetiklediğini bu deneyimin sana nasıl bir hizmetinin olduğunu anlamlandırabiliyor oluyorsun ne zaman ki hayatta Anam arayışından dahi kurtuluruz hayatın anlamını zaten var olmamızla birlikte mevcut olduğunu idrak ederiz var olan her şeyin zaten bu anlam olduğunu kavramız ihnimiz artık aramayı Bırakır ve olmaya başlar kendi ile ilgili veya başka bir şeyle ilgili arayışlardan çıkar ve Bilgiden özgürleşerek artık sadece olma haline geçer İşte o noktada yaşadığımız her olayın hakikatini deneyimlemeye başlarız ancak o zaman karşımızdaki ile ilgili bir beklentiye girmeyiz tüm gerçekliğimizle karşımızdakini olduğu haliyle deneyimleriz bu çok ince bir çizgidir bir şeyleri fark ederek yaşamakla her şeyi hakikatiyle deneyimlemek arasında ince bir çizgi vardır gerçeği ne kadar çok fark edersek o kadar deneyimleyebiliyoruz zannediyoruz ama öyle değil ne kadar fark dersek değil ne kadar olursak gerçeği deneyimleri olma haline gelip de bir şeyleri diğerinden ayırt etmeyi bırakırsak gerçeği deneyimliyor oluruz İkimiz de hala yaralar taşırken dokunduğumuzda acilen yerlere bakmaya devam ederken hakikate deneyimleyemeyiz Çünkü hala içimizde dönüşmesi gereken bir şeyler olduğu ortadadır kendimize acıyı tetikleyen yerlere odaklanmaktan hakikati deneyimlemeye geçemeyiz zihnimizin iyi düşünmesini doğru düşünmesini sağlayacak olan şey zihnimizin içine yerleştirdiğimiz bilgilerdir nasıl bilgiler edinirsek nasıl iletişim kurarsak nasıl filmleri dersek nasıl kitaplar okursak zihnimizin içine ne ile doldurursak ve irademizi de kullanarak davranışlarımızın ne şekilde olmasına karar verip bu yolda çaba gösterirsek zihnin arkasında akan hikayede ona dönüşür kim bilir nasıl bir güzellikle gelecek ki bana böyle davranıyor diye düşünecektir Böylece zihninin yazdığı hikaye seni kaygıya götürmek yerine hayata güvenmeye başına ne gelirse gelsin Onun içinden mutlaka bir hayır bulacağına fayda göreceğine güvendiğin bir noktaya seni taşımaya başlayacaktır Evet zihnini yönetmek bedeni yönetmekten daha zordur Bu noktada Önemli olan sabredebilmektir ve iradeli bir şekilde pratiğe devam etmektir Bu yüzden kitap boyunca vereceğim çalışmaları disiplinle ve sabırla sürdürmeyi önereceğim Böylece zihnini yönetebilme ve bu sayede duygularını da saltabilme kabiliyetini birkaç ay içinde kazanacağına inanıyorum dininin kontrolünü eline almadığın sürece hayatını hiçbir zaman istediğin gibi yaşayamazsın Çünkü hayatına nasıl yaşayacağını belirleyen şey nasıl düşündüğündür çok istediğim bir şey yaptığında bile sağlıklı bir zihin dediysen hayatın iyi gitmez ve çok istediğin şeyi yaptığın halde mutsuz hissedebilirsin hayattan bıkmış olabilirsin motivasyonunu kaybetmiş olabilirsin zihnin Nasılsa yaşamında öyle gerçekleşir zihninde motivasyon yüksekse yaşamdan keyif alma becerin yüksekse başına hiç istemediğin şeyler geldiğinde bile bir şekilde mutlu olursun ve yaşamla iyi ilişkiler kurmaya devam edersin unutma dışarıda ki hiçbir şey seni mutlu etmeyecek elde ettiklerin ya da başardıkların seni mutlu etmez seni mutlu edecek olan şey zihninin ne şekilde tepki verdiğidir zihnimizi yönetemiyorsak bedenimizi yönetemiyorsak enerjimizi yönetemiyorsak ne kadar yaşıyor sayılabiliriz ki hayatta ne kadar ilişki kurabiliyor oluyoruz ki nefesini yöneten zihnini yönetir zihnini yöneten nefesini yönetir nefes çok önemli bir araçtır Nefesin hareketi pek çok Hayati sorunun da cevabını içerir nefesinin doğru hareket edip etmediğini bilmelisin Eğer Nefesin doğru hareket etmiyorsa zihninde doğru hareket etmiyor demektir sadece bundan dolayı bile yaşamında seni yoran geri düşüren yerinde saydıran aşamadığın takılıp kaldığın travma olarak deneyimlediğin pek çok şey yaşıyor olabilirsin nefesinin yanlış hareket ettiğini fark ettiğin an senin zihninin doğru yönetilmediğini de fark edersin hatırlamadığımız duygular da böyledir masajdan sonra pamuk olmak gibi onları Saltanat kadar seni Aslında ne kadar baskıladığını karakterini bile dönüştürdüğünü fark edemeyebilirsin ancak onlardan kurtulduktan sonra pamuk gibi olduğunu hafiflediğini ve her şeyin çözüldüğünü anlarsın Kısacası duygularımızı fark etmediğimizde ya da fark ettiğimiz halde içimize atmayı tercih ettiğimizde ve bunların üzerinde çalışmadığımızda içimizde biriktirdiğimiz atık duygular zamanla alışkanlığımıza dönüşür Hatta bir noktadan sonra karakterimizin bir parçası bile olur hissedilen duygular ifade edilemediğinde dönüştürülemediğinde içimizde yer eder ve bunlar bedenimizde birikmeye başladığında zehirlerdi karakterini zannettiğin şey aslında bir atık Duygu'nun seni mecbur bıraktığı şey olabilir bu noktaya dikkat etmek gerekir duyguların rehberliğinde aklı kullanarak kararlar vermeliyiz yalnızca duygusal kararlar vermemeliyiz hırs yapmak istediğimiz şey üzerine çalışma gücümüzü tetikleyen bir duygudur hırs duygusu herhangi bir konuya duruma veya hırslandığımızda onu yapmak için motivasyon enerjisi buluruz içimizde hırs duygusunun Sebebi ne olursa olsun bizi harekete geçirir hayatımızda hırs duygusunu aklımızı kullanarak azme dönüştürmeyi başarırsak hem kendimiz hem de başkaları açısından yıkıcı olmadan kendi potansiyelimizi gerçekleştirebiliriz Azimli olmak yapma enerjimizi bilinçli bir şekilde ihtiyacımız olan alana yönlendirmek ve yapabilmek için gerekli çaba ve dayanıklılığı ortaya koymaktır hırs ortaya çıktığında aklını kullanarak enerjini Azimli olmaya aktar göreceksin ki yakıcı Ateş Yahudi ne yapacağı ateşe bırakacak bencillik daha önce de söylediğim gibi iyi Duygu kötü duygu yoktur Mühim olan hangi ihtiyaçtan kaynaklandığını bilmek anlamak ve yönetmektir bencillik duygusunda benim Neye ihtiyacım var Benim Bu hikayede ne yapmam lazım dememiz gerekiyor Hayat davet ettiğin alanı Akar Kendini neye layık görürsen onu yaşarsın önceliklerin hep başkaları olursa hayatı kendin için bir yere davet etmiş olmazsın hayatı Etrafındaki insanlar için davet etmiş olursun Dolayısıyla hayatı sana verdiği her şey bunları başkalarına vermen için gelir başkası için istediğin her hediyeyi sahiplerine ulaştırman için verir sana çünkü sen bunu layık görmüşsündür kendini sonrasında bakarsın ki senin istediğin hiçbir şey gerçekleşmemiş şu hayatta Ama sen başkalarının isteklerinin Hayata geçmesinde hep aracı olmuşsun Emek vermişsin zihninde şu bilinci uyandırabilmelisin Ben herkes tarafından desteklenirim ve hayat bana Neye ihtiyacın varsa onu getirir bunu söyleyebilen bir zihin hayatı davet eder Fakat zihin şunu söylüyorsa Eğer enim kimseye ihtiyacım yok Ben Başımın Çaresine Bakarım İşte o zaman Hayatın sana vereceği bir şey kalmaz Onun hediyelerine zaten kapatmışsındır kendini zihnin nasıl bir gerçekliğin içinde ise dışarıda da dediğin deneyimlediği odur Ben tek başıma birçok şey yapabileceğimi düşünüyorum ve çok fazla da insanların desteğine ihtiyaç duyarak hareket etmez Halbuki birilerinin hayatını kolaylaştırması çok değerlidir bu tutumunun bilincinde olduğum için üzerine çalışmaya başlamıştım başkalarının desteğini ihtiyaç duymak zorunda değilim ama insanlar yine de benim hayatıma kolaylaştırabilirler dedim Sonra Böylece Hayat daha kolay akmaya başladı Benim İçin ben başka pazarının hayatını kolaylaştırmasına razıyım nefret Sevgi bağ kuramadığımız her şeyle ilgili bir bağ kurmak için oluşan Duygu nefret duygusudur bağımlılık yapan maddelerin kısa süreliğine yaşattığı iyilik hissini yoga ile köklü ve Sürdürülebilir olarak elde etmek mümkün Üstelik bağımlılık yapan maddelerin arkasında bıraktığı zararlara da maruz kalmadı sevmediğimiz ya da sevemediğimiz her insan yönetemediğimiz kontrol edemediğimiz karanlık ya da zayıf bir yönümüzü gösterir insan tekamülü en iyi şekilde bir de ilişkilerde olur kendimizi tanıma yolculuğumuzdan üzerine çalıştığımız en büyük alanlardan biri kendimizi görme fırsatı yakaladığımız ilişkilerimizdir sevmediğimiz Her insan ya da sevemediğimiz her insan bu yolda kendi içimizde henüz tanımadığımız ve hatta tanımlayamadığımız birçok alana dokunur dışarıda bizi rahatsız eden hoşlanmadığımız davranışlar içimizde bir yerde kontrolsüzce duruyordur Ve bu davranışlar ancak bizim irademiz ve aklımız yorgun ve zayıf düştüğünde kontrolsüzce ortaya çıkar kontrol altına almadığımız sürece zayıf bir anımızda ortaya çıkma ve farkındasız bir şekilde bu davranışları sergilerken kendimize yabancılaşarak yaşamayı yönetememe riskiyle karşı karşıya yazıdır Bu sebeple sevmediğimiz ya da sevemediğimiz Her insan kendi üzerimize önemli bir çalışma alanıdır bu ilişkilere bakarak kolaylıkla göremediğimiz birçok yanımızı keşfet ve yönetme imkanı bulur herkesin bambaşka bir hikayeden geçtiğini ve yaptığı ya da yapmadığı her şeyin onun kendi hikayesiyle hikayesi ile ilgili olduğunu hatırlamak gerekir Unutma ki insan kınadığı ile sınanır etrafımızdaki insanların nefret dalı olması bizim problemimiz değildir Herkes ne istiyorsa onu yaşamakta ve hissetmekte özgürdür hayatta başımıza gelen her şeyin bize bir hizmeti vardır hizmet her zaman iyi ve faydalı yoldan gelmeyebilir Ama mutlaka bir şey öğretmek için gelir duygusunda kararlı ve net olan ortamı yönetir Özgüven kişinin ortaya koyduğu benliğe güvenmesidir Bu bağlamda Özgüven eksikliği de temel olarak ben diyememekle alanı belirleyememekle ilgilidir Ben dediği an sorun yaşayacağını düşünen kişi de Özgüven eksikliği vardır ben bunu yaparsam sorun yaşayacağını düşünen ben bunu yaparsam yanlış anlaşılacağım ben buna söylemeye kalkarsam olmayacak gibi Özgüven eksikliğinin en büyük sebebi ben olmaktan memnun olmamaktır kişi kendi benliğini ortaya koymaktan rahatsızdır kişinin görünmekten memnun olmasıdır Özgüven yanlışıyla da görünmekten memnun olması kötü bir hikaye ile de görünmekten memnun olmasıdır memnun olması iyi ki Böyle oldu demek değildir Tamam Bu da benim yaşadığım bir deneyim Sonuçta Elbette kabul edeceğim demesidir kısaca Özgüven görünüyor olmaktan rahatsız olmamakla ben demek sen duyulan memnuniyetle ortaya çıkar insanın içinde görünmesini istemediği şeyler arttıkça özüne Güven de azalır Atıl kıskançlık uzun vadede kişinin içindeki isteği coşkuyu kıvılcımı söndürür çabasız bir insan çıkar ortaya kıskançlık bir alandaki Toprak elementinin artması için ortaya çıkar O alanda köklenme ihtiyacını ifade eder Tabii ki kıskançlık duygusunun temelinde yetersizlik değersizlik ve kendine güvensizlik yapmaktadır Tam da bu yüzden kendini güvensiz ve yetersiz hissettiğin alana karşı bir köklenme ihtiyacı doğar her ne olduysa senin yapıp ettiklerinin bir sonucu olarak oldu insanın Kendine layık gördü Onun değerini ortaya koyar seni besleyen insanlarla mı bir aradasın yoksa sana zarar verenlerle mi eğer kendini doğru beslemiyorsan Tabii ki değersiz hissetmen çok doğal kendine çözüm odaklı insanlar bulmalısın bu böyle değil de aslında şöyle yaparsan daha güzel olabilir diyerek yapıcı ve onarıcı yaklaşıma sahip insanlarla beslenmeyi tercih etmelisin yaşamsal bir tatmin içindeysen herhangi bir başka bir şeyden dolayı ruhsal olarak büyük bir coşku Yaşıyorsan zihnin Coşku aramak üzere başka yerlere meyletmiyor ama ruhsal olarak coşku içinde değilsen zihin Bedensel olarak coşkuyu deneyimleyebileceğin yerlere yönlendirebiliyor mesela çok yoğun şekilde önemli işler üzerinde çalışan insanlar bir süre cinsellikten uzaklaşabiliyorlar Çünkü yaptıkları iş onları ruhsal olarak öyle besliyordur seks akıllarına bile gelmez ruhun durumu ile ilgilidir bu pişmanlık duygusu yaptığımız bir şeyi sindiremediğimizde ortaya çıkar seçimlerimiz Yaşamımızın neye dönüşeceğini belirler kimlerle vakit geçirdiğimiz neler dinlediğimiz neler okuduğumuz neler konuştuğumuz ve hangi eylemlerde bulunduğumuzda Bunların hepsi birer seçimdir ve her anda yeniden gerçekleştirdiğimiz bu seçimler yaşamamızı yeniden ve yeniden şekillendirir zihnimizin içinde ne olduğu konusu çok önemlidir zihnin içinde tam olarak ne var pişmanlık hissettiğimiz şeyler henüz bizi dönüştürmemiştir ve yine aynı şeyi yapma riskimiz olduğu için hep pişmanlık hizmeti hissetmeye devam ediyoruz pişmanlık duygusuna ihtiyaç duyuyor olmanın sebebi bu duygunun seni hala dönüştürmemiş olmasından dolayıdır henüz sindiremediğin içindir davranışlarında pişmanlık hissetmemek için bu kez risk almamaya başlarsın pişmanlık hissetmemek için bazı şeyleri yapmamayı tercih edersin Örneğin bir yere gideceksindir Ama geçen sefer böyle olmuştu deyip Gitmeme kararı alırsın yapılan bir eylemin pişmanlığı ile yaşamanın hiç kimseye faydası yoktur Hepimiz bir sürü hata yapmış olabiliriz pişmanlığımızın içimize döküp kalmasının sebebi yaşadığımız deneyimden ders çıkarmamış olmamızdan ve bu deneyimin bize dönüştürmemiş olmasından kaynaklanır taşıdığımız duygusal yüklerin ağırlığı ortadan kalktığında affediş başlar affetiş bir tamamlamıştır Affetmek duyguların sona ermesidir bacı bir şeyin değişmesi gerektiği ihtiyacından dolayı ortaya çıkar acı varsa mutlaka yaşamın bize dönüşüme davet ettiği bir alan var demektir yaşam bize dönüşür mü zamanı geldi bir şeyin değişmesi gerekiyor diyordur bu değişimden kaçmayı tercih ettiğinizde saçtığımız şey hayatımızda hep büyük yaralar almamıza yol açar zevk veren şeyler insanı davet eder ama Arif bir insan kendini bilen bir insan zevke değil iyi olana yönelir . . zevk duygusu Tabii ki temel bir ihtiyaçtır Bu yüzden yaptığımız her şeyi zevkli hale getirebiliyor olmak gerekir yaşamın içinde zevk duygusunu bulmak çok değerli içinde zevk alabileceğim bir nokta bulamadığın şeyler Sürdürülebilir olmayacaktır şehvetin riskli olduğu yer kime karşı ve neye karşı olduğudur şehvet de bağımlılıkların yarattığı etkiyi yaratır kontrolsüz harekettir gardını çok indirdiğim bir hareket aşamda hiçbir şeyi bize karşı olmuyor Her şey sadece oluyor olanın İçinden nasıl geçeceğini ve onunla Ne dönüşeceğini sen karar vereceksin hizmet etmeyen alan ne demektir büyümemize gelişmemize kendimizi ortaya çıkartmamıza hizmet etmeyen her şeydir Eğer bir alan bir konu bir durum artık bizi köreltmeye başlamışsın bize küçültüyor daraltıyoruz sıkıştırıyor baskılıyor tüketiyorsa Belli ki o alan hayatımızdaki hizmetini tamamlamıştır ve artık sonlanmayı bekliyordur maruz kaldığım alanlar beni büyütüyor mu geliştiriyor mu maruz kaldığım şey sayesinde ben kendimi aşmayı mı öğreniyorum yoksa maruz kaldığım şey yüzünden benim hayatta olan ilişkim kopmaya mı başlamış hizmetini bitirmiş olanı bırakamadığımızda kabuğu kırıp yeni bir alana geçemediğimizde hayatın bize açtığı fırsatlar ortadan kalkıyor hepsi gözümüzün önünden geçip gidiyor ve biz o kapıları geçemiyoruz O alanı bırakabilmenin en iyi yolu karşımıza çıkmış olan fırsatı fark etmek bizim için açılmış olan yolu açılmış olan kapıyı fark etmek bir alanın içinden çıkmak istiyorsan o alanın içinden çıkmaya çalışmayacaksın gitmen gereken alana enerjini harcayacaksın bütün dikkatini gitmen gereken alana vereceksin sen oraya yürüdükçe zaten buradan uzaklaşacaksın Ama sen o alana yürümeye çalışırken hala bulunduğun alanla ilgilendikçe hala bulunduğun ananı tutundukça gitmen gereken alana yönelmek yerine bir ileri bir geri sallanırsın dikkatini bulunduğun alana verdiğin sürece orada kalırsın hizmetini bitmiş alandan bir türlü çıkamazsın bütün arzuların önüne geçip şunu söyleyebilmeli insan kendine Ben kendim için bilinçli olarak ne istiyorsan ve neyi seçiyorsam sadece onu yaşayacağım bilinçli olarak seçmediğim hiçbir şeyi sadece canımın istediği için yapmayacağım çünkü canım benden daha öncelikli değil Ben ondan daha öncelikliyim önce ben varım sonra benim canım var ben karar vermediğim de yani benim yerime canım karar verdiğinde Zeynep ben iraden o zaman hayatı da canım yaşamaya başlıyor ve ben bir köşede oturup bir gün kendi hayatımı yaşayacağım diye beklemeye devam ediyorum hayatımızın kontrolünü zihnimizin elinde mi yoksa irademizin mi hayatımı değiştirmek benim elimdedir unutma hiçbir an boş değildir dibe vurduğunu sandığın an bile Barajı su ile dolduruyorsundur aslında yaşamımızda ortaya çıkan her deneyimi bir zenginliğe ve her duyguyu bir rehbere dönüştürebildiğimiz sürece Tüm bu yolculuk muazzam bir varoluş tarzına dönüşecek yaşamla dans etmeye başlayacağız ve her an mutlu olmaya da gerek yok Çünkü yaşam bir mutluluk mücadelesi değildir coşkuyla dolu bir iyi bir yaşamın sırrı kendini bilmekle başlar kendini bilmek için gösterdiğin çaba tüm yaşamını iyiye götürecektir kendini bilmek kendimizi anlamak için gösterdiğimiz çaba bize her şeyimizle bütün almaya götürür bu yaşamdaki en değerli çaba budur Bu çaba beraberinde Erdem'i de doğurur Erdem ise uyumun anahtarıdır Unutma ki beklentilerden sıyıralım sürecin değerini bildiğinde yaşam muazzam bir hal alır
·
772 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.