Gönderi

MAHİPARE PEYKERİM -9
Senin duaların bana sıcak bakıyor, Ruhun ferah ferah teslim oluyor kanıma. Gözlerimiz bunu diyordu, Ben böyle tercümesini bulundum sözlerimde. Ah sevgili bir sabah saati uykunda, Gelipte rüyalarına göçemedim. Dudağının iki arası bir yuva, Ben uzaktan uzaktan öyle yurt edindim. Bedeninin sıcaklığı yıllanmak üzere üzüm şarabı, Bedenin aheste ile bir düzüne şiir parçası. Bu günah değil lakin bir firuze, Bir yok oluştur kalbinde berceste. Sokaklar, hayatlar öyle sessiz, Benim kanım baldan gülistan serseri. Güllerin yapraklarını teker teker kızartan aşk, Adamı derbeder etmeli. Bu günah değil aksine zevkin şehvetidir, Seni düşlemek bir tanem bambaşla bir hayattan... Alıp kalbimi öne gittiğim İsfehan yolları, Sensizlikten kaçıp sığındığım Cemkeranda, Tebriz, Tahran inler bir beyhude aşkla. Ben Yusuf iken bu Züleyhalık nedendir? Ve bu aşkın kor divanına memleket dayanmazdı. Ben beheştiyim sersefilce uzun uzun kelimelerde, Çakmak ateşi kadar değil. Saçlarının perdesinde kıvrak bedenin, Dualarımı kızıştırdı dudaklarım arasına. Ki seni doyunca öpmüş gibi, Yüreğimde ki amansız yara iyileşti, Ve ben benlikten öte iken, Sen çıkıverince ben hepten lâl olmuşum. Bu aşk vav olunca senin narin bedenine, Bir huzurdur çıplak bedenin, Ki zevki sendedir doğduğundan beri. Benim güneşim sönmez bulutların ötesinde, Aydınlattı sokağımı bir gündüz bir de gece... Firengiz sıcaklığın bahtiyar ediyor gönlümün süsenlerini, Kaf dağını yeşertiyor meşk ile. Bir meşk ile ben bir divane, Divaneden de öteyim ki yağmurlar perverdigar indi gönlüme. Dudağına dudağım söz ile, Konuşsan canımsın, Suskunluğun hayatıma risale. Her bir kez olmasın hüzün bak, Bak sevgiliye nice mektuplar, Yazarı kalbimdir. Tuğba ile sihir oldu bu söz, Fikrimin uzun ince bozkırına, Salmışım rızayla, Ey aşk üflense damarımıza... Mahipare peykerim ben cihana bir viraneyim, Her yerinde seni bekler, Ümidimi dikerim kalbimin derinine derinine. Vahlar olsun o zaman aşkı bilmeyene, Ki sarhoş olmak ağzından kelebekler göçtükçe. Yılkı atlarından zevkine gelince dengine, Yaşar şaşar ben gözlerine. Kitap kitap yazdığım şiirler susmaz, Dayanmaz senin narin bedenine. Bir çıplaklıkla çıplaklık üstüne, Aklımın köşesinde bestelenmiş türkülere, Ve canımdan canına bir kalp atışında, Bambaşka bir evre burası. Senin dudakların bana sıcak bakıyor, Çocukça çılgınlıkla, Binlerce, katlar katlar üstüne. Bir kat'i ile olacak şey gibisine, Direnmiş tüm kelimeler her yerde. Her yerde kat'i ile revane, Benim canıma ki ne canan. Senin güneşin bana yangın olmuş, Derim, her yerim Nevruz olmuş. Gözlerini durup seyredince ki, Kuşları uyandırdın. Ne diyorsun sessizliğinde öylece bilmem, Hiç bir şairane sözden de geçemedim. Ben demlendim demlendikçe sana, Fokurdadı ruhum ruhuna. Kuşları yeni yeni uyandırdın, Ağaçları yeşerttin, Ben bektaşi akınca zamanına, Al beni götür ne edersen ... Rahmet geldi kuşlarla sokaklara, Cevahir oldun bana, Koca bir şan ile, Hoşgeldin ruhuma. Sen kuşak kuşak bir neslin, Mucize baharı. Senin dudakların "can" diyor, Pervane olunca rüzgâra. Benden senden sen benden, Geçiyoruz felâketlerde. Mavi bir okyanusun derinliklerinde, Senin dudakların "bana" diyor. Mahipare peykerim, Mahiyane perverdigar. Aklımın yetmediği mucizede, Peykerim paramparça. Perverdigara yankılansın şiirlerin sihri, Felsefenin demli, yanık gamında. Mahipare peykerim, Perverdigarın derin rüyasında, Hayata ilmek ilmek dokulurken, Bambaşka yerlerde aynı zamanda. Kalbin direndiği bu satırlarda, Seni kalbimin kapakcıklarına hükümdar ederim. AYKUT BARIŞ ÇELİK
·
104 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.