Gönderi

544 syf.
·
Puan vermedi
Umberto Eco
Umberto Eco
Baudolino
Baudolino
Eco, bu romanında tarihsel olaylara derinlemesine değinmiştir. Okuyucuya, geçmişte gerçekleşmiş olayları ustalıkla işleyerek, tarihin karmaşıklığını ve derinliğini aktarmıştır. Roman, tarihi gerçeklikleri ve kurgusal unsurları bir araya getirerek, okuyucuyu etkileyici bir dünya sunmaktadır. Ayrıca, Eco'nun dili ve anlatımıyla, bu tarihsel olayları kusursuz bir şekilde betimlemesi, romanı gerçekten güzel bir eser haline getirmiştir. Ancak, romanın sonunda yer alan Baudolino karakteri hakkında net bir açıklama bulunmamaktadır. Okuyucuya, Baudolino'nun sonu hakkında gizemli bir hava sunulmuş ve bu da romanın etkileyiciliğini artırmıştır. Baudolino'nun kaderiyle ilgili belirsizlik, okuyucuyu düşünmeye ve romanın ardında yatan derin anlamları keşfetmeye teşvik etmektedir. Karakterler: 1.Baudolino: Romanın ana karakteri olan Baudolino, macera dolu bir hayat yaşayan genç bir adamdır. Kendi hayal dünyası geniş olan Baudolino, yalan söyleme yeteneğiyle tanınır ve birçok tarihi olayın içinde bulunur. 2.I. Friedrich (Barbarossa): Baudolino'nun efendisi olan ve Kutsal Roma İmparatorluğu'nun hükümdarı olan Barbarossa, romanın önemli bir karakteridir. Baudolino, Barbarossa'ya hizmet eder ve onunla birlikte birçok maceraya atılır. 3.Theophilos: Bizans İmparatoru olan Theophilos, Baudolino'nun hayatında önemli bir rol oynar. Baudolino, Theophilos'a hizmet eder ve onunla birçok olaya karışır. 4.Niketas Khoniates: Niketas Khoniates, Bizans İmparatorluğu'nun bir tarihçisidir ve Baudolino'nun dostu ve anlatıcısıdır. Roman boyunca Baudolino'ya ve maceralarına eşlik eder. 5.Hypatia: Hypatia, Baudolino'nun aşık olduğu ve onun hayatında önemli bir yer tutan bir karakterdir. Özet Baudolino'nun hikayesi 1204 yılında başlar. Baudolino, Konstantinopolis'e giriş yaptığında şehrin Dördüncü Haçlı Seferi sırasında harap olduğunu görür. Orada Bizanslı Rum subay Niketas Choniates ile tanışır ve onun hayatını kurtarır. Niketas, Baudolino'nun neredeyse doğaüstü bir şekilde birçok dile hâkim olmasından etkilenir ve ona bu yeteneğini nasıl kazandığını ve haçlı seferine katılıp katılmadığını sorar. Baudolino, Niketas'a tüm hayat hikayesini anlatır. Baudolino'nun hikayesi 1155 yılında İtalya'da bir köylü çocuğu olduğu zaman başlar. Zekası ve yetenekleriyle İmparator I. Frederick'in dikkatini çeker ve onun tarafından evlat edinilir. İmparator, Baudolino'nun en iyi eğitimi almasını ve fiziksel olarak gelişmesini sağlar. Baudolino, özellikle kuzey İtalya'nın zengin savaş tarihine ilgi duyar ve daha sonra akademik bir kariyer için Paris'e gider. Paris'te, Baudolino bir dizi ünlü ve ilginç kişiyle tanışır. Bu kişiler arasında Robert de Boron, Abdul ve Kyot adlı ortaçağ aşk şiirini yazdığı söylenen kişi bulunur. Baudolino, mistik bir krallık olan Prester John hakkında bilgi edininca, hayatını onu bulmaya adamaya karar verir. Roman daha sonra 12. yüzyıl Avrupa'sının olaylarına geri döner. Bu dönemde İmparator Frederick, Kuzey İtalya'daki isyanları bastırmak için savaşmaktadır. Baudolino, İmparator ile isyancı ulus devletler arasında usta bir arabulucu olduğunu kanıtlar ve Allesandria'nın lideri olan biyolojik babasıyla bir barış yapılmasını sağlar. İmparator, işbirliği karşılığında şehre bağımsızlık verir. İmparator Frederick, Üçüncü Haçlı Seferi sırasında ölür. Anlatıcı, İmparatorün nehirde ölmediğini, aksine bir Ermeni asilzadesinin mülkünde gizemli koşullar altında bir gece yarısı öldüğünü iddia eder. Baudolino bu gizemi ortaya çıkarmış, ancak İmparatorun ölümünden sorumlu olan şüpheliyi hiçbir zaman doğrulayamamıştır. İmparator Frederick'in ölümünden sonra Baudolino, nihayet Prester John Krallığı'nı bulmak için yolculuğuna başlar. Bu macera on beş yıl sürer ve Baudolino Asya boyunca seyahat eder. Bu seyahat sırasında coğrafi Asya ile ilgili olmayan birçok mitolojik sahne keşfeder. Baudolino'nun hayatı, efsanevi ve mitolojik unsurlarla dolu bir macera olmuştur. Yolculuğu sırasında çeşitli fantastik yaratıklarla karşılaşmıştır, bu da ortaçağ bestiary'lerine atıfta bulunur. Tek boynuzlu atlar, Blemmyler, pigmeler ve skiapodlar gibi efsanevi yaratıklarla birlikte hadımlarla da karşılaşması, okuyucuya bu dönemin mitolojik ve fantastik yanlarını yansıtmayı amaçlamaktadır. Baudolino'nun yolculuğu sonunda Prester John'un Krallığı'nı bulması, hedefine ulaşmasının bir başarısı olarak görülse de, sonuç olarak Ak Hunlar tarafından yok edilmiştir. Dağın Yaşlı Adamı tarafından yıllarca köleleştirilen Baudolino ve arkadaşları, daha sonra Konstantinopolis'e geri dönerler ve Dördüncü Haçlı Seferi'nin en acımasız safhasıyla karşılaşırlar. Bu olaylar, tarihin karmaşıklığını ve acımasızlığını vurgulamaktadır. Romanın sonunda, Niketas Choniates, Baudolino'ya İmparator Frederick'in garip bir kazada öldüğünü anlatır. Bu, İtalya'nın sürekli mücadelelerle dolu olduğunu ve Haçlı Seferleri'nin şiddetine net bir çözüm getirilemediğini gösterir. Ayrıca, bu dönemin tarihsel olarak doğru bir şekilde tasvir edilemeyeceğini ileri süren bir tez sunar. Baudolino'nun hayatı, gerçeklik ile hayal gücü arasında gidip gelen bir yolculuğun örneğidir ve aynı zamanda tarih ve mitoloji arasındaki karmaşık ilişkiyi de yansıtmaktadır.
Baudolino
BaudolinoUmberto Eco · Doğan Kitap · 2003670 okunma
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.