Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bakara Suresi
249. Tâlût askerleriyle birlikte ayrılıp sefere çıkınca, Allah muhakkak sizi bir nehirle imtihan edecek, kim ondan içerse benden değildir, -eliyle bir avuç alan müstesna ondan tatmayan da bendendir" dedi. İçlerinden pek azı dışındakiler ondan içtiler. Kendisi ve onunla beraber inananlar nehri geçince "Bugün Câlût'a ve askerlerine karşı bizim gücümüz yok" dediler. Allah'a kavuşacaklarını umanlar ise, "Nice az birlik vardır ki, Allah'ın izniyle sayıca çok birliği yenmişlerdir, Allah sabredenlerle beraberdir" dediler. 250. Câlût ve askerlerinin karşısına çıkınca da "Rabbimiz! Bizi sabırla donat, bize sebat ver ve inkârci topluluğa karşı bize yardım et!" diye niyazda bulundular. [Talût'u kumandan olarak kabul eden İsrailoğulları, yenilgi sonunda kaybettiklerini geri almak üzere onun kumandasında sefere çıktılar. Yolları üzerinde Ürdün nehri vardı, ona yaklaşınca kumandan su içmeyi yasaklayarak ordunun kendisine bağlılığını ve irade gücünü denemek istedi. Askerlerin çoğu bu denemede başarılı olamadılar.Ancak kumandan bu vesileyle orduya bir ders daha vermiş, eğitimlerini geliştirmiş oldu. Tâlût'un yaptığı bu denemeyi Allah'a izâfe etmesi ("Allah sizi deneyecek" demesi), ülü'l-emre itaatin Allah emri olmasındandır. Bir başka yoruma göre peygamber kumandana bunu Allah'ın emri olarak tebliğ etmiş, o da yeri ve zamanı gelince uygulamıştır. Tevrat bu olayı anlattığı yerde su imtihanına temas etmemiş, bunun yerine Tâlût'un, "Düşmandan intikam alıncaya kadar bugün ekmek yiyen mel'undur" dediğini zikretmiştir. Ancak Hâkimler kitabında (7/4) bir başka harpte su imtihanı geçmektedir. Öyle anlaşılıyor ki bu su imtihanı birkaç kere tekrarlanmış, Tevrat bunlardan bazılarını zikretmiştir. Allah kullarını emir ve yasaklarla da imtihan eder, kulluklarını gerçekleştirme fırsatı verir. Yapın dediklerinde faydalar, yapmayın dediklerinde zararlar da vardır, ama kulluk, bu fayda ve zararları hesaba katmadan önce kabullenmek ve itaat etmekle gerçekleşir. Savaşlarda nicelikten nitelik daha önemlidir. Bazen teknik donanımlı ve eğitilmiş, bazen de olağanüstü moral güç sahibi az sayıdaki birlikler, aynı nitelikleri taşımayan kalabalıkları mağlup ederler.] 251. Sonunda Allah'ın izniyle onları yendiler, Dâvûd da Câlût'u öldürdü ve Allah ona hükümranlık ve hikmet verdi, ona dilediği şeyleri öğretti. Eğer Allah'ın, insanların bir kısmı ile diğer kısmını engellemesi olmasaydı yeryüzünde düzen bozulurdu. Fakat Allah'ın âlemler için büyük lütufları vardır. [Çocukluğunda peygamber duası almış olan Dâvûd, güçlü düşman kumandanı Calût'u teke tek çarpışmada öldürdü, savaş kazanıldı. Tálût ve oğlu öldükten sonra İsrailoğulları'nın ileri gelenleri Dâvûd'un etrafında birleştiler. Dâvûd ülkeyi güzel idare ettiği gibi yaptığı savaşlar sonunda sınırlarını Fırat'tan Akabe körfezine kadar genişletti. Allah Teâlâ kulu Dâvûd'a, dilediği birçok önemli ve faydalı şeyi öğretti, krallık nasip etti ve sonunda kendisine Zebûr'u (Mezâmir) göndererek peygamberlik de lütfeyledi.
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.