Gönderi

Şencan Apartmanı
"[...] Sonra bir apartman adı gördüm: Şencan Apartmanı. Yapı sahibi bu adı nasıl koymuştur acaba apartmanına? Bir akşam yemeğinde bütün aile toplanmıştır. Bu mirasta hakkı olan herkes bir şey söylemiştir. Anne: "Adı, Uğur olsun" demiştir. Kızı beğenmemiştir: "Yuva olsun" demiştir. "Yuva Apartmanı." Küçük oğlan, babasının dizine sıçramış, "Şimşek!" demiştir. "Baba, baba, Şimşek koyalım adını!" Anne tiksintiyle bağırmıştır: "Olmaz! At ya da köpek adı gibi bir şey. İstemem!" Küçük oğlan babasının dizinde hoplamıştır: "Şimşek, baba, Şimşek!.." Duvarlar taze boya kokuyordur. Babanın ya da annenin tansiyonu yoksa, en üst kata yerleşmişlerdir. Kimsenin tepelerinden halı silkmesine ve gürültü etmesine izin vermemek için... Yeni eşyalar satın almışlardır. Kiracılarını sora soruştura seçmişlerdir; yaşayışlarına dikkat kesilmişlerdir. Apartmanın adını siyah mermer üzerine mi yazdıralım, yoksa ışıklı cam üzerine mi, diye de tartışmışlardır. Apartmanın adı ve adın yazılacağı levha, gece saatlerini doldurmuştur. Baktı ki baba, her kafadan bir ses çıkıyor, kestirip atmıştır: "Adı Emek olsun!" Buna hem babanın kız kardeşi, hem annenin erkek kardeşi karşı durmuşlardır: "Sen işçi misin? İşçiler koyarlar böyle övüngeç adları!.." Yine anlaşamadan yatmışlardır. Ertesi sabah anne, kahvaltıda, bütün gece uyuyup uyanıp da kafasında oluşturduğu adı söylemiş, gerekçesiyle açıklamıştır: "Hem mal canın yongası olduğu için, hem de Allah hepimize içinde neşeyle şen şatır oturmayı kısmet etsin diye, adını Şencan koyalım bunun. Kul da sever, Allah da sever bu adı." Her biri kendilerini alıştırmak için bir süre, "Şencan, Şencan, Şencan..." diye tekrarlamışlardır. Kiminin içi pek yatmamıştır ama bir eleştiren olursa, "Ben de hiç sevmemiştim zaten" demek üzere düşüncelerini kendilerine saklamışlardır. Neyse ne, apartmanın adı Şencan'dı işte. Belki de soyadıdır ailenin..."
Sayfa 30
·
25 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.