Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.6
Gönderi
PALTO&BURUN-FAYTON,NIKOLAY GOGOL,102 sayfa
“Hepimiz Gogol’un Palto’sundan çıktık”
Fyodor Dostoyevski
Gogol’un üç öyküsünün yer aldığı kitapta PALTO en çok dikkat çekeni.
PALTO ; Palto'nun başkahramanı Akakiy Akakiyeviç’in İsmini annesi koymuştur, babasının ismini vermiştir ona, çünkü önerilen öteki isimleri hiç beğenmemiştir. Başkahramanımız, sıradan biridir.
Akakiy Akakiyeviç görevini tam yapan, fakat bunun dışında hiç bir amacı ve uğraşı olmayan bir kişidir.
Gogol'un, Rusya'da yaşanılan sosyal sınıf baskısının alt sınıf insanların üzerinde bıraktığı etkiyi anlattığı bu hikâyesinde, kahramanımız Akakiy Akakiyeviç binbir zorlukla yeni bir palto alır ve kısa zamanda paltosu çalınır. Bunun üzerine Akakiyeviç, nüfuzlu bir bakandan yardım ister. Palto başkahramanımızın arzuladığı, istediği hayatı simgelemektedir.Varlığının ihtimali bile hemen değişim yaratır. Palto hayaliyle kendini güçlü hisseder, hayatı fark eder ve gözleri parlar. “Önemli” kişi diye tavsiye edilen ve ondan yardım istemesini önerdikleri nüfuzlu bakan Akakiyeviç'i oraya gidip yardım istediğine pişman eder ve zavallı adamın onurunu hiçe sayar. Paltosunu çaldırdıktan sonra bir güzel aşağılanıp çaresiz kalan Akakiyeviç, Rusya soğuklarına dayanamaz ve kısa süre içinde hayata gözlerini yumar.
Gogol bu eserinde Çarlık Rusya’sını
eleştirir ve toplumun çürümüşlüğünü anlatır.
BURUN; dokuzuncu dereceden bir memurun burnunun yüzünü terk edip kendi hayatına devam etmesini anlatır. Burun, makam ve mevkinin getirdiği saygınlığın bir simgesidir ki öykünün kahramanı Kovalev, burnunu kaybettikten sonra saygınlığını yitirdiğini, sadece memurluğunun kaldığını düşünür.19 yy.Rusya’sındaki bürokrasi ve devlet memurluğu sisteminin,rüşvet çarklarının nasıl işlediğini,sistemin nasıl çürüdüğünü niteliğin değil torpilin ya da yükselmek için nüfuslu kişilerin gücünün arkana alındığını anlatmaktadır.
Berber İvan Yakovleviç bir gün yemekte karısından soğan ve ekmek ister. O gün canı kahve içmek istememiştir.Ekmeği ikiye bölünce içinde beyaz bir şey görür ve bakar ki bu bir burun.Karısı ile kavga eder. Kadın kocasına kimin burnunu çaldığını sorar ve derhal ondan kurtulması gerektiğini söyler. Başları belaya girecektir. Berber kimin burnunu kestiğini de hatırlamaz.
Burunu Neva Nehri’ne atmak ister ama yakalanır. Gazeteye ilan vermek istesede onu da yapamaz.Bir gün müdür yardımcısı binbaşı sabah kalktığında burnunun olmadığını görür. Burnunu ararken burnunun vali yardımcı olduğunu öğrenir. Kendisi o kadar çalıştığı halde yükselemezken burnu bir anda vali yardımcısı olmuştur. Burnun aslında bir sahtekar olduğunu, o makama layık olmadığını anlatmak için çok çabalar uğraşır ama kimseye sözünü dinletemez. Burnu bile kendini geçmiştir.
FAYTON; B. Kasabası kendi halinde sessiz sakin, kuş uçmaz kervan geçmez bir yerdir. Fakat bölgeye askeri birliğin gelmesi ile bir anda her yer şenlenir. Aristokratlar artık bir eğlence bulmuştur. Akşamları yemekler ve partiler düzenlerler.
Askerlerin komutanı General çiftlik sahiplerine bir yemek vermek ister. Verilen akşam yemeğine bölgenin en önemli aristokratlarından biri olan Çertokutski de gelir.Bu ünlü aristokrat yemeğe çok gösterişli bir araba ile katılır. Yemekte atlardan, arabalardan konuşurlar. Tam bu konuşma sırasında Çertokutski Generale çok güzel bir faytonunun olduğunu söyler. Bu arabayı kendisine göstermeyi hatta hediye etmeyi teklif eder ve ertesi gün akşam yemeğine davet eder.Çertokutski akşam çok içtiğinden ertesi gün
akşama kadar yatar. Akşam vaktine yakın karısı uzaktan gelen arabaları görür. Koşarak uyuyan kocasını uyandırır. Adam karısına her şeyi anlatır. Ortada ne yemek vardır ne de hazırlık. Adam hizmetçiye beyin şehre indiğini söyletir. General bu duruma çok kızar.Adam da ne yapacağını bilmeden faytonuna saklanır. General gelmişken ünlü faytonu da görmek ister. İşte tam o sırada faytonun içinde adamı yakalar.
Bu öykü açıkçası neyi anlatıyor tam olarak anlayamadım.
Belki de aristokratların ne kadar tembel ve topraklarında onca çalışan varken kendilerinin akşama kadar yatıp mal varlıkları ile sahip oldukları, alt tarafı bir fayton ile bile nasıl öğündüklerini anlatıyor olabilir.
·
107 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.