Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

200 syf.
·
Puan vermedi
Kış Yanıkları , bir taşra hikayesi…
İnsanlığın küçük bir müsveddesi. Kalabalık şehirlerde görmeye alıştığımız ama dönüp bakmaya tenezzül etmediğimiz yüzler .Eğer taşrada iseniz ilgilenecek veya kendinizi oyalayacak hiç bir şeye sahip olmadığınızdan,bu yüzlere daha yakından bakmak durumundasınız.Baktıkça içinizdeki karanlığa bakmış gibi kendi aksinizi görmeniz mümkün.İçine çektikçe çeker sizi taşra.Artık buraya aitsiniz ve o insanların hikayesi sizin de hikayeniz… Aslında buna insanlık demeliyiz.Bakmadıkça ,görmedikçe kafamızı çevirip gittiğimiz hikayeler kendi içlerinde neler barındırıyor kimbilir.İbrahim Aslaner’in son romanı Kış Yanıkları bana kafamı çevirdiğim insan yüzlerini tekrar hatırlattı.Her kişinin bugününü etkileyen derin bir hikayesi var, içinizden onu anlamak ve yarasına dokunmak isteği geçiyor.Durum bizler için de farksız değil aslında.Bizi bugünümüze hazırlayan hikayelerimiz , kimseye göstermek istemediğimiz karanlık yüzlerimiz var.Bu konunun üzerinde uzunca durmuş yazar.Yaşattığı hava , kışın soğuğunu ve o ilçenin ıssızlığını bana hissettirmesi kitap hakkında çok güzel bir izlenim bıraktı.Biraz kasvetli desem yalan söylemiş olmam.Ama bu ,kitabın başarısını gözler önüne seriyor.Kitabın kapağını açıp bir solukta bitirme isteğim , hikayenin akıcılığı ve içine alıp sarmalaması ile çok alakalı bir durum.Kitapta en sevdiğim karakter tabi ki Cemile oldu.O dik başlı duruşu ve kendine olan güvenini her durumda belli etmesi benim için çok özeldi.Kadın karakterlere ayrı bir sempati duyduğum gerçeği dışında elbette :) Kemal ise ben, sen ve görevi gereği yolu taşraya çıkan hepimizin temsili.Aramızda yadsınamaz derin bir bağ var …
Kış Yanıkları
Kış Yanıklarıİbrahim Aslaner · Fabrik Kitap · 010 okunma
·
129 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.