Gönderi

440 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
“Bazen son sayfasını okuyup her şeyi bildiğinizi düşündüğünüz bir kitap bile sizi şaşırtmanın bir yolunu bulurdu.” New York’ta yaşayan Nora Stephens bir yazar temsilcisi, Charlie Lastra ise editördü. İkisi de ne istediğini bilen, zeki, işine ve ailesine düşkün, ama sosyal ilişkiler açısından hafif sıkıntılı karakterlerdi. İkisinin de yayınevi sektöründe belli bir ünü vardı. Aslında işlerine ve kitaplara olan bağlılıkları, zekaları ve ailelerine verdikleri değerle birbirlerine çok benziyorlardı. Kitabın ilk bölümlerinde ikisi de itici karakterler gibi geldi bana. Ama sonrasında karakterlerin yaşam öykülerini dinledikçe, iç dünyalarına(daha çok Nora’nın) girdikçe, diyaloglarını okudukça ikisine de ısındım. Charlie, dobra dobra konuşan, dürüst, düşünceli, kibar ve sona doğru gördüğümüz romantik halleriyle çok sevdiğim bir karakterdi. Aynı şekilde Nora da başlangıçta katı, fazla özgüvenli (burnu büyüklük derecesinde) biri gibi görünürken, aslında duygusal olarak yaralı, kardeşi için kendi hayatından vazgeçecek kadar fedakâr olması ile kendini sevdirdi. Nora, hayatın yükünü fazla fazla sırtlanmış, bu nedenle de kendini güçlü olmak zorunda hisseden, sevdiklerinin incinmesinden korkan, onlara daima kol kanat gererken fazlaca başarısızlık korkusu yaşayan bir karakterdi. Başarısız olmak gibi bir seçeneğinin olmadığını düşündüğü için takındığı katı duruş, dışarıdan bakıldığında O’nun olduğundan daha farklı görünmesine ve antipatik olarak tanınmasına yol açıyordu. Kız kardeşi Libby ise, bazı yerlerde doğru müdahalelerde bulunsa da, kitabın sonuna doğru nedenini ancak öğrenebildiğimiz gizemli davranışları nedeniyle olayların gerilimini arttıran sinir bozucu bir karakterdi. Bencil tavırları nedeni ile Libby’yi sevemedim. Kitapta Libby Nora ilişkisi çoğunlukla sıcak, ama Libby’nin kaprisli halleri nedeniyle bir miktar rahatsız ediciydi bence. Tek yönlü bir aşk ilişkisi gibiydi ki bu, Nora ‘ya yapılan büyük bir haksızlıktı bana göre. Kitabın sonunda bu durum biraz biraz toparlandı Allah’tan. Birbirlerini sektördeki ünleri nedeniyle uzaktan tanıyan, New York’ta sadece bir kez iş için görüşen ve birbirinden hiç hoşlanmayan Nora ve Charlie’nin yolu, hiç ummadıkları bir yerde tekrar kesişince olaylar da başlamış oldu. Nora, annesi öldükten sonra ailesinden kalan tek kişi olan kız kardeşi Libby ile bir ay sürmesini planladıkları tatilin getireceği sürprizlerden bihaberdi. Aynı şekilde Charlie de. Bu tesadüften sonra daha sık karşılaşan ikilimizin ilişkisi de ilerledi doğal olarak. Nora Charlie ilişkisi tipik bir düşmandan aşka tropuyla ilerlerken, aralarındaki diyaloglar çoğu yerde kahkaha atılarak okunacak kadar eğlenceliydi. Kitabın en sevdiğim kısımları, aralarındaki bu zekice ve komik atışmalar, o esprilerin içindeki yerine tam oturan benzetmelerdi. İlk kısımları biraz zorlasa da 100. sayfadan sonrasını su gibi akıp giden bir tempoda, çok eğlenerek ve severek okudum. Yayınevi dünyasında geçmesi bir diğer artıydı bana göre. Kitabın ilk üçte ikisi eğlenceli, son üçte biri de oldukça duygusal ve çokca hüzünlüydü. Özellikle Nora’nın annesinin küçük kızlarıyla birlikte zor şartlarda sürdürdüğü hayat mücadelesi ve buna rağmen üçünün o sıcak ilişkisi bence hem büyüleyici hem duygusal hem de trajikti. Nora’nın çocukluğunun, annesiyle ilişkilerinin anlatıldığı bölümlerde oldukça duygulandım. Kitap beni hem güldürdü hem ağlattı kısacası. Kitaba başlarken soft bir romantik komedi okuyacağımı düşünürken, dramatik ve komik öğelerle harmanlanmış, romantik bir kitap okudum yani. Severek okuduğum, içerisinde +18 öğeler de bulunan bu güzel kitabı, dramatik romantik kitap okumayı seven 18 yaş üstü tüm okurlara tavsiye ediyor,herkese keyifli okumalar diliyorum. Kitaplarla kalın. “Libby ve ben daha iyi görebilmek için başımızı eğdiğimizde tepenin yarısında, birdenbire bir merdiven beliriverdi. Gerçi buna merdiven demek muhtemelen fazla kaçardı. Toprağa konmuş ahşap çıtalar, bir dizi küçük istinat duvarı gibi çimenler ile kaplı yamaçta yol gösteriyordu. Libby yüzünü buruşturdu. “Rezervasyon yaptırırken tekerlekli sandalye erişimine uygun olmadığı belirtilmişti.” “Teleferiğe ihtiyacımız olacağından da bahsetmiş miydi peki?.” “ Annemizden miras aldığımız Stephens Kadınlarının Lüks Üçlüsü... Annemin teorisi, genç bir cildin bir kadına daha çok para kazandıracağı (hem oyunculuk hem garsonluk için geçerli), iyi bir iç çamaşırının onu daha özgüvenli yapacağı (şimdiye kadar doğru) ve iyi kitapların da onu mutlu edeceğiydi (evrensel gerçek).” “Hakkınızda üstü örtülü bir romanın yayınlanmasından daha utanç verici bir şey varsa o da muhtemelen o kitabın sizi bir anda fırtınanın ortasında kalmış gibi hissettiren bir adam tarafından düzenlenip yayıma hazırlanmış olmasıdır.” “”Onunla yakındın,” dedi Charlie sessizce, gözlemle soru arası bir cümleydi. “Yani annenle?” Başımla onayladım. “O her şeyi daha güzel gösterirdi.” “
Kitap Kurtları
Kitap KurtlarıEmily Henry · Epsilon Yayınevi · 2023413 okunma
·
57 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.