Gönderi

"İslâmsız Müslümanlık mümkün müdür?" sorusunun cevabı...
* Muhasebenin (öz eleştirinin), meşveretin (danışma kültürünün), müzakerenin (karşılıklı görüş alış verişinin) ve medeniyetin olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Tedebbürün (bir işin sonucunu baştan hesaplamanın), tebeddülün (değişimin), teceddüdün (yenilenmenin) ve terakkinin (ilerlemenin) olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Taakkulün (akıl etmenin), tefekkürün (derinlemesine düşünmenin), tasavvurun (öngörünün) ve tekamülün (gelişmenin) olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Mütefekkirin (düşünürün), muhakkikin (araştırmacının), müçtehidin (delillere göre hüküm verenin) ve münevverin (aydının) olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Bilimin, hikmetin (gayenin), irfanın (anlama ve algılama yetkinliğinin) ve inkişafın (keşfin) olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Tarihin, eserin, sanatın ve ibretin (hatadan ders almanın) olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Aslın, özün, örfün ve marufun (iyiliğe yöneltme ve kötülükten alıkoyma çabasının) olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Hayvanatın (hayvanların), nebatatın (bitkilerin), cemadatın (cansızların) ve tabiatın birlikte güvende olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Hakkın, hukukun, hakkaniyetin ve hakikatin olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Mükalemenin (birbirini dinleyerek, karşılıklı konuşmanın), müzakerenin (karşılıklı görüşmenin), musalahanın (sulhün, barışın) ve mutabakatın (uzlaşmanın) olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Ehliyetin (yeterliğin), liyakatın (yetkinliğin), emanetin (emin elde ve emniyette bulunmanın) ve adaletin olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Hürriyetin, müsavatın (eşitliğin), istiklalin (bağımsızlığın) ve istikbalin (arzu edilen bir geleceğin) olmadığı yerde İslâm da yoktur. * İlmin, imanın, söylemin ve eylemin birlikte olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Taarrufun (birbirini tanımanın, saymanın), tesanüdün (dayanışmanın), ve paylaşımın olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Uhuvvetin (kardeşliğin), muhabbetin (sevginin), ittihadın (bir olmanın, birlik içinde olmanın) ve ittifakın (birleşmenin) olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Sıdkın (doğruluğun), sadakatın (güvenilirliğin), saadetin (mutluluğun), ve ahde vefanın (tarafların verdiği sözde durmasının) olmadığı yerde İslâm da yoktur. * İnfakın (geçimini sağlamanın), ihsanın (iyilikte bulunmanın), ikramın (cömertliğin) ve ihlasın (samimiyetin) olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Vicdanın, merhametin, şefkatin ve empatinin olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Ahlâkın, irşadın (kararlılıkla doğru yolu göstermenin, doğru yolda bulunmanın), islahın (iyileştirmenin) ve müsamahanın (hoşgörünün) olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Refahın, huzurun, güvenin ve güvencenin olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Çağdaşlığın, uygarlığın, aydınlığın ve nurun olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Kişiliğin, izzetin, şerefin ve onurun olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Tevazuun (alçakgönüllülüğün), vakarın (ağırbaşlılığın), edep ve adabın olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Nezahetin (temiz ahlâkın), nezaketin (kibarlığın), zarafetin (inceliğin), riayetin (saygının) olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Açıklığın, şeffaflığın ve saflığın olmadığı yerde İslâm da yoktur. * Kanaatin, tedbirin (önceden gerekli tedbiri almanın), tevekkülün (kendi üzerine düşeni yapıp, gerisini yetkili merciye devretmenin) ve ubudiyetin (-başkasına değil- Allah'a kulluk etmenin) olmadığı yerde İslam da yoktur. * Rehberin, kitabın, furkanın (doğruyu yanlıştan ayırmanın) ve mizanın (ölçü ve dengenin) olmadığı yerde İslam'da yoktur. * Evrende çoğulculuğun, imanda tevhidin (Allah'ın tek ve bir olduğu inancının), yaşamda sulhun (barışın) ve ilişkilerde insanlığın olmadığı hiçbir yerde İslâm da yoktur. Kendimize, Müslüman coğrafyasına ve ülkemize ayna tuttuğumuzda İslamsız bir Müslümanlığın yaşandığı çok açıktır. Şunu söyleyebiliriz ki: İslâmsız bir dünya mümkün değildir. İslam'ın yaşandığı yerler hep olacaktır ancak İslâmsız bir Müslümanlık mümkündür; çünkü kendi hayatımızdan ve Müslüman dünyasından bunu (maalesef) çok iyi biliyoruz.
Sayfa 65 - Elips Kitap, 2. Baskı, Nisan 2022Kitabı okudu
·
21 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.