Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

624 syf.
·
Puan vermedi
Öğretmenlerin öğrencilere zorunlu kitap okuma ödevi vermesi gibi bu kitabı da öğretmenlere zorunlu ödev diye verip okutmak gerekiyor. Bugün de farklı biçimlerle itibarsızlaştırılmaya devam edilen bir meslek olarak öğretmenliğin Türkiye'deki en dehşetli dönemini anlatıyor Fakir Baykurt. Örneğin bugün kaç öğretmen '60'lı yılların sonunda Kayseri'de (neden hep Orta Anadolu?) Madımak'ın bir benzerine girişen yoz yobaz bir grubun 800 öğretmeni toplantı için bulunduğu bir binada benzin döküp yakmaya çalıştığını ve asker yetişmese Türkiye tarihinin en büyük sosyal facialarından birinin yaşanacağını bilir? 1969 öğretmen boykotunun TÖS demeden İLKSEN demeden tüm sendikalıların on binlerce üyeyle yürüyüş yaptığı eylemin öğretmenlik mesleğindeki ilk büyük kitle eylemi olduğunu? Demirel hükümetinin adamlarınca imam hatip öğrencilerini ayartarak yurdun çoğu yerinde aydın öğretmenlerin, TÖS üyelerinin öldürüldüğünü, yakıldığını, cinsel organının kesildiğini, tacize uğradığını? Bizzat Süleyman Demirel'in emriyle ve Cevdet Sunay'ın onayıyla oradan oraya sürülen öğretmenleri? 12 Mart'ta 250'den fazla öğretmenin sıkıyönetim mahkemelerinde idamla yargılandığını ve '73 seçimlerinde Bülent Ecevit kazanmasa verilen cezaların onanacağını? Ve daha birçok eziyeti? 1965 yılında kurulan TÖS yani Türkiye Öğretmenler Sendikasına başkanlık eden ve 12 Mart rejiminin işçiler hariç herkese sendikalaşmayı yasaklamasıyla TÖB'e ve TÖB-DER'e dönüşen etkin sendikanın tarihçesini anlatıyor Baykurt. Sendikanın ilk ve son başkanı olduğundan biyografisinin bu bölümünde edebiyat anıları pek az. Yine de o arada Tırpan'ı, Köygöçüren'i yazabilme hikayeleri de mevcut. Ama kitabın hemen hemen tamamı neredeyse gün gün sırf sendikalaştılar diye öğretmenlere yaşatılan Süleyman Demirel zulmünü içeriyor. Ne acı, çok acı ki o dönem öğretmenler devlet baskısıyla hakları ellerinden alınarak, Danıştay kararlarına bile uymayan bir hükümetin zulmüyle karşı karşıya iken halktan büyük bir destek alabiliyordu, bugün ise '60'lı yıllarda verilmeyen sosyal haklar, özlük hakları ve sendikalaşma konusunda büyükçe bir sorun yaşanmazken yöntem tersine işletiliyor ve eğitim kasten etkisiz ve kalitesizleştirilerek öğretmenin arkasındaki halk desteğini azaltacak bir politika işleniyor. Tıpkı sağlık gibi eğitim de başında ilgili bakanların bizzat sahipliğini yaptıĝı özel kurumlara yönelecek şekilde dizayn ediliyor. Süleyman Demirel mezarından kalkıp şöyle bir incelese "ben o kadar da kötü değilmişim" diyebilir. Kitaba bağlayalım. Her monografi sadece ele alınan dönemi izlemenizi saĝlamaz, bugünle karşılaştırma yapmanıza da imkan verir. Eğitim emek ister. Eğitmencilik oynanmıyorsa eğer o da emek ister. Tüm eĝiticilerin bu kitabı okuyarak mesleğine olan emek borcunun bir kısmını ödemesi gerektiğini düşünüyorum. Üstelik de Fakir'in anlatı ziyafetini tadarak.
Bir TÖS Vardı
Bir TÖS VardıFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 201842 okunma
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.